|37|

1.6K 149 89
                                    

|37•|

Arabanın camından görebildiğim kadarıyla şehir merkezine yaklaştığımızı fark ederken kafamı hiç diğer tarafa çevirmediğim için uyuşan boynumla hafifçe hareketlendim. Sağa sola doğru oynatarak geri koltuğa kurulduğumda kararan havayı izlemeye devam etmiştim.

Zihnim radyodan yükselen şarkıyla iyice bulanırken düşünmekten kafayı yemek deyimini canlı canlı yaşıyordum. Aklım sürekli dün gece yaşadığımız kıyametteydi.Beni en kötü halimdeyken bir başıma bırakışında, bir özür bile dilemeyişindeydi. Sabah eve gelmemişti. Gecenin bir köründe çıktığı eve sabah bile gelmeye tenezzül etmemiş öğleden sonra gelmişti. Hiçbir şey demeden üzerini değiştirip yola çıkacağımızı söylemişti. O andan beri de yoldaydık. Henüz kimse konuşmamıştı.

Tek bir kelime etmemesi iyice delirmeme sebep oluyordu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Evime gitmek istiyordum. Küçük öğrenci evimde günlerce uyumak,dersleri asmak ve kendi kendime takılmak istiyordum. Yola çıkmadan hemen önce beni evime bırakmasını rica etsemde cevap vermemişti. Yol ilerledikçe onun evine yaklaşıyordu. Her zaman ki gibi umrunda olmamıştım.

Şarkının sakin melodisiyle gözlerim yorgunlukla kapanacakken neredeyse sitenin girişine gelmiş olduğumuzu fark ederek oturduğum yerde dikleştim. Bir kaç kısa dakikanın ardından güvenliği geçip siteye girdiğimizde arabanın durmasını bekleyip kapıyı araladım. Zahid'in bakışlarının üzerimde olduğunun farkındaydım.Ona dönmeyerek kısıkça fısıldadım.

"Yalnız kalmak istiyorum."

Bir cevap vermesini beklemeden arabadan indiğimde hızla siteden uzaklaşmıştı. Yüzünü görmek istemiyordum...

Aynada ki yansımamda görünenler tam bir felaketti. Boynumu mosmor bir halka kaplamıştı. Çenemde de koca bir parmak izi vardı. O kadar kötü görünüyordum ki gözlerim dolmuştu. Beni bu hale getiren adama nasıl bu kadar kör olup bağlanmıştım anlayamıyordum.

"Ölsem de sana el sürdürtmem."

Zihnim bana söylediği tehdit dolu cümleleri tekrarladığında aynanın önünden çekilerek yatağa girdim. Bir kaç gün önce kahkahalarımın yayıldığı oda iğrenç geliyordu gözüme.

Hava bozuktu, yağmur aralıklarla yağıyor gök kararıyordu. Tavana kadar uzanan camlara son kez bakarak kenarda bulunan koyu perdeleri çektim. Kasvetli gökyüzü tamamen kapanmış oda karanlığa bürünmüştü. Yatağa doğru ilerlediğimde odanın kapısını açık olmasını umursamadım. Yorgunlukla yatağa geçip kafama kadar örtüyü  çektiğimde bir kaç damla gözyaşımın süzülmesine izin vermiş sonra da gözlerimi yummuştum.

Uyuyup her şeyi unutacaktım.

|

Moskova,Rusya|2018

"Alexey ne yaptın sen?"

Küçük bedeni,en yakın arkadaşına korkuyla bakarken yerde baygın bir şekilde yatan koca adama gözlerini bile değdirmiyordu. Sesi titrek nefesleri kesik kesikken korkudan gözleri dolu doluydu. Yerdeki adam ölmüş olabilir miydi? Basit bir vazo yüzünden gerçekten ölmüş olabilir miydi? 

"Bebek gibi zırlama, sakin ol."

Alexey,küçük arkadaşının kendisini yakalatacağını düşünerek öfkeyle konuştuğunda ağlamaya başlayan çocukla iyice gerilmiş yerdeki adamdan bakışlarını çekerek ağlak arkadaşına dönmüştü. İyide o hiçbir şey yapmamışdı ki? Kendisi yapmıştı, arkadaşını korumak için kendisi yapmıştı ve pişman değildi. Çocuk neden bu kadar ağlayıp işleri iyice çıkmaza sokuyordu anlam veremiyordu. Derin ve sıkıntılı bir nefes alarak yerdeki siyah takım elbiseli adama yeniden göz attı. 

AHZA |gay|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin