18

132 17 1
                                    

"savaş... Savaş ben doğuruyorum galiba,"
Duyduğumuz gerçek ile hepimiz aynı anda,"Ne!" Diye bağırdık. Zaten sonrası curcuna.
Savaş abi başını elleri arasına alıp donmuş bakışlar ile Aylin ablaya baktı."Aylin abla sakin ol, derin derin nefesler al!" Yavuz hemen Aylin ablanın yanına geldi ve başına bir öpücük bırakıp, "Abla sakin ol, hemen hastaneye götüreceğiz seni," dedi ve ardından savaş abiye dönüp, "Savas abi ne yapıyorsun buraya gelsene," dedi.
Savaş abi sanki kendine gelmiş gibi hemen Aylin ablanın yanına geldi ve yanaklarına birer öpücük bırakıp, "Sakin ol sevgilim. Sağ salim Sude'mizi kucağımıza alacağız," Aylin abla h ıçkıra hıçkıra ağlamaya başlayınca, arkadan bir ağlama sesi daha geldi. Herkes neden ağlıyordu? Hadi Aylin abla korktuğu için ağlıyordu. Peki ya diğerleri?
Hümeyra ve Asya'nın birbirlerine sarılıp ağladıklarını görünce gereğinden fazla duygusal olan bünyem kaldırmadı ve burun direğim sızlamaya başladı. Gözlerim soğan doğramış gibi yandı ve yavaş yavaş yaşlar akmaya başladı.
Demek ki ağlamak konusunda büyük konuşmamak gerekmiş. "Ay ben çok korkuyorum,"
Deyip de ağlamaya devam eden Hümeyra ve Asya ile Yağız sinirle bağırdı. Yağız'ın sinirle bağırması ile korkup bir adım geri gittim. Hatta diğer kızlar da korkup susmuş ve öylece Yağız'a bakıyorlardı.
Benim de dahil kızların korktuğunu fark eden Nazlı sinirle Yağız'a bağırdı

"Bana bak ne bağırıyorsun?,"
Yağız Nazlı'dan böyle bir tepki beklemiyor olacak ki, bir müddet Nazlı'nın gözlerine baktı. Zaten gergin olan ortamı daha da germemek adına Nazlı'nın koluna girip kendime çektim. "Nazlı lütfen sakin ol. Ortam zaten gergin," dedim.

Nazlı dediğim şeyler ile başını sallayıp sinirle mutfağa gitti. Yağız'a bakınca onunda Nazlı'nın peşinden gittiğini gördüm. Peşlerinden bende gitmek isterdim ama aralarında ki gerginliğe karışmak istemedim. Aylin ablanın yanından koşup gelen Yavuz hemen bana sarıldı. "Sevgilim seni de geciktirdim. Düğüne nasıl gideceksin?" Diye sordu. Aslında düğüne gitmek istemiştim ama Lalin olayı için gitmekten vazgeçtim. Lalin benim için düğünden daha önemliydi. Kuzenimi arayıp durumu anlatırsam biliyorum ki bana kızmaz. Hatta iyi yapmışsın der. Başımı iki yana doğru sallayarak,"Ben gitmeyeceğim sevgilim. Birazdan annemleri arar söylerim. Burayı böyle bırakmam." Dedim. Yavuz anladım dercesine gözlerini kapatıp açtı ve saçlarıma bir öpücük bıraktı.

"Savaş çok canım yanıyor bir şey yap,"
Diyerek isyan eden Aylin abla tekrardan ona döndük.

Savaş abi Aylin ablaya bakıp, sanki aklına yeni dank etmiş gibi, sinirle soldu.
"Kadın daha altı aylık bebeği nasıl doğuracaksın sen?"

"E yuh artık yani, Aylin abla sen yalan mı söyledin?" Diyerek kızdı Mila. Aylin abla domatese dönmüş yüzü ile, boncuk boncuk gözleri eşliğinde acı çektiğini belli eden bir ses ile konuşmaya başladı. "Ya_yalan söylemedim. Ah! Canım çok yanıyor Savaş,"
Savaş abi ağlayan eşini kucağına alıp hızla kapıya doğru ilerledi. "Sakin ol sevgilim hiç bir şey olmayacak," diyerek eşine destek olan savaş abi ile ağlamam hızlandı. Sahi ne zaman ağlamaya başladım ben?

Yavuz panikle elimi tutup, arabaya doğru koştu. Diğerleri de peşimizden gelirken herkes arabalara geçti. Ben ön koltuğa, Savaş abi ve Aylin abla ise arka koltuğa geçip oturdular. Yavuz hiç beklemeden koltuğa geçince, hızla gaza yüklendi.
Yol bitmek bilmez bir şekilde ilerlerken, Aylin abla ve Savaş abi arkada konuşuyorlardı. "Savaş, ya kızımıza bir şey olursa? Savaş ben yaşayamam."
Diyerek ağlamasına devam etti. Savaş abi titreyen sesi ile Aylin ablanın saçlarını okşayıp, "Sakın böyle şeyler düşünme güzelim. Biz kızımızı sağlıkla kucağımıza alacağız. Sonra senin gibi kumral saçları olacak, yanağında kocaman bir gamzesi olacak. Tıpkı annesi gibi çok güzel olacak. Ona pembe bir bisiklet alacağım. Görevden her gelmeme onunla oyun oynayıp eğleneceğim. Sende çok koşmayın düşeceksiniz diye bize kızacaksın. Daha ben kızımı başlarından kıskanacağım,"

Düşman BaşınaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin