36. Bölüm

5K 371 162
                                    


Ahşap zeminde elbisemin sürtünüşünü duyarak ilerlerken gözlerim masanın üzerindeki kağıtlara takıldı. Yetenekli bir mimarın çizimleriydi belli ki. Sessiz bir şekilde cam kenarına doğru ilerledim ve dışarıyı izlemeye başladım. Ahmed ve Hüseyin ile Topkapı sarayının mimarlarının öğrencilerini ziyarete gelmiştik o kilitli kapının ardında ne olduğunu öğrenmeden bize rahat yoktu zira. Yağan karı izlerken kapının açılışını duydum ve arkamı döndüm. Başımdaki tülü düzeltip içeri giren insanları izledim. Ahmed ardından bahsedilen mimar girdi peşlerinden ise Hüseyin ve genç öğrenciler. Saygıyla eğilip selam verdikten sonra onlara yaklaştım ve Ahmed'in soluna geçtim.

Aklım çok başka yerlerdeydi düşündüğüm tek şey bir an önce saraya dönüp kına hazırlıklarını tamamlamaktı zira kınaya son iki ay kalmıştı. Her şeyin böyle kusursuz ve hızlı ilerlemesi hiç hayra alamet değildi benim için.. Hep bir olay olmasına alışmıştım ama şimdi bu durulmuş sular içime kurt düşürmüştü. Hususi olarak tasarlanan takılarım hala ustaların ellerindeydi. Gelinliğim ise benden habersiz bir şekilde Ahmed'in hediyesi olarak yapılması ilk başta bunun iyi bir fikir olmadığını düşünsem de Ahmed'in zevkine güveniyordum ve buna izin verdim. Rengini benim kararlaştırmak dışında hiç bir şeye karışmamıştım. Eminim gelinlik kına elbisesinden daha hızlı bitecekti zira Ahmed'in ne kadar kararlı olduğunu biliyordum.

Gözlerimin önünde eski kağıt parçaları açılıp kapanıyordu her şeyi izliyordum ama aklımın dolu olması nedeni ile hiç bir şeyi algılamıyordum. Zaten sonunda Ahmed'ten özet olarak öğrenirdim. Bu kadar küçük problemlerin aklımı böylesine doldurması ne kadar güzel bir histi. Ne derdim ne tasam vardı. Hayat keşke hep bu kadar kolay ve huzurlu olsaydı bir bahar ayı kadar taze, huzur dolu... Bir el gözlerimin önüne doğru bir kağıdı kaldırınca kendime geldim ve Ahmede döndüm. "Gizli tünellere açılan bir kapıymış neredeyse tüm İstanbulu kapsıyormuş bu dehlizler." Şaşırmamıştım kağıdı inceledikten sonra asıl soruyu sordum. "Peki o kilit sistemi?" diye mırıldandım. Soruma cevabı veren kişi mimar efendiydi. "Sarayı korumak için. Güvenlik açısından çok kilit bir nokta." Başımı olumlu anlamda salladım. "Hiç kullanıldı mı? Kilidi kim açabiliyor? " O sırada Silahtar öne doğru eğildi. "Sarayda kimse kapının nasıl açıldığını bilmiyor." dedikleri ile mimar efendi başını olumlu anlamda salladı. "Yıllar evvel sarayın yapımında çalışan bütün ustalar ve kilidi yapan ustanın öğrencileri buraya gelmişti sarayın yenileme çalışmaları için. Kilidin nasıl çalıştığını bildiklerine eminim."

"Ala o zaman bir sonraki durağımız belli oldu." Ahmed'in keyifli sesi ile bakışlarımı çizimlerden çektim ve onun keyifle ışıldayan gözlerine diktim. İkimizde bu konun açıklığa çıkmasına çok sevinmiştik onun da dediği gibi sırları tek tek aydınlatıp geleceğe dönmemin riskini en düşüğe indirecektik. Huzurla iç çekip gülümsedim. Buradaki işimiz bitince Mimar efendinin misafiri olduk ve beraber kahvaltı yaptık. Onları dinlemek gerçekten hayranlık vericiydi. Karşımda tarihe adını yazdırmış mimarlardan bir vardı ve onunla sohbet etme şansına sahip olmuştum.

Heyecanla yaptığı eserlerden bahsediyordum ünlü saraylarını köşklerini anlatırken kendimden geçmiş gibiydim. Mimar efendinin bu çok hoşuna gitmiş olacak ki kısa sürede bana kızı gibi bakmaya başlamıştı. Onun gözünde ilk bıraktığım izlenim sadece Padişahın müstakbel eşiydi ama şimdi bilgili bir gençtim ve bu bu dönemde çok değerliydi. Derslerde su gibi işlediğimiz tarih dersinin şimdi tüm avantajlarını kullanıyordum. Zaman geçerken veda vakti yaklaşmıştı ve biz at arabalarına binip sarayın yolunu tuttuk.

-

Günler günleri kovalarken çoktan bir hafta daha arkamızda kalmıştı. Ve bugün diğer günlerden farklıydı. Bugün Şah sultan saraya varmış olacaktı. Tarihten bir kişi ile daha tanışacağım için fazlasıyla heyecanlıydım özellikle Şah sultanda kendimden bir parça görmem benim fazlasıyla ilgimi çekmişti. İkimiz de okçuluk, at binme ve kılıç kullanma gibi şeylerle ilgileniyorduk ve onun hanım sultan olmak yerine özgürce hayatını yaşadığını öğrendiğimden beri ona olan düşüncelerim olumlu yönde değişmişti.

Zamanda Yolculuk OsmanlıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin