|15•|
Kucağında benimle birlikte koltukta oturduğunda kollarımı daha fazla sıkılaştırıp bacaklarımı da beline sardım. Koltuğa iyice kurulup arkasına doğru yaslandığında tek eliyle kalçamdan tutarak kucağına sabitlemiş ve diğer eliyle de saçlarımı okşamaya devam etmişti.
Kafamı bir saniye olsun boynundan ayırmayıp bir kaç saat öncesine nazaran daha sakin ağlamaya devam ettim. Saatlerce ağlasam bile geçmeyecek gibiydi. Vücutlarımız bir süre bitişik bir şekilde dururken Zahid ilk defa hareketlenmiş ve büyük ellerinden birini yanağıma yaslayarak yüzyüze gelmemizi sağlamıştı.
Kızarmış gözlerime ve ıslanan yanaklarıma bir süre bakıp iç çektiğinde yanağımda duran elini çekip avuçlarımın arasına aldım. Parmakları hemen elimi kavradığında bende elini sımsıkı tuttum. O hala beni izlemeye devam ederken göz yaşlarım yanaklarımı ıslatmayı bir an olsun bırakmıyordu. Ağlamaktan konuşamıyordum bile.Göz yaşlarım daha fazla hızlanırken kafamı iki yana doğru salladım.
"Bana böyle bakma lütfen." bakışları ciddiyet doluyken dudaklarının arasından çıkacak tek bir söze muhtaç bir şekilde yeniden konuşmaya çalıştım.
"Senden korkmak,zarar görmek istemiyorum lütfen."
Belime sardığı kolu sıkılaşıp beni üzerine doğru daha fazla çektiğinde hareketlerine ayak uyduruyordum. Boynuma doğru tamamen eğildikten sonra sıcak dudaklarını tenimde hissedince derin bir nefes aldım. Bir kaç küçük öpücükten sonra boynumdan çekilip yüzyüze gelmemizi sağladığında ağlayarak konuşmaya başladım. Bilmesi gerekiyordu, neden sormuyordu?
"Ozan ve Ekin geldi bugün, otoparkın ortasında herkesin içinde arabada öpüştüğümüzü elinde videolarımızın olduğunu söyledi."
Bir türlü durduramadığım yaşları elimle silip yeniden Zahid'in elini tuttum.
"S-sonra benim seninle dersi geçme karşılığında birlikte olduğumu, iğrenç bir insan olduğumu söyledi. Herkes duydu Zahid , kalabalık gitgide arttı hepsi son ana kadar onların söylediklerini dinledi, o an çok kötüydü!"
Elini sımsıkı tutmaya devam ederken boşta ki eliyle yanağımı kavrayıp akan bir kaç damla yaşı sildi. Bedeninin gerildiğini kucağında olduğum için net bir şekilde hissediyordum. Kaşları çatık bir şekilde tüm her şeyi ona anlatmamı dinledikten sonra sıkıntılı bir nefes aldı.
"Ben halledeceğim."
Elini ellerimin arasından çekip yüzümü kavradı. Tüm yaşları birer birer sildikten sonra yeniden üzerime doğru eğilip dudaklarıma sert ve baskılı bir öpücük kondururken dünya umrunda değil gibiydi.
"Duymayanlar bile duymuştur şimdi! Nasıl halledeceksin bunu, ne yapacağız biz? Düşündükçe daha çok ağlamak istiyorum, çok korkuyorum."
Sildiği yaşların yerine yenisi eklenirken dudaklarımı büzdüm. Ağlamamı bir türlü durduramıyordum. İnsanların arasında fısıldaşmaları kiminin şaşkın kiminin iğrenç bir varlıkmışım gibi bakışları çok kötü hissetirmişti. Neden hepsi söylenenlere inanmıştı ki?
"P-para karşılığında seninle birlikte olduğumu, arabamı bile sana aldırdığımı söyledi! Çok kötüydü Zahid, insanlar bana artık o gözle bakacak hep. Fahi-"