Keyifli okumalar.
***
Ayaklarını uzatmış geriye bıraktıkları yolu izleyen genç kız sarsıntının etkisiyle ağzından kaçan küçük iniltiye engel olamamıştı. Arabanın ön koltuğunda oturan abisi hemen kendisine dönerken endişeli bakışlarına karşılık genç kız hafif gülümsedi.
"İyiyim abi, endişelenme." Selim önüne dönerken oldukça sıkıntılıydı. Hafta sonu olduğu için hastane çıkış vermemişti. Bu yüzden Alya'nın çıkışı sabah erkenden doktorun muayenesinden sonra hemen yapılmıştı. Henüz saat 10:00 geliyordu ve Alya çok acıkmıştı.
"Dayı, açıktım, eve gitmeden simit mi alsak?"
"Deniz Hanım ayarlamıştır merak etme, kadın sabahtan beri kaç kez aradı." Alya aldığı cevapla hafif gülümsemişti. Cuma akşamı Deniz teyzesi yanında kalmıştı. Hafta sonu ise Alya onu zorla eve göndermişti. Araba evin önüne geldiğinde genç kız derin bir nefes aldı. Arabaya çıkmak ayrı bir olayken nasıl ineceğini şimdiden düşünmeye başlamıştı. Arabanın sesini duyan Deniz Hanım ve Alya'yı karşılamak için gelen arkadaşları evden dışarıya çıkarken Alya onlara inanamıyormuş gibi baktı.
"Siz neden buradasınız? Dersiniz yok muydu?"
"Boş ver dersi, seni bekledik," diyen Ahmet ile genç kız gülümsemişti. Evden Cenk hocanın da çıktığını görünce genç kızın kaşları iyice çatılmıştı. Onun da derste olması gerekiyordu.
"Alya kızım, aşağıya inmeyecek misin?" Alya kendisine seslenen kadına bakarken başını iki yana sallamıştı. Dalgınlaştığının farkında değildi. Ahmet ve diğerleri ona bakarken genç kızın yüzü asıldı.
"Dayı ben nasıl ineceğim," dediğinde Adnan yeğenine doğru ilerlemişti. İlk kez arabasının yüksekliğinden şikayet eden Adnan Bey, Selim'e dönerek konuştu.
"Selim, gel de kardeşini sırtına al," dediğinde Selim dayısına gülmekle yetinmişti. Adnan Bey kısa olmamasına rağmen Selim kadar uzun da değildi. Selim kardeşinin önüne gelerek ona uzandı.
"Alya, bacaklarını aşağıya salmadan öne doğru uzat canım, hadi," dediğinde Alya abisinin dediğini yapmıştı. Selim kardeşinin kollarının altından tutarken Alya da kollarını abisinin boynuna dolamıştı. Alya garip bir şekilde bu durum karşısında mutlu olmuştu. En son abisini onu ne zaman kucağına aldığını bile hatırlamıyordu. Küçükken Arya ile koşturarak Selim'in boynuna atladığı günleri hatırlayınca gözleri yaşarmıştı. Selim kardeşinin ağladığını ensesine değen ıslaklıkla anlarken derin bir iç çekti.
"Kocaman kız oldun artık, seni taşımak hiç kolay değilmiş," dediğinde aslında kardeşinin neye duygulandığını anlamıştı.
"Eskisi kadar güçlüsün abi, yoksa beni nasıl bu kadar kolay kucağına alabilirdin," dedi. Alya'yı eve doğru götürürken Deniz Hanım hemen kendi kapısını açmıştı.
"Aa, kahvaltı yapmadan mı yukarı çıkacaksınız? Hem sizin evde alafranga yok," dediğinde Adnan Bey kadının hevesini kırmamak için yeğenine "Selim, kahvaltı yapınca yukarıya çıkarız," dedi. Selim dayısının sözleriyle kardeşinin Cenk hocanın evine sokmuştu. Ayaklarını çıkarırken Alya'nın ayağının bir yere çarpmaması için dikkat ediyordu.
Alya abisinin kollarında salona girerken gözleri sürekli onu izleyen arkadaşları ve Cenk hocanın üzerinde dolaştı. Cenk ile göz göze geldiklerinde Alya hızla gözlerini kaçırmıştı. Abisi onu kanepeye bıraktığında Deniz Hanım hemen ayağının altına kırlent koymuştu. Geriye doğru yaslanan genç kız kendisine üzgün bir şekilde bakanlara kaşlarını çatarak baktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/301889921-288-k1336.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GELİNCİK ÇİÇEĞİ
General FictionTATLI HATA hikayesinde ki İkizlerden Alya'nın hikayesi. Keyifli okumlar!