14. Bölüm

966 105 6
                                    


Keyifