Keyifli okumalar!,
---
Genç kız donmuş bir şekilde acı bir sirenle uzaklaşan arabanın arkasından bakarken koluna temas eden baskıyla başını çevirip kendisine seslenen genç kıza bakmıştı.
"Alya, iyi misin?" Alya cevap verecek durumda değildi. Az önce ne olduğunu beyni kavramaya başladığında gözü alt dairenin kapısının önünde birikmiş kan yığınına takılmıştı. O kan Cenk'e aitti. Başını iki yana sallarken nefes alamadığını hissedip yere çökmüştü. Sağ eliyle sol tarafına vururken gözünü birikmiş kan yığıntısından ayırmıyordu.
"Hanım efendi, iyi misiniz?" Alya kimseyi duymuyordu. Kulakları herkese sağır olmuş hipnoz bir şekilde kana bakıyordu. Birkaç polis memuru evin kapısından içeri girerken dudaklarından sessiz bir feryat kopmuştu.
"Girmeyin içeriye," diye söylenirken Akasya kızı sarsmaya başladı.
"Alya kendine gel..." Alya genç kızı duymazken Akasya ağlamaya başlamıştı.
"Akasya, neler oluyor?" Akasya kendisine seslenen abisine dönerken gözyaşları sicim gibi yanağını ıslatıyordu.
"Abi, Alya kendine gelmiyor. Tepki vermiyor." Erhan koşarak ikilinin yanına giderken Alya'yı iki kolundan tutup sarsmaya başlamıştı.
"Alya, kardeşim kendine gel," dese de fayda etmemişti.
"Hanım efendi, yaralı neyiniz oluyor?" 'yaralı!' genç kızın kulaklarına dolan kelime Alya'yi kendine getirmiş gibiydi.
"Yaralı, Akasya o yaralandı... Akasya..." Alya delirmiş gibi etrafına bakınırken polis genç kızı tutmaya çalışıyordu.
"Alya sakin ol hastaneye gitmemiz gerek."
"Hastane?" Alya yeniden etrafa boş bakışlarla bakarken polis arabasında götürülen adamı görünce yerinden kalkarak arabaya doğru koşmuştu.
"Seni mahvedeceğim, ona uzanan ellerini yerinden kıracağım." Alya arabanın camına vururken oldukça öfkeliydi. Az önce boş olan bakışları şimdi alev alev yanıyordu.
"Alya sakin ol!" Erhan genç kızı tutmaya çalışırken ona poliste yardım etmeye çalışmıştı.
"Hanım efendi sakin olun yoksa sizi de almak zorunda kalırız."
"Bu adam bir cani, o adamın kimseye bir zararı yoktu. Bu adam Cenk'i öldürmeye kalktı."
"Alya kendine gel!" Bu kez farklı bir kişiden ses gelmişti. Alya duyduğu sesi algılamak için arkasını döndüğünde hiç beklemediği kişiyle yüz yüze gelmişti.
"Baba!" Alya yaşlı adamın yanında ki kadını görünce hıçkırarak ağlamaya başlamıştı. "Anne!" diyerek kadına koşarken yaşlı kadın kollarını açıp onu sarmalamıştı. Emine Hanım ve Ahmet Bey büyük oğullarının kızının yanına gittiğini öğrenince kızına bir şey olduğunu düşünerek hemen yola çıkmıştı. Onlara göre Selim habersiz Alya'nın yanına gittiyse bir sorun olmalıydı.
"Kızım ne bu hal?"
"Anne, o adam Cenk'i bıçakladı!" dediğinde Emine Hanım bir elini ağzına götürerek üzüntüyle kocasına dönmüştü.
"Ahmet hemen Deniz'in yanına gidelim. Perişan olmuştur." Alya annesinin sözleriyle daha çok kendine gelmişti. Sabah sabah Deniz hanımın feryadıyla uyandığını hatırlayınca yutkunmuştu. O telaşeden kadına destek olamamıştı.
"Alya Hanım polis merkezine gelip ifade vermeniz gerekiyor."
"Sonra gelsem olmaz mı şimdi hastaneye gitmemiz gerek." Polis memuru kızın perişan halini görünce kafasını sallamak zorunda kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GELİNCİK ÇİÇEĞİ
Ficción GeneralTATLI HATA hikayesinde ki İkizlerden Alya'nın hikayesi. Keyifli okumlar!