|27•|
Gecenin bir köründe, muhtemelen gün batımından beri uyuduğum için kendi kendime uyandığımda kocaman camların ardında uçsuz bucaksız bir karanlık vardı. Delici bir sessizlik odaya hakimken kollarının arasında bulunduğum bedene iyice yayıldıktan sonra gözlerimi bir süre kırpmadan izlemeye başladım.
Çevremden gözlemlediğim kadarıyla insanlar genelde uyurken hep masum veya savunmasız dururdu. Zahid ise tam tersiydi. Sırtı tamamen yatağa bitişikken omuzları kocaman duruyor sıkı göğsü inip kalkıyordu. Kısacık saçları yapısı gereği hiç bozulmuyor, çatık kaşları gece uyurken bile düzelmiyordu. Uyurken bile göze korkutucu ama bir o kadar çekici gelen tuhaf biriydi.
Belime sımsıkı sardığı parmaklarını çekerek sırtımı hafifçe yokladığında çıplak tenimde yaşanan ürpermeden haberdar değildi. Gece sık sık bunu yapıyordu. Tenimde ki parmakları kısa sürenin ardından yeniden sabitlendiğinde odada beklemediğim bir anda bildirim sesi yankılanmaya başlamıştı. Gözlerim istemsizce saate kayarken henüz daha gecenin ikisinin de olduğumuzu fark ederek kaşlarımı çattım.
Bir yanım telefona uzanmak için hareketlenmem gerektiğini söylerken harekete geçemeden Zahid uyanmıştı. Kısık gözleri anında beni bulduğunda uyanık olduğumu fark edemeyecek kadar karanlıktaydık. Sesten rahatsız olmuş gibi iyice göğsüne sokularak kendimi güvenceye aldığımda, saçlarımın arasına sıkı bir öpücük bırakmıştı.
Dudaklarımın arasından engel olamadığım mırıltılar kaçtığında elleri yüzümü bulmuş ve saçlarımı suratımdan geriye doğru çekmişti. Yanaklarımda ki parmakları ve sırtımda ki eliyle iyice üzerine yayıldığımda uyumamaya çalışarak bir süre bekledim.
Dakikaların ardından nefeslerim düzene girdiğinde Zahid'de hareketlenmiş ve yanağımda ki parmağı geri çekilmişti. Bedenimi de kendine çekerek yataktan hafifçe yükseldiğinde bu çok kısa sürmüştü. Komodinin üzerindeki telefonu aldığını tahmin ederek beklemeye başladığımda çok geçmeden kısık ama baskın sesini duydum.
"Bir daha bu saate tek bir mesajını görürsem kendini kovulmuş say Enver. "
Karşı tarafın erkek olduğunu duymak saçma bir şekilde içimi rahatlatmamıştı. Daha da tedirgin hissederken burda olduğumu unutsun ve ne konuşacaksa konuşsun diye nefes bile almamaya çalışıyordum.
"Özür dilerim efendim ama bilgilendirildiğim durumu teyit etmem gerekiyordu. Yarın teslimattan önce gelecek misiniz?"
Saniyeler öncesinde hissettiğim tüm tedirginliğim uçup giderken dudaklarımda ki sırıtmaya mani olamamıştım. Neden son zamanlarda kafamda boyle delice şeylerin döndüğüyle ilgili hiçbir fikrim yoktu. Zahid'i uçan kuştan bile kıskanacak duruma geliyor, kendimi çok nadiren kontrol edebiliyordum kötü bir durumdu. Bu gece de aynısını yaşamak, çalan telefonda kimin olduğunu bilmemek günlerce huzursuz kalmamı sağlayabilirdi. Bu yüzden beklemiştim.
Yaşadığım iç rahatlamasıyla birlikte Zahid'in ne cevap vereceğini umursamadan iyice rahatlayarak sırtımı yataktan tamamen ayırdığımda kollarıyla hareketimi kolaylaştırmıştı. Sıcacık bedeninin üzerine uzandığımda yayılarak kollarımı boynuna sardım. Bacaklarımı, uzun bacaklarının arasına yaslayarak iyice rahat bir pozisyon aldığımda Zahid'in ne söylediğini pek umursamadım.
||
Sabaha karşı 04.30 suları;
"Efendim ben zaten her şeyi ayarlamaya başlamıştım, kontrol amaçlı mı geldiniz?"
