34. Bölüm

663 87 6
                                    

Keyifli okumalar. Satır arası yorum yaparsanız sevinirim. 

***

Bir ateşti yüreğini kavurup rüzgarla harlayan.

Bir rüyaydı yaşadığı onca mutluluk,

Bir hasretti gözlerinden aşağıya damlayan...

Ciğerine çektiği son soluktu ona olan sevda...

Genç kız yüzünde kocaman bir gülümseme ile kırlarda dolanırken karşıdan kendisine doğru gülümseyerek gelen adama büyük bir aşkla bakmıştı. Yüreği kuş gibi çırpınırken daha çabuk kavuşabilmek için kendisi de kır çiçeklerinin arasında koşmaya başlamıştı. Hava masmavi berraktı. Gökyüzünde tek bir kara bulut bile yoktu. Altın saçlı genç adama doğru hızlı adımlarla ilerlerken genç adam yerinde durarak kızın kendisine ulaşmasını kollarını açarak beklemişti. Genç kız adamın boynuna kollarını dolayarak yüzünü boynuna gömmüştü. Derin derin adamın kokusunu içine çekerken daha önce almadığı mükemmel bir kokunun kaynağına ulaşmıştı.

"Kokunu mu değiştirdin?" genç kızın sözlerine adam gülmüştü.

"Senin sevdiğin kokuyu nasıl değiştirebilirim ki?" genç kız adamın sözlerine inanmasa da yeniden boynuna burnunu dayayarak koklamıştı.

"Değiştirmişsin. Bu senin kokun değil ama bu koku daha çok hoşuma gitti." Genç kız geri çekilerek adamın parlak gözlerine bakarken gerilerde olan hüznü görebiliyordu. Kollarını geri çekerek adamın elini tutan kız etrafı göstererek şakımıştı.

"Beni neden buraya çağırdın? Burası çok güzel... Daha önce hiç görmemiştim." Adam kızın elinden yavaşça elini çekerken kızın yüzü asılmıştı.

"Sinan ne oluyor?"

"Huzursuzum Asya'm, ben mutsuzum." Genç kız adamın sözleri ile yutkunurken bakışlarını kaçırmıştı.

"Neden böyle konuşuyorsun? Beni üzdüğünü görmüyor musun?"

"Yapma Asya'm, ben geri dönmeyeceğim. Sen yaşamalısın!" dediğinde kızın gözleri de buğulanmıştı.

"Ama ben böyle çok mutluyum. Seninle olan her anımı hatırlıyorum." Adam kızın yanağını okşayarak gözlerinin içine bakmıştı.

"Sen daha çok mutlu olmayı hak ediyorsun." Sinan kızın parmağında ki altın halkaya uzanarak kızın başını iki yana sallayarak itiraz etmesine aldırmadan yavaşça parmağından çıkarmıştı.

"Buna ihtiyacın yok Asya'm. Bundan sonra zincirlerinden kurtulup kendine şans vermeni istiyorum." Kız başını hızla iki yana sallarken "İstemiyorum, sensiz bir gelecek istemiyorum," dediğinde adamın yanağından aşağıya da tek damla yuvarlanmıştı.

"Bunu yapma bana güzelim. Allah bizim ömrümüzü bu kadar biçmiş. Sen sana yazılan kaderi yaşamak zorundasın. Güzel kalbini artık açmalısın."

"Sen olmadan olmaz Sinan, benden bunu isteme."

"Beni sevdiysen kendine yeni bir hayat kur Asya. Huzurlu bir şekilde yatmamı istiyorsan etrafına dikkatli bak..." diyen adam başını çevirerek gözlerini bir noktaya dikmişti. Asya merakla genç adamın baktığı yöne dönerken yüzü görünmeyen bir adamın kendilerine doğru ağır adımlarla geldiğini görmüştü.

"Hayır, istemiyorum. Sen olmayan kimseyi istemiyorum."

"O seni mutlu edecek, benden sana bir fayda yok artık." Sinan üzgün bir şekilde genç kızın alnına dudaklarını bastırırken kız hızla itiraz cümlelerine devam ediyordu.

GELİNCİK ÇİÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin