19. BÖLÜM

9.2K 283 8
                                    

Başlamadan önce oy verir misiniz 🌙

Hilal'in ağzından

Gözlerimi başımdaki ağrıyla açtım. Ellerimi başıma götürecekken ellerimin ve ayaklarımın bağlı olduğunu fark ettim.

Yerde yatıyordum. Her yerim ağrımıştı. Güçlükle yerden doğruldum. Nereye getirmişlerdi beni?

Odada loş bir ışık vardı. Kapı gürültüyle açıldı ve beni kaçıran adam içeri girdi.

"Ooo uyanmışsın demek. Ne güzel bende tam seni uyandırmaya geliyordum." dedi pis bir sırıtışla.

"Ne istiyorsun benden, beni niye buraya getirdin?"

Önüme gelip eğildi.
"Akıllı kızsın diye umuyorum bu yüzden bir defa söyleyeceğim iyi dinle. Üç sene önce Barlas benim kardeşimi benden aldı. Hem de çok acımasız bir şekilde. O zamanlar iyi anlaşıyorduk taki bu olaya kadar. Neyse bu kadar bilgi yeter. Ben de bunun karşılığında onun canını yakacağım." dedi gülerek.

"Kardeşinin ne yaptığını neden söylemiyorsun? Belki de hak etmişti." dedim. Tabi ki Barlas'ı koruyacaktım.

Dediklerimle yüzü ifadesiz bir hal aldı.
"Bu seni ilgilendirmez." dedi ve kalktı.

Alayla gülümsedim. Haklıydım, Barlas masum birine bir şey yapmazdı. Allah bilir kardeşi ne yapmıştı?

Kapıya doğru giderken omzunun üzerinden bana baktı.
"Merak etme seni güzel misafir edeceğiz hiç şüphen olmasın." dedi. Yüzümü buruşturdum. Nasıl bir salaktı bu?

'Barlas seni bulunca göreceksin sen' diye arkasından mırıldandım.

İki gün sonra

İki gündür buradaydım. Yemek ve su haricinde kimse yanıma gelmemişti.

Açılan kapıyla kafamı kaldırdım. İçeri giren adamla kaşlarım çatıldı. Bu beni kaçıran adam değildi. Karşımdaki ondan biraz daha zayıftı. Odanın içi de karanlıktı. Sadece küçük bir lamba vardı. Birini görmem için de iyice yaklaşması gerekiyordu.

Önümde eğilmesiyle şaşkınlıkla ağzım açıldı. Bu Ömer idi. (İlk bölümlerde Hilal'i seven çocuk.)

Onun ne işi vardı burada?

"Nasıl geçiyor günün, misafirperverliğimizi beğendin mi?" dedi alaylı sesiyle.

"Ne diyorsun sen?"
"Sen Hilal o sevgilin beni herkesin önünde rezil etti. Nasıl bir histi biliyor musun?"

Barlas için sevgilin demesi içimde bir şeyleri harekete geçirdi.

"Bir kere kolumu bırakmadın o da haliyle gerekeni yaptı." dedim umursamazlıkla.

Kaşları havaya kalktı.
"Demek gerekeni yaptı." dedi teyit etmek istercesine. Kafamla onayladım. Hiçbirinin eline koz vermeyecektim.

"Neyse sen fazlasıyla sıkılmışsın bence biraz eğlence senin de hakkın." dedi ve odadan çıktı. Ne diyordu bu ne eğlencesi?

Birkaç dakika sonra beni kaçıran adam odaya girdi. Elinde kemer vardı. Korkuyla gözlerim doldu.

"Merhaba Hilal bugün nasılsın?" dedi yapmacık bir samimiyetle. Cevap vermedim.

"Şimdi seninle biraz konuşalım. Barlas'ı yıkmamız için bize yardım edeceksin."

"N-nasıl bir yardım?" dedim korkudan kekeleyerek.

"Elindeki tüm bilgileri bize aktararak tabiki." Ne bilgisinden bahsediyordu bu?

"Peki benim kazancım ne bundan?"
"Seni serbest bırakacağım." dedi omuz silkerek.

KARANLIK SEVDA (FİNAL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin