13. bölüm

334 20 10
                                    

"Demir Aksel," dedi Lalin. Tam o an kalbimde bir şimşek çaktı.
Dondum kaldım. Her şey yeniden başlıyor dedim. Başa döndük artık.
Çığlıklar eşliğinde uyandığım kabuslu gecelere dönüyordum artık. Tam mutlu oldum, unuttum dediğim anda yeniden başladı herşey.
Abim tekrardan hayatıma girdi.

Lalin'in tehdit edildiğini duyunca korkmuştum. Abim çok tehlikeli biriyidi. Belli ki hayatıma sis bulutları çökecek ti.

Kim bilir belki sis bulutları ile bende yok olup gidecektim...

Yavuz ile Lalin'i konuşturmaya çalıştık fakat işe yaramadı. Lalin sadece ağladı. Ve biz onu dinledik.
Ne demişti de bu kız bu hala gelmişti.
Yada ne istiyordu Lalin'den?

"Anlamıyorum. Cidden anlamıyorum artık. Ne  istiyor benden. Ne istiyor hayatımdaki insanlardan. İlla onu bulup öldürmek mi gerekiyor.
Ben ailemi korumaya çalışırken, hala birileri düzeni bozuyor. "

Yavuz isyan edercesine, konuşunca aklıma bana anlattıkları geldi. Abim onun hayatını da alt üst etmişti.
Tıpkı benim ki gibi.

"Lütfen böyle söyleme Yavuz. Anlıyorum seni. Ama benim yaşadıklarımı da göz önünde bulundur. "

Yavuz aniden bana döndü ve dolmuş gözlerime bakıp, birden bana sarıldı.

"Özür dilerim Derin. Özür dilerim güzelim."
"Yavuz ben artık yoruldum. Onların illa bir gün hayatıma gireceğini bilerek yaşamak çok iğrenç."
"Biliyorum güzelim biliyorum."

Bir müddet Yavuz'un kolları arasında kalmıştım.
Elim ayağım titriyordu. Korku değildi bu. Sinir di.
Yavuz aniden saçlarımın arasına buse bırakınca, kalbim maratona çıkıyor gibi atmaya başladı.
Elimden ne gelir. Ona olan sevdam içimde büyüyordu.

Belinde sarılı olan kollarımı biraz daha sıkılaştırdım.
"Yavuz. Bu Karaman holding buraya yakın mı?"
Yavuz benden ayrıldı ve gözlerime bakıp anlamaya çalıştı.
Şirince gülümsedim, ve "Belki bir baskın yaparız," dedim.
Yavuz başını iki yana sallayarak beni reddetti.
Tabii ben durur muyum? Asla!
"Ya Yavuz. İçimde mı kalsın? Niye böyle yapıyorsun. Gidelim bir boy gösterisi yapalım?"
"Bak Derin'im bak güzelim olmaz. Olmaz."

"Niye Yavuz? Bende sana bunu sorayım."
Yavuz ellerini başına aldı ve kendini sakinleştirmeye çalıştı.

"Ya Derin, Allah'ını seversen akıllı dur. Benim daha başka fikirlerim var."

"Pekala Yavuz. Bende öğrenebilir miyim?"
Yavuz önce etrafı koloçan etti ardından anlatmaya başladı.

Can kulağı ile onu dinlerken, içimde ki yağlar erimiş ti.

Nihayet Yavuz anlatmasını bitirince, heyecanla ellerimi birbirine çarptım. O kadar sert vurmuştum ki canım acımıştı.
Bunu fark eden Yavuz. Ellerimi sıcak ellerinin arasına alıp minik bir buse kondurdu.
Ve o an...

Kalbim, aklım, ruhum, hepsi Yavuz diyerek şaha kalktı. Yüzümde kendiliğinden bir tebessüm oluştu. Bu tebessüm kalbimin yansımasıyla oluşmuştu.
Hele gözleri...
Öyle güzel bakıyordu ki, sanki dünyanın en özel insanıyım.
Gözlerim benden bağımız birleşen ellerime kaydı.

"Bana ne yaptın Derin?"
Yavuz'un bana sorduğu şeyle aniden başımı kaldırdım ve kaybolduğum gözlerine baktım.
Ardından benden beklenmeyecek bir hareket yapıp, kalbimin söylediklerini dışarı aktardım.
"Hiç bir şey yapmadım canım. Sadece seni sevdim."

Yavuz dediğim şey ile yerinde donunca, cüretkar bir şekilde gülümsedim. Ah tabi klişe den uzak bir itiraf yapmıştım. Yoksa dediğim şey ile, ellerimi dudaklarıma siper edip kaçmam mı gerekiyordu?

Düşman BaşınaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin