3. BÖLÜM

21.6K 476 121
                                    

Oylamayı unutmayın lütfen 😘 Tabi yorum yapmayı da.

Medya Hilal

Sonunda hafta sonu gelmişti. Bugün Nazlı'yla dışarı çıkıp gezecektik. Dün okuldan eve gelene kadar içimden dua ettim sevdiklerime bir şey olmaması için.

Dünden beri mesaj atmamıştı. Bu beni sevindirse de aynı zamanda korkutuyordu. Bir şey yapmaması normal miydi?

Neyse bunları düşünmemeliydim. Dolabın karşısına geçip elbise seçmeye başladım. Hangisini giysem acaba? En sonunda kararımı verip giyinmeye başladım.

 Hangisini giysem acaba? En sonunda kararımı verip giyinmeye başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elbise ve ayakkabı bu canlarım

Elbise ve ayakkabı bu canlarım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu çantamız

Saçlarımı da maşa yapıp biraz açtım aralarını

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Saçlarımı da maşa yapıp biraz açtım aralarını. Bir makyajım kalmıştı. Hafif bir makyaj yaparken telefonuma mesaj geldi.
Nazlı atmıştır.

05*********: Çok güzel olmuşsun meleğim ama elbisenin önü sencede biraz açık değil mi güzelim?

Ekrana şok olmuş bir şekilde bakarken ikinci mesaj geldi.

05*********: Önü kapalı başka bir elbise giymeye ne dersin güzelim? Hadi güzelim değiştir onu.

Korkuyla gidip perdeyi çektim. Mesajın altındaki tehtidi hissetmiştim. Ama bu benim ne giyeceğime karışacağı hakkını vermiyordu.

İçimdeki korku sinire döndü. Değiştirmeyecektim böyle gayet iyiydi.

Nazlı'ya hazır olduğumu yazdım ve evden çıktım. AVM de buluşacaktık.

🌙🌙

Akşama kadar gezmiştik. Ayaklarıma kara sular inmişti. Nazlı gelince mağazaları gezmiştik sonra acıktığımız için yemek yemiştik. Şimdi ise Nazlı hanımın isteği üzerine beğendiği kıyafetleri almak için tekrar GEZİYORDUK. ÇÜNKÜ HANGİ MAĞAZA OLDUĞUNU UNUTMUŞTU.

Allah'ım kafayı yiyecektim. Üstüne üstelik lavabom gelmişti. Daha fazla dayanamayacaktım.

"Nazlı daha fazla dayanamayacağım kızım. Ayaklarım ağrıyor ve lavabom geldi. Ben lavaboya gidiyorum ben gelene kadar gözünü seveyim mağazayı bul da al şu kıyafetleri ya."diye sitemle konuştum.

Arkasına bile bakmadan elini sallayarak
"Tamam tamam git sen."dedi.

Ona gözlerimi devirerek lavaboya gittim. İşimi halledip çıkacakken kapı aniden açıldı ve biri beni ittirip kapattığı kapıya yasladı.

Gözlerimi büyüterek yüzüne baktım. Oydu. Yüzünde gene maskesi vardı. Kalbim korkudan hızlanmaya başladı. Gözleri sinirle bakıyordu.

"Güzelim bu elbise ne ben sana değiştir demedim mi?" diyerek sordu. Burnundan soluyordu neredeyse. Bu beni daha da korkutuyordu.

Ona korkuyla baktığımı fark edince gözlerini kapatıp burun kemiğini sıktı ve gözlerini tekrar açtı. Az öncekine nazaran daha sakindi.

"Bana korkuyla bakma güzelim. Sana kesinlikle zarar vermem ne kadar sinirlensemde. Şimdi güzelim soruma cevap alayım."

"B-Ben bu elbiseyi beğendiğim için değiştirmek istemedim."diye kısık bir sesle konuştum.

"Çok güzel olmuşsun meleğim ona şüphe yok zaten ama bazı şeyler için zorlama beni. Tehtid etmek zorunda bırakma, canlarını yakmak zorunda bırakma."

Kafamı anında kaldırdım ve gözlerine baktım. Ciddiydi yapardı. Ağlamaya başladım. Konuşmaya çalıştım.

"Ö-özür di-dilerim."dedim ağlayarak. Kafamı alıp göğsüne yasladı. Bir elini belime koydu diğer eliyle saçlarımı okşamaya başladı. Ellerimi göğsüne koyup ittirmeye çalıştım.

Öküz gücü vardı mübarek. Yerinden kımıldamadı bile. İttirmeye devam ederken sert sesiyle konuştu.

" Hilal az önce ne dedim ben? İlla tehtid mi edim durman için?"

Dediği anda durdum. Onlar için sustum. Bir süre sonra ağlamam iç çekişlere döndü. Bu süre zarfında benden bir santim bile ayrılmadı. Eliyle saçlarımı okşamayı bırakmadı.

"Güzelim kıyamadığım gözlerin kıpkırmızı oldu ağlama artık."

Geri çekilmek isteyince zorlamadan bıraktı. Musluğu açarak elimi yüzümü yıkadım. Tam kapıdan çıkacakken kolumu tuttu. Bıkkın bir sesle

"Daha ne istiyorsun bırak artık ya."diye tersledim.

Bu cesaretim az önceki ağlamamdan geliyordu sanırım. Ağlayınca içindekileri atıyordum ve ister istemez karşındakini tersleyerek konuşuyordum.

Sözlerimle gözlerini kıstı ve yumruklarını sıktı. Ne bekliyordu acaba? göğsünde ağladık diye güzel mi konuşacaktım. Bir de onun zoruyla orada durmuştum.

"Sesine dikkat et güzelim. Kıyafetlerine dikkat et bir dahakine bu kadar sakin karşılamam tamam mı güzelim?"diye sert bir sesle sordu.

Ben az önce cesaret mi geldi demiştim. Nah gelmiş o cesaret bana el sallayarak gidiyordu. Sert sesini duyunca tekrar korkum gün yüzüne çıktı.

Kafamı sallayarak kısık bir sesle "Tamam"dedim. Cevabım hoşuna gitmişti.

Kolumu bırakarak çıkmama izin verdi. Hemen kendimi dışarı attım. Nefesim daralmıştı.

Telefonuma bakınca Nazlı'nın aramadığını gördüm. Kaşlarım şaşkınca yukarı kalktı. Bu kadar mı dalmıştı kıyafet bakmaya.

Onu aramaya çıktım. Seni bulunca soracaktım ben sana Nazlı Hanım. Ben burda can çekişeyim sen hiç arama. Bekle sen bittin kızım!

Oyları ve yorumları unutmayın canlarım. Düşüncelerinizi merak ediyorum. İstediğiniz sahne olursa onları da belirtebilirsiniz. 😇

KARANLIK SEVDA (FİNAL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin