(Medyadaki Lalin)(Derinin kıyafeti)
Oldum olası uyku ile problem yaşarım hep. Yanlış anlaşılmasın gece uyuyamadığımdan değil sabah uyanamadığımdan kaynaklı.
İlk iş günümde geç kalmamak için alarmı erken saate kurdum ve stresle uyumaya çalıştım. Dikkatinizi çekerim çalıştım çünkü her saat başı uyandığım ve alarmı kontrol ettiğim için toplasan dört saat etmeyecek bir uyku ile alarmdan önce uyandım ve evet çok uykum vardı.İlk işim açılmayan sol gözüm için soğuk suyu yüzüme çarparak aynada ki yamulmuş halime göz kırparak " hadi be kızım Derin yaparsın sen!"diyerek yaptığım gaza getirme seansı gayet başarılı oldu. Ağzımda ki kekre tat ve hala açılmama konusunda ısrarlı sol gözüm için bir kahve şart diye kendimi mutfağa atmış hafif bir kahvaltı ve güzel bir kahve keyfinden sonra deli yatmamdan kaynaklı kuş yuvasına dönmüş saçlarımla beraber kendimi duşa attım.
Kısa ve rahatlatıcı bir duşun ardından akşamdan kafamda planladığım gibi giyinip ayna karşında hafif makyaj yaptım ve saçlarımı dalgalı halde şekillendirip çantamı aldım ve topuklu ayakkabılarımı giyerek evden çıktım.
İlk iş günüme otobüsle gidecektim.
Henüz taksiye verebilecek param yoktu.
Durağa kadar yürüdüm ve otobüsün yollarını gözleme ye başladım. Maalesef hayallerimde ki gibi işime ne taksiyle, nede kendi arabam ile gidiyordum. Ne yazık ki, şu an için hayallerim arka plana atılmak zorunda kalıyordu arkadaşlar. Çok geçmeden hayallerimin katili, ama benim kurtarıcım olan otobüs göründü.
Otobüs bu kadar yolcu görmenin sevinci ile hemen gelip önümde durdu. Şu an kendimi 'işte geliyor özel harekat ' dememek için zor tuttum.
Otobüs durunca kartımı basıp bindim. En sondaki koltuklara yönelmem ve kapının yakın olması inerken beni zorlamayacağının kanıtıydı. En arka koltuğa oturup başımı geriye yasladım. iş heyecanı tüm bedenimi ele geçirirken, derin derin soluk alıp verdim. Telefonumu elime alıp sosyal medya hesaplarımı kontrol ettim. Bir çok gereksiz takip isteği alıyordum ve bu durum beni sıkmıyor değildi. Bir kaç kişiyi kabul edip, gerisini engelledim. Bazı erkekler için profilde dişi bir varlık olması yeterli bir sebebti. Telefonumu kapatıp çantaya koymak için, kucağımda ki çantayı açtım ve telefonumu itina ile yerleştirdim.
Şimdi insanlar benim böyle giyinip otobüse binme mi garipsiyor olmalılar ki bindiğimden beri üstümde hissettiğim garip bakışlar beni iş heyecanından da çok geriyor desem yalan olmaz.
Ne yapalım kardeşim param yok.
Adam otobüsle aşk yaşarmışcasına keyif ile sürüyordu. Otobüs bir durakta daha durunca bir tane katil tipli genç bir adam bindi. Bunu çıkmaz sokakta gör, duvarı deler kaçarsın öyle bir tip.
Adam yanıma gelip oturdu. Ben en arka cam tarafta oturduğum için başım cama yaslı, kalbim heyecandan çırpınıyordu. Başımı biraz çevirince adamın dekolteme baktığını gördüm. Bugün ilk iş günüm olduğu için her şeyi alttan almaya çalışıyordum çünkü bugün güzel geçmeliydi. İster istemez gerildim. " Sakin ol Derin belki de sadece taşlara ilgi duyan biri ve sadece kolyenle ilgilendi,ha kızım sakin ol! Birazdan sana ne işe yaradığını bilip bilmediğini soracak ve yarısını anlamadığım bir dünya analiz yapacak sakin ol" diye beni teselli etmeye çalışan iç sesim fazla iyimserdi. Bardağın dolu tarafından bakmak gerek. Bu gün benim ilk iş günüm, ve ben sakin olmak zorundayım. Otobüs gittikçe kalabalık olmaya başladı. Yanımda oturan adam gittikçe yayılmış ve bana daha da yaklaşmaya başladı. Biraz daha zorlasa kaporta ile kardeş olacaktık. Bu sefer iç sesimin iyi niyetine kulak tıkadım. " Pardon da evinizin salonu gibi yayılmak yerine biraz düzgün mü otursanız acaba!" Desem de değişen bir şey olmadı aksine bıyık altından bana sunduğu iğrenç gülümseme ile iyice sinirlerim gerildi. Gözümü kapatıp bu yolculuğun bir an önce bitmesini ummaktan başka bir şey düşünemedim.Zira ilk iş günümde kendimi bir felaketin ortasında bulabilirdim.
Adam hala gözlerini üstümden çekmeden daha da yaklaşması buda yetmezmiş gibi elini bacağıma koyması şoka girdim." Hop hop o eline koluna sahip ol kırmasınlar sonra terbiyesiz herif kalk yanımdan " diye tıslarcasına konuştum. Ama adi herif hala iğrenç gülümsemesi ile elini omzuna atarak " Sakin ol yavru ceylan sadece yolculuğu biraz eğlenceli hale getiriyorum o kadar hem bunca çaba bunca süspüs boşuna mı gitsin yani?" Kulaklarımda bir uğultu peyda oldu o an korktum çok korktum bu nasıl bir şeydi böyle nasıl bir çaresizlik ...
Korkulu gözlerle etrafıma baktım belki bir amca kızardı yada bir teyze bastonu ile iki tane patlatır, belki de bir genç yumruğu basar ve arabadan aşağı atardı... Hiç biri olmadı herkes önüne döndü. Bir kaç dakika öncesine kadar kıyafetinden dolayı bana ayıplar bakış atan insanlar resmen üç maymun oynuyorlardı. O an bir kez daha anladım benim benden başka kimsem yoktu.
Ayakkabımı düzeltmek ayağına biraz eğildim. Tabii bu şekilde adamın ekmeğine yağ sürer gibi oldu ama, başka çarem yoktu. Ben eğilince adamın koluma dokunmaya çalışması son derece mide bulandırıcıydı.
Hemen düğmeye bastım ve adamın ummadığı bir anda halk diliyle böğrüne dirseğim ile sert bir şekilde vurdum. Adamın acı ile inlemeye başlaması bu kez bana zevk tattırdı.
Kendimden beklemediğim çevik bir hareket ile topuklu ayakkabılarımı çıkarıp sert darbeler ile başına vurdum.
"Lan manyak karı ne yapıyon."
"Ah! Deli."
" Sus lan!"
Adamı kapıya kadar getirip ayağımla tekme attım ve adam acı içinde otobüsten düştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman Başına
RomanceBabasının kapısına bir adet sepet ile bırakılan Derin'i hoş şeyler beklemiyordu. Her gününü ayrı ayrı acı ile geçiren Derin üvey annesi ve kardeşleri tarafından zorbalığa maruz kalmıştır. Henüz onbeş yaşındayken evin hizmetçisi İrem tarafından villa...