|49|

1.2K 124 62
                                    

|49|

Bir kaç gün sonra;

Sıcak nefesler, mini bir kaç dokunuş. Uykumdan sıyıran , kendime gelmemi  sağlayan küçük ama etkili hareketler bunlardı. Anlaşılan benden önce uyanan ve beni izlemeye dalmış ufak bir beden vardı.Nefeslerinin sıkılaştığını hissederek gözlerimi araladığımda güzel kirpiklerinin çerçevelediği gözleri saçlarımda tıpkı minik elleri gibi süzülüp duruyordu. Avuçlarının arasında ki tenimi okşuyordu.

"Günaydın, saçında beyaz çıkmış hemde iki tane."

Kısık ve yorgun sesi, gün içerisinde alışkın olduğum neşesinden sıyrılmış bir hayli kederli dururken fark ettiği ayrıntıyı göz ardı ettim. Ufak gözleri iyice kızarmış, küçülmüşlerdi. Ellerinin hareketini takip ederek saçlarımda oyalanan bakışları nihayetinde beni bulduğunda uzandığım yerden kalkarak sırtımı yatağa yasladım. Küçük bedenini de kendimle beraber kaldırdığımda aralık dudaklarıyla yüzüme bakmaya devam ediyordu. Net göremeyen gözlerimi ovuşturduğumda dikkatli bakışları suratımdayken mırıldandım.

"Uyumamışsın?"

Şaşkın bakışlarına göz kapaklarının üst üste kapanıp açılışı eşlik ederken avuçlarını göğsüme yasladı. Uyumadığı bir kaç metre öteden bile anlaşılacak kadar belirginken koynumda olduğunu unutuyor gibiydi. Her hareketi ezberimde bir milim ötemdeydi. İster istemez kontrolümdeydi. Fark edilmeyecek bir durum değildi bu yüzden.

"Seni izlemek istedim sanırım."

Kırgın ama bir hayli duru sesi yeniden yayıldığında çenesine yasladığım parmaklarımı usulca dolandırdım. Bazen bir kediyi anımsatıyordu. Dokundulduğunda, yüzünü okşadığımda ki tepkileri tıpkı küçük kediler gibiydi. Kedilerden pek hoşlanmazdım ama onda her şey bir bütünken kusursuzdu. Neşesi, küçük bedeni ve alnından eksik olmayan dalgalı açık saçları. Tüm kusursuzluğuyla bana ait, benim yörüngemdeydi.

Çenesini parmaklarımın arasına iyice iterek göğsüme sokulduğunda kollarımı bedenine sardım. Dudakları düz bir çizgi halini alırken avuçlarım bir kaç kez istekle yanaklarında dolandırdım. Pürüzsüz tenini okşamak paha biçilmez bir mücevhere sahip olmak gibiydi. Özel ve güçlü  hissettiriyordu.

"Şimdi uyuyacağım ama sen gitme ben uyuyana kadar olur mu?"

Minik parmakları baş parmağımı kavradığında istekli gözleri yüzümde dolandı. Fiziksel olarak iyi göründüğümün hayatımın her alanında farkındaydım ama onun bakışları çok daha ötesiydi. Tıpkı şu an olduğu gibi bazen gözleri hiç olmadığı kadar şeffaf ve duyguluydu. İç çekerek bakıyor, baktıkça yumuşayan bakışları muhtaçlığa dönüşüyordu. Sanki sahip olduğu tek varlık baktığı noktada, bendeydi.

"Uyandığında yanında olacağım."

Düz bir çizgi halinde duran dudakları kıvrılarak iki yana kaydığında adem elmasının olduğu o noktaya, hareketlenişine izin vermeyerek dudaklarımı bastırdım. Bir kaç kez bastırmak yeterli olmamıştı. Dudaklarım daha kuru daha istek doluydu sanki. Tatlı kıkırtıları dudaklarımın hırsla hareket edişine tezat bir şekilde engel olduğunda kafamı kaldırarak baygın gibi yatakta uzanan bedenine bakındım. Bembeyaz teninde bir kaç iz dışında, bunlar bana aitti, hiçbir şey yoktu.

"Bir daha yapsana lütfen."

Avuçlarını enseme yaslayarak beni boynuna doğru çektiğinde bakışlarım yastığın köşesinde asılı kalmıştı. Tatlı istekleri tıpkı onun gibiydi. Geri çevirmeyerek derin bir nefes aldım. Bu sefer daha hırsla, bir o kadar da istekle dudaklarımı bastırdığımda yerinde duramıyordu. Tatlı kıkırtıları ruhsuz odamı aydınlatmaya devam ederken geriye çekilerek kızarmaya başlayan yanaklarına bakmaya çalıştım ama izin vermemişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 05 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AHZA |gay|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin