Merhaba ben geldim. İnşallah gününüz güzel geçmiştir. Çok güzel bir bölümle geldim, inşallah siz de beğenirsiniz.
Başlamadan önce oy verir misiniz? 🌙
Camdan dışarıyı izliyordum. Çok özlemiştim buraları. Evin önünde durmamızla kapıyı açmıştım ki Barlas hızla benim tarafıma gelip kucağına aldı.
"Barlas bak ayaklarım var kendim yürüyebilirim." dedim imayla.
"Olsun güzelim sen yorulma ben seni taşırım hem daha tam iyileşmedin." dedi.Kafamı iki yana salladım. Bu adama ne dersem diyeyim kendi bildiğini okumaya devam ediyordu.
Eve girince burnuma yemek kokusu doldu. Soru dolu bakışlarımla Barlas'a baktım.
"Hizmetli tuttum." dedi ve salona girerek kanepelerden birine otutturdu.
"Suzan Hanım."
Mutfaktan ellerinde havluyla çok tatlı bir abla geldi. 40'lı yaşlarda görünüyordu."Efendim Barlas Bey."
"Sevdiğim kadın Hilal size bahsetmiştim." dedi eliyle beni göstererek.
"Evet, geçmiş olsun Hilal Hanım." dedi.Bu neydi ya?
"Suzan abla bana Hanım deme ismimle hitap et lütfen." dedim. Suzan abla kararsızca Barlas'a baktı. Barlas kafasıyla onaylayınca
"Tamam kızım." dedi ve mutfağa geri döndü.Çok tatlı bir kadındı, ısınmıştım.
"Güzelim ben üstümü değiştirip geliyorum." dedi ve televizyonu açıp gitti. Bu adam niye ben yürüyemiyormuşum gibi davranıyordu?
Birkaç dakika sonra Suzan abla geldi.
" Kızım ben çıkıyorum. Yemeklerin hepsi sıcak, masayı da hazırladım." dedi. Bu kadın artık burada kalmayacak mıydı?"Burada kalmayacak mısın abla?"
"Yok kızım sadece yemekler için geleceğim." dedi.
"Peki abla." dedim üzgünce. Sevmiştim onu ve konuşuruz sıkılmam diye düşünmüştüm.Suzan abla ayakkabılarını giyerken Barlas merdivenlerden iniyordu.
"Suzan Hanım korumalara söyleyin sizi evinize bıraksınlar." dedi.
"Yok Barlas Bey zahmet vermeyeyim teşekkürler." dedi.
"Olmaz öyle şey." dedi Barlas sert sesiyle.Kapıyı açıp korumalara bir şeyler söyledi.
"Sizi bırakacaklar Suzan Hanım." dedi.Suzan abla mahçup olmuştu.
"Teşekkür ederim Barlas Bey." dedi ve evden çıktı.Suzan abla gidince Barlas'ı süzmeye başladım. Altında gri bir eşofman, üstünde de kaslarına yapışmış bir tişört vardı. Gözlerimi üstünden çekerek yutkundum ve önüme döndüm.
Yanıma oturup beni kolunun altına aldı.
"Ne yapalım meleğim, ne istersin?" dedi.
"Suzan abla yemeklerin hazır olduğunu söylemişti, soğumasınlar. Önce yemek yiyelim sonra bakarız." dedim.Ayağa kalkıp kucağına aldı. Ellerimi boynuna doladım. Nasıl birden bire bu kadar yakın olmuştuk?
Yüzünü izlemeye başladım."Biliyorum çok yakışıklıyım." dedi, sesinden ne kadar eğlendiği belli oluyordu.
Kaşlarımı çattım.
"Hiçte bile sen mi yakışıklısın." dedim bilmiş bir edayla. Güldü bu halime.Mutfağa girince gördüğüm yemeklerle istemsizce dudaklarımı yaladım. Uzun zamandır ev yemeği yemiyordum. Hastanedeki yemeklerde ev yemeği tadı vermiyordu.
"Anlaşılan çok acıkmışsın." dedi Barlas dudaklarıma bakarak.
"Hem de nasıl." dedim.Sandalyeye oturtup servisleri yaptı.
"Bekleme güzelim başla hemen."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK SEVDA (FİNAL)
Roman pour Adolescents"Neyi anlamıyorsun sana aşığım. İste canımı vereyim. Ama yapma nolur gözlerin öyle bakmasın dayanamam." Herkesin korktuğu adam bana yalvarıyordu. Korku dolu gözlerle ona bakarken uzaklaştım ondan. Gözlerindeki hayal kırıklığı okunuyordu "Seveceksi...