Merhaba canlarım inşallah iyisinizdir. Başlamadan önce oy verir misiniz? 😘
Biraz geç attım canlarım. Gece tekrar sallandı ve hak verirsiniz ki insan ister istemez tekrar o psikolojiye giriyor. Diğer bölümü inşallah daha erken atacağım 💞
"Barlas lütfen biraz dinleneyim?" dedim kendimi yere atarak.
Yanıma gelip dizlerini kırarak eğildi.
"Sadece beş dakika güzelim. Bunları bir an önce öğrenmelisin."Tam itiraz edecekken benden önce davrandı.
"Hiç boşuna itiraz etme."Oflayarak gözlerimi kapatıp biraz da olsa dinlenmeye çalıştım.
Sabah erken kalkmış ve spor yapmaya başlamıştık. Tabiki Barlas Bey'in zoruyla!
Zaman kaybetmeden kendimi savunmayı öğrenmem gerektiğini söylemişti. Bu evin bodrumunda da spor salonu vardı.
Zaten adamın kaslarından sporu ne kadar çok sevdiği, yaptığı anlaşılıyordu.
Gözlerimi açıp Barlas'a baktım. Boks eldivenlerini takmış boks torbasına ardı ardına yumruk atıyordu.
Üstündeki kolsuz geniş tişörtü terlediği için üstüne yapışmış kaslarını daha da belli ediyordu. Tövbe tövbe...
Ben kendimle konuşmaya devam ederken bana döndü.
"Süren doldu hadi kalk." dedi itiraz istemeyen bir sesle.
Yorgun bir şekilde yerden kalktım. Barlas tekrar ciddi yüz ifadesini takınmıştı.
"Baştan tekrar ediyorum. O yerden kaçma fırsatın varsa kaç ve izini kaybettirmeye çalış. Eğer sıkıştıysan kendini savunmayı göstereceğim. Tabi bu süre zarfında silahını yanından ayırma. Tekrar söylüyorum eğer birini vurman gerekirse tereddüt etme, tamam mı?"
"Ya katil olursam?" dedim korkarak.
"Önceliğin bacakları ve kolları olacak. Söz konusu senin canın ise tereddüt etmeyeceksin tamam mı meleğim?" dedi yüzümü ellerinin arasına alarak.
Derin bir nefes aldım.
"Tamam.""Şimdi beni iyi dinle güzelim. Kaçamadın diyelim, kendini savunman lazım." dedi ciddiyetle.
***
Üç gün sonra
Sabah gözlerimi açtığımda yanımda Barlas yoktu. Huysuzca kaşlarımı çattım. Banyodaki işlerimi hallettikten sonra aşağı indim.
Salondan sesi geliyordu. Salona geçince telefonla konuştuğunu gördüm.
"Bana bak Hakan bir an önce o iti elimde istiyorum." dedi serçe ve telefonu kapattı.
Arkasını dönünce göz göze geldik.
"Ne zaman uyandın meleğim?" dedi yanıma gelerek.
"Kaçmış mı?" sorusunu eş geçmiştim.Sıkıntıyla nefes aldı.
"Olduğu yeri öğrenmiştik fakat biz oraya giderken kaçmış oradan. İzini de bulamadık."Uzun bir sessizlikten sonra elimi tuttu.
"Bunları düşünme meleğim. Kahvaltımızı yapalım istersen havuza gireriz, biraz kafan dağılır hım?"Aslında bu iyi gelebilirdi çünkü o adamları düşünmekten yakında psikolojim bozulacaktı.
"Tamam, olur."
"Masa hazır zaten güzelim." belimden tutarak mutfağa yönlendirdi."Kim hazırladı?" dedim kaşlarımı çatarak.
"Ben."
"Sen?!" inanmayarak gözlerimi büyüttüm.
"Abartma bu kadar güzelim hadi otur." belimdeki eliyle hafifçe ittirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK SEVDA (FİNAL)
Dla nastolatków"Neyi anlamıyorsun sana aşığım. İste canımı vereyim. Ama yapma nolur gözlerin öyle bakmasın dayanamam." Herkesin korktuğu adam bana yalvarıyordu. Korku dolu gözlerle ona bakarken uzaklaştım ondan. Gözlerindeki hayal kırıklığı okunuyordu "Seveceksi...