Bir oy bir oydur sloganına daha bir ay olmasına rağmen bölümlerde de kullanmam şart oldu galiba. Lütfen saygı.
Keyifli okumalar.
-
Günler birbirini kovalamış gece yerini yine sabaha bırakmıştı. Artık günün doğumu ile uyanıyor uyuyarak bir an bile kaçırmak istemiyordum. Yatağın içinde yorgana sarılıp bacağımı diğer tarafa Ahmed'e attığımda bir inleme duydum. Kısık güzlerimi açıp ona döndüğümde karnına düşen bacağımı kavradığını ve gülerek kaldırdığını gördüm. "Böyle uyandırılmayı beklemiyordum." Diyerek gülmeye devam ettiğinde mahcup bir şekilde gülümsedim ve bacağımı geri çekmek istedim ama Ahmed izin vermemişti.
"Af edersin bir an hesaplayamadım sevgilim." Kısılan gözlerim ile yüzüne bakarken Ahmed iç çekerek bana döndü ve gülümsedi. "Sorun değil." Diye mırıldanıp avucunu yanağıma koydu. İkimizin de teni sıcaktı. Saray her ne kadar donmak üzere olacak kadar soğuk olsa da yorganın altında kolayca ısınıyorduk.
"Neden son zamanlarda bu kadar erken uyanıyorsun Hilal? Bir sorun mu var?" Ahmed kısık gözleri ile çehremi izleyerek mırıldandığında başımı iki yana salladım. "Yok, sadece uyuyarak vakit kaybetmek istemiyorum. Kaybettiğim zamanın yerini doldurmaya çalıyorum belki de..."
"Keşke bunlar başımıza hiç gelmeseydi Hilal." Ahmed yanıma sokularak fısıldadığında bende ona sarıldım. "Keşke ama artık olan oldu, önümüze bakalım değil mi sevgilim?" Gülerek yanağını öptüğümde başını sallamıştı.
"Bundan sonra seni hep mutlu edeceğim söz."
"Ahmed, bundan önce de sen beni hep mutlu ettin ki? Beni hiç üzmedin kırmadın da." Sırtını okşayarak geçmişi düşündüğümde asla beni üzecek bir şey yapmadığını fark etmiştim. Ahmed çok güzel seviyordu. Kırmadan, incitmeden. Güzel adamdı.
"Seni üzeni yakarım Hilal'im." Belimi sıkıca sararak söylediklerine kendimi gülerken buldum. "Ne gülüyorsun?" Anlamayarak gözlerime baktığında omuz silktim. "Böyle cümleler garibime gidiyor." İtiraf edip kurtulduğumda o bozulmuş gibi baktı. "Niye yahu kadınıma olan aşkımı anlatıyorum işe, ne garibi." Sırıtarak beni altına aldığında istemsizce kıkırdadım. "Komik miyim ben hatun?"
"Yaa Ahmed!" Parmakları tenimde dolanmaya başladığında planının beni gıdıklamak olduğunu anlamıştım, kendimi savunmaya kalkmadan beni gıdıklamaya başladığında bir anda bir kahkaha patlattım. Elimde olmadan daha sesli güldüğümde aklıma yan odadaki çocuklarım gelse de sesimi kısamamıştım.
"Komik miyim hm?" Ahmed gülerek beni izlerken bir an durması ile başımı evet anlamında sallayabildim. "Hem de çok!" Diyerek bir kahkaha daha attığımda o yalandan kızarak üzerime eğildi ve sakallarını yanağıma sürterek öptü.
"Senin şu gülüşün için her şeyi yaparım ben Hilal. Ben seni görüyorum Hilal, bana kuşkusuz, sualsiz, yargısız baktığın gözlerinden seni görüyorum. İçerideki sevgiyi, sadakati, aşkı, güveni görüyorum. Ve biliyor musun en çok da bu saydamlığını seviyorum. İlk günden beri kendini bana açışını, hiç bir şeyi saklamadan ortaya serişini seviyorum. Hep en dibine kadar hissetmemi istedin, tüm sevgini bana göstermek ve kalbinin benim için nasıl attığını duymamı istedin. Asla benden kaçmadın. Kötülüğümü görsen de-" Dudaklarından çıkan son cümleyi durdurmak isterken parmağını dudaklarıma kapattı.
"Bu yalan değil Hilal, ben yaptıklarımı biliyorum bunu inkar edemeyiz. Ne olursa olsun, hangi amaç uğruna olursa olsun ben can alan bir adamım. Buna kendi gözlerinle şahit olsan da asla benden korkup çekinmedin. Asla yargılamadın ve yaptıklarımı yüzüme vurmadın. Sen beni hep anladın Hilal. Beni hep gördün, vicdan azabı ile battığım denizdeki çırpınışlarımı gördün ve bana elini uzattın. Dibe batmadan beni tutup çektin Hilal." Parmaklarını usulca yanağımda dolaştırıp gözlerime yeniden baktığında harelerine düşen yıldızlarla kalbim hızlandı. Geçmişin izi gibi parlamıştı hareleri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamanda Yolculuk Osmanlı
Ficción históricaWattpadRomanceTR Tarihi kurgu - Tarihi baştan yazan kurgular listesinde! Çalıntı durumunda yasal işlem başlatılacaktır! 1. Kitap final yaptı! 2. Kitap kaldığı yerden, buradan devam ediyor... Önemli not: - Bu hikayedeki karakterler, tarihi bilgile...