Onu karşımda görünce donup kalmıştım.
"Merhaba güzelim"Kendini yaslandığı yerden ayırdı ve bana doğru gelmeye başladı.
Geri gitmemek için kendimle savaştım.En son gördüğüm rüya ise ondan daha çok korkmama neden olmuştu.
Önümde durdu ve ellerimi tuttu. Ne kadar ellerimi çekmek istesem de tepkisinden korktuğum için sustum.
Ellerimi okşadıktan sonra dudaklarına götürüp ve öptü.
"Seni çok özledim güzelim."dedi ve sarıldı. Hiçbir şey yapamıyordum. İtemiyordum, vuramıyordum. Sessizce göğsünde ağlamaya başladım.
Burnunu saçlarıma dayayıp derin bir nefes aldı. Uzaklaştığında yüzüme bakıp kaşlarını çattı.
"Ağlama güzel gözlüm sana asla zarar vermem."dedi gözyaşlarımı silerken.
Ondan uzaklaşıp
"Neden yüzünü göremiyorum neden maske takıyorsun?."Ondan uzaklaşmam hoşuna gitmemişti ama bir şey de demedi.
"Şimdilik böyle olması gerekiyor meleğim. Zamanı gelince bu maskeyi sen çıkaracaksın."
Çok merak ediyordum yüzünü. Acaba tanıdığım biri miydi, tanımamam için mi maske takmıştı?
"Şimdi çıkarsam maskeyi?"diye sabırsızca sordum. Bu halime güldü. Onu ilk defa gülerken görüyordum. İnci gibi dişleri vardı ve açıkçası yakışıyordu.
"Olmaz canımın içi şimdi değil zamanını bekle."omuzlarımı düşürerek kafamı salladım.
"Hadi eve git hava soğudu hasta olma."kafamı sallayarak yoluma devam ettim. Arkamda adım sesleri duyunca arkama baktım. Arkamdan geliyordu. Kaşlarımı çattım.
"Güvenli bir şekilde gittiğinden emin olmalıyım meleğim."dedi.
Omuz silkip yoluma devam ettim. Zaten beş dakika sonra eve gelmiştim. Girmeden önce arkama baktım. Bana bakıyordu sanırım içeri girmemi bekliyordu.
Yorulmuştum bugün. Temizlik çok yoruyordu. Hemen odama gidip yatağa yattım. Yatmak kadar güzel bir şey yoktu.
🌼🌼
Sabah lanet alarmın sesiyle uyandım. Mutfağa gittiğimde sultanımı gördüm. Bugün izin almıştı. Kendine zaman ayıracaktı biraz. Gülümseyerek yanağını öptüm.
"Günaydın sultanım."
"Günaydın kızım hadi otur kahvaltını yap okula geç kalma sonra."Hemen yerime oturdum. Kurt gibi acıkmıştım valla.
Okulda ilk dersimiz matematikti. Gözlerim sürekli saate kayıyordu. Hocamızda iyi değildi. Anlatamıyordu bir türlü zaten bana tip tip bakıyor, bırakmasa bare dersten.
Zilin çalmasıyla rahatladım. Hocanın bakışları da geriyordu yeteri kadar. Neyse bitmişti zaten ders.
Nazlı bir grup kızla konuşuyordu. Fazlasıyla heyecanlanmışa benziyordu.
"Kanka bu akşam Selin'in doğum günü varmış. Bir cafeyi kiralamışlar bizi de davet etti."gülümseyerek bakmaya başladı.
"Anneme sormam lazım. O da bugün arkadaşlarıyla buluşacak izin aldı hastaneden. Belki izin verir."
"Ben konuşurum Neriman sultanla o işi bana bırak."dedi ve göz kırptı.
Annemle Nazlı'nın arası gayet iyiydi. Zaten Nazlı'yla küçüklükten beri beraberdik.
Günün geri kalanı da aynı sıradanlıkla geçti.
Eve giderken annemden nasıl izin alacağımı düşünüyordum.İkimizde de evin anahtarı vardı. Aklıma gelen fikirle sırıttım. Kapıyı sessizce açarak içeri girdim. Salonda oturmuş televizyon izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK SEVDA (FİNAL)
Teen Fiction"Neyi anlamıyorsun sana aşığım. İste canımı vereyim. Ama yapma nolur gözlerin öyle bakmasın dayanamam." Herkesin korktuğu adam bana yalvarıyordu. Korku dolu gözlerle ona bakarken uzaklaştım ondan. Gözlerindeki hayal kırıklığı okunuyordu "Seveceksi...