Başlamadan oy verir misiniz canlarım 💓
Barlas dosyalarla ilgileniyor bende küçük kütüphanesinden dikkatimi çeken bir kitap okuyordum. Odasının içinde küçük bir kütüphane vardı.
Tabi şuan biraz sıkılmış durumdayım ama onu da rahatsız edemezdim, işlerini halletmesi gerekiyordu.
Ayağa kalkıp odayı gezmeye başladım. Raflara baktım, manzarayı izledim. Masasının üstündeki fotoğraf dikkatimi çekmişti.
Daha dikkatli bakınca benim resmim olduğunu fark ettim. Kendimi tutamayıp arkasından sarıldım ve yanağından öptüm.
Boynuna sardığım kollarımı öptü.
"Ne yaptım da hak ettim acaba?" dedi.
"Bu resmimi ne zaman aldın?" dedim elimle fotoğrafımı işaret ederek."Ben seninle ilgili her şeyi biliyorum meleğim, bunu da bulmak zor olmadı." dedi.
"Teşekkür ederim bu kadar güzel sevdiğin için."
"Asıl ben sana teşekkür ederim meleğim. Hayatım seninle anlam kazandı. Bazen sinirlendiğim zaman, kendimi kötü hissettiğim zaman senin fotoğrafına bakıyorum ve o an içimdeki tüm huzursuzluk gidiyor." dedi.Bazen öyle anlar geliyordu ki dediklerine cevap veremiyordum.
Tekrar öptüm. O anlamıştı beni.Çalan kapıyla ondan ayrıldım. İçeri daha önce görmediğim bir adam girdi.
"Toplantı başlamak üzere kardeşim gelmiyor musun?" dedi.
Sonra beni görünce
"Merhaba yenge. Ben Hakan, yanındaki huysuzun yakın arkadaşıyım. Aynı zamanda şirketin hissedarıyım." dedi.Barlas kaşlarını çattı ve ayağa kalktı.
"Yürü git lan. Sinirlendirme beni." dedi sertçe.
"Gelmiyorum ayrıca Hilal ile kalacağım sen git." dedi.Kolunu tuttum.
"Gidiyorsun Barlas. Benim yüzümden iş falan iptal olur bir daha hiç gelmem o zaman." dedim.Ağzının içinde bir şeyler mırıldandı.
"Geliyorum git sen." dedi Hakan'a."Memnun oldum yenge." dedi samimi bir şekilde gülümseyerek.
Aynı şekilde gülümsedim.
"Bende memnun oldum." dedim.Barlas ile böyle konuştuğuna göre araları baya iyiydi. Yoksa Barlas şimdiye kaç parçaya ayırırdı bilemiyorum. İyi birine benziyordu.
Hakan'nın odadan çıkmasıyla Barlas'a döndüm. Sıkıntılı bir nefes aldı. Yüzümü ellerinin arasına alıp alnımı öptü.
"Toplantının çok uzun süreceğini sanmıyorum güzelim ama istediğini yapabilirsin. Bilgisayar da açık film felan da izleyebilirsin sadece binadan dışarı çıkma meleğim tamam mı?" dedi."Tamam merak etme sen işine odaklan." dedim.
Dudaklarıma küçük bir öpücük bırakıp odadan çıktı.
🌙 🌙
İki saat geçmişti ve ben sıkıntıdan ölmek üzereydim. Kitap okumuştum, bilgisayardan oyun oynamıştım ama sıkıntıdan patlamak üzereydim.
Binayı mı gezseydim acaba?
Odadan dışarı çıkıp alt kata indim. Baya yoğun çalışıyorlardı.Yanımdan geçen birini durdurdum.
"Afedersin kahve alabileceğim bir yer var mı acaba?" dedim.
Bilmiş bir edayla baştan aşağı süzdü.
"Yeni misin?" dedi.
"Hay-" sözümü tamamlayamadan kesti.
"Her neyse şuradan git koridorun sonunda." dedi.Teşekkür edip hızla ayrıldım. Hiç sevmemiştim. Tarif ettiği yere gidince kahve makinelerini gördüm.
O sırada bir kızla çarpıştım. Kahve eline ve üstüne döküldü. Canının acısıyla çığlık attı.
"Çok özür dilerim." dedim.
Gelirken gördüğüm lavaboya götürdüm. Biraz daha iyi duruyordu."Çok özür dilerim benim hatam dikkat etmedim." dedim.
"Önemli değil olur böyle kazalar." dedi.Tatlı birine benziyordu.
