Merhaba ben geldimm
İnşallah bölümü beğenirsiniz 😘Geri çekilip yüzüne baktım. Bakışlarını yüzümün her yerinde gezdirdi. Hayran bir şekilde bana bakıyordu.
Yanaklarımın ısınmasıyla birlikte geri çekilip asansörün düğmesine bastı.
"Niye durdurdun asansörü ya bir katta durup başkası da binseydi." diye hayıflandım.
"Bu asansörü sadece ben kullanıyorum güzelim, kimse binemez sen hariç." dedi.
Otuz katlıydı ve Barlas'ın odası da yirmi dokuzuncu kattaydı.
"Son kat ne için kullanılıyor?"
"Bazen ihalelerden sonra şirket bazında çalışanlarla küçük kutlamalar oluyor, o katta bu yüzden daha farklı düzenlendi." dedi.Asansörün durmasıyla elimden tutup yönlendirdi. Bu kat diğer katlara göre daha sakindi.
Üstünde 'BARLAS DEMİR ' yazan odaya girdik.
Odaya girer girmez nutkum tutulmuştu. Manzarası çok güzeldi. Manzaraya bakan yer boydan boya camdı.
Yüksekte olmamız manzaraya ekstra bir güzellik katıyordu.
"Beğendin mi meleğim?" dedi ilgili bir sesle.
Kafamla onayladım.
"Çok güzel."Sandalyesine oturup bileğimden çekti. Ağzımdan ufak bir çığlık kaçtı. Bir anda kendimi kucağında bulmuştum.
Yaramaz bir şekilde bana bakıyordu. Kaşlarımı çattım sinirle.
"Ne yapıyorsun be adam?!" dedim."Buraya geldiğin iyi oldu günümü güzelleştirirsin artık." dedi burnunu burnuma sürterek.
"Kötü geçiyor yani günün?" dedim sorarcasına.
"Sensiz hiç bir şey güzel olmuyor. Toplantılar, dosyalar bitmiyorlar meleğim. Nasıl güzel olsun ha?" dedi.Tam bir şey diyecekken kapı çaldı. Aceleyle kucağından kalkıp masanın önündeki koltuklara oturdum.
"Gel." dedi gür bir sesle. İçeri giren kadınla gözlerim kısıldı.
Mini bir etek giymiş, yüzünde beş ton makyaj vardı, gömleğinin üst düğmeleri açıktı. Göğüs dekoltesi görünüyordu. Etek desen zaten açıldı açılacak.
Damarlarımda gezen sinirle derin bir nefes aldım. Neyse ki Barlasım bakmıyordu.
Elindeki dosyaları masaya koydu.
"Bunları imzanız gerekli Barlas Bey." dedi. Ses tonu hiç hoşuma gitmemişti.Arada Barlas'a kaçamak bakışlar atıyordu. Boğazımı sesli bir şekilde temizledim. İkisinin de bakışları bana döndü.
"Ne oldu güzelim?" dedi endişeyle güzel adamım.
"Bir şey olmadı canım." dedim canımı bastırarak.
Ne yaptığımı anlamış olmalı ki güldü bu halime. Kadına bakınca kaşları çatılmıştı. Alaylı bir şekilde beni süzdü ve yüzünü buruşturdu.
Ellerimi yumruk haline getirdim. Ben gösterirdim ona haspam. Yerimden kalkacakken duyduğum sesle geri oturdum.
"Öyle bakmayı kes yoksa senin için hiç iyi olmaz." dedi Barlas tehtidkari bir şekilde.
Bu kadın çıkınca öpmeyi unutmayacaktım ama önce biraz hesap sormak gerekliydi.
"Siz yanlış anladınız Barlas Be-"
"Kes dosyaları bırak çıkışını yap hemen." dedi sert bir sesle.Kadın hemen timsah gözyaşlarını akıtmaya başladı.
"Lütfen beni işten çıkarmayın." dedi. Yalandı hepsi. Sinirle gözlerimi kısıp, yumruklarımı sıktım."Hemen dışarı." dedi Barlas kesin bir dille. Bana kötü bir şekilde bakarak çıktı.
Barlas'a döndüğümde elini ağzına götürmüş gülüyordu. Kafasını hafifçe omzuna yatırmıştı. Çok tatlı gelmişti gözüme ama yok öyle, kendimi tutmam gerekiyordu.