"Bu arada ben Hilal." dedim elimi uzattım.
"Bende Derya memnun oldum." dedi uzattığım elimi sıkarak.Teklifiyle birlikte şirketi gezmeye başladık.
" Yeni çalışan değilsin, kimle geldin?" dedi.
"Barlas ile geldim " dedim.Şokla bana döndü.
"Patronum olan Barlas Bey'le mi?" dedi.
Kafamı sallayarak
"Evet."
"Daha önce yanında kimseyi görmedik ama sende maşallah baya güzelsin. Turnayı gözünden vurmuş." dedi göz kırparak.Utançla başımı eğdim.
"Teşekkür ederim. Benim artık gitmem gerek sonra görüşürüz." dedim. Gülümseyerek el salladı.Barlas'ın odasının olduğu kata gelince sesini duydum.
"NEREYE GİTMİŞ OLABİLİR HEMEN KAMERALARA BAKIN."Korkuyla dudağımı ısırdım. İnşallah benden bahsetmiyordur.
Yavaşca odaya girdim. Arkası dönüktü, kapı sesini duyunca döndü. Beni görünce gözleri büyüdü.
Hızla yanıma gelip kolumdan tuttu. Biraz fazla sıkıyordu. Yüzümü buruşturdum acıyla.
"NERDESİN SEN? ÜÇ SAAT OLDU." dedi.
Gözlerim saate kaydı. Gerçekten o kadar olmuş muydu? Nasıl geçtiğini anlamamışım.
"Sen gelmeyince bende kahve almak için çıktım. Sonra bir kızla tanıştım, şirketi gezdirdi biraz. Zamanın nasıl geçtiğini anlamamışım." diye mırıldandım.
Birden sarıldı.
"Gittin zannettim." dedi kısık bir sesle. Kollarımı beline sardım. Gitmemden korkmuştu.Uzun bir süre öyle kaldık. Başını boyun girintime koyup kokumu içine çekti, saçlarımı okşadı.
Benden ayrılınca koluma baktı. Biraz morarmıştı. Morluğun üstünü okşadı ve öptü.
"Özür dilerim canımın içi bir an kendimi kontrol edemedim." dedi.
"Bir şey olmaz." dedim yanağını okşayarak.
Kendini suçlamasını istemiyordum.Masanın önündeki koltuklara oturdu beni de kucağına çekti.
"İhaleyi aldık güzelim bunun içinde üç gün sonra şirket olarak bir kutlama yapacağız." dedi.
"Aslında güzel olur biraz sıkılmıştım değişiklik olur." dedim gülümseyerek.
Gülümsememe baktı ve derince yutkundu. Belimdeki kollarını sıkılaştırırak beni kendine yaklaştırdı.
"Şimdiden söyleyeyim meleğim açık bir şey giyemezsin." dedi.
Kaşlarımı kaldırarak baktım.
"Allah Allah sen ne giyeceğime karışamazsın." dedim diklenerek."Demek karışamam." dedi. Kafamla onayladım.
"Sen benim sevdiğim kadınsın Hilal bu yüzden her şeyine karışabilirim. Ki diyelim açık giydin o elbiseyi üstünde keserim, kutlamaya da gitmeyiz." dedi.Başta dedikleriyle içim ısınırken sonunu böyle bağlaması nasıl bir odunluktu?
Üzüntüyle dudaklarımı büzdüm.
"Üzülme ömrüm açık bir şey giyersen sana bakan tüm erkekleri öldürürüm. Kimse sana benim baktığım gibi bakamaz, sen bana özelsin çünkü." dedi alnını alnıma yaslayarak.Tam ağzımı açıp bir şey diyecekken dudaklarını dudaklarıma örterek engelledi.
Ben genede istediğim, beğendiğim elbiseyi giyecektim.
Lütfen canlarım oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın
Bir de bazen Wattpad de sorun oluyor yayınladığım bölümün bildirimi düşmüyor haliyle gören kişide az oluyor. Bu nedenle beni takip etmeyi unutmayın oradan mesaj olarak size bildiririm gönderirim.
SEVİLİYORSUNUZ 😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK SEVDA (FİNAL)
Teen Fiction"Neyi anlamıyorsun sana aşığım. İste canımı vereyim. Ama yapma nolur gözlerin öyle bakmasın dayanamam." Herkesin korktuğu adam bana yalvarıyordu. Korku dolu gözlerle ona bakarken uzaklaştım ondan. Gözlerindeki hayal kırıklığı okunuyordu "Seveceksi...