"Bu nasıl bir çalışan böyle? Utanmasa giyinmeyecek!!" dedim sinirle. Kahkaha atmaya başladı.
"Meleğim beni mi kıskanmış." dedi eğlenen bir ifadeyle.
"Önce soruma cevap ver!" dedim sinirle. Yelkenleri çabuk suya indirmemeliydim.
"Hay hay matmazel. Asistanımdı kendisi, zaten beni ilgilendirmiyor. Sadece toplantıları düzenliyor ve haber veriyordu." dedi. Bir de asistanıymış!!
Sandalyesinden kalkıp yanıma geldi. Ellerimi tutup öptü.
"Ben senden başkasına bakmam ömrüm. Kimse beni ilgilendirmiyor." dedi."Biliyorum." dedim, ona güveniyordum zaten ama o kadını görmek sinirlerimi germişti.
Ellerini belime koyup birden kucağına çekti.
"Ne yapıyorsun?" dedim gözlerimi büyüterek."Çok uzak kaldın güzelim biraz mesafeyi kapatmak istedim." dedi hınzır bir sırıtışla.
Yüzlerimiz arasında birkaç santim vardı, ne mesafesinden bahsediyordu bu adam Allah aşkına."Mesafe mi vardı?" dedim şaşkın bir şekilde bakarak.
"Hımm." diye mırıldandı.Bakışları dudaklarıma düştü. Kalbim özgürlüğünü ilan edercesine atmaya başladı.
' kadın gidince öpecem' demiştim içimden. Utanıyordum ama sonuçta o benim sevdiğim adamdı. Böyle durursam daha fazla utanacaktım.
Gözlerimi kapatıp dudaklarını öpmeye başladım. Şaşırmıştı, benden böyle bir şey beklemediği aşikardı.
Şaşkınlığı kısa sürdü, karşılık vermeye başladı. Nefessiz kalınca geri çekildim.
"Bu ne içindi meleğim?" Omuz silktim.
"Canım istedi."🌙 🌙
Nazlı'nın ağzından
Sabah erkenden kalkıp okula gittim. Hilalsiz hiç bir şey güzel olmuyordu ama bazı şeyler mecburiyetti.
En son geldiğinde ondan biraz hoşlanmaya başladığını söylemişti bize. Tabi bunu duyan Neriman teyze biraz sinirlendi ama kıyamadı Hilal'e , her zaman yanında olacağını söyledi.
Uzun zamandır görmüyordum onu ve çok özlemiştim. Kardeş gibiydik onla.
"Günaydın." dedi Cenk. Barlas için çalıştığını öğrendiğimde ufak(!) bir kavga çıkarmıştım. Meğer her şeyi gidip anlatıyormuş. Daha sonra konuşmaya devam ettim. Tabiki Hilal Barlas tan hoşlandığını söyleyene kadar.
"Günaydın." dedim.
"Ne oldu üzgün gibisin."
"Sence ne olabilir kardeşim yanımda yok." dedim alayla. Gözlerini kaçırdı."Çok özledim onu görmek istiyorum. Beni yanına görürsen." dedim. Evlerini biliyordur.
Kararsızca bana baktı.
"Bir şey yapmayacağım kıza ya. Özledim sadece görmek istiyorum." dedim. Gözlerim dolmuştu."Tamam ama önce Barlas abiden izin almam gerek." dedi.
Hay senin Barlas abine dedim içimden."Tamam sor bakalım izin verecek mi Barlas abin." dedim sinirle.
Onu arkamda bırakarak sınıfa ilerdim. Arkamdan çağırsa da umursamadım. İzin almalıymış!!
İstediğiniz olaylar var mı? 😈
Hilal ile Barlas'ın araları bozulsun mu?
Oy vermeyi, yorum yapmayı ve takip etmeyi unutmayın.
SEVİLİYORSUNUZ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK SEVDA (FİNAL)
Teen Fiction"Neyi anlamıyorsun sana aşığım. İste canımı vereyim. Ama yapma nolur gözlerin öyle bakmasın dayanamam." Herkesin korktuğu adam bana yalvarıyordu. Korku dolu gözlerle ona bakarken uzaklaştım ondan. Gözlerindeki hayal kırıklığı okunuyordu "Seveceksi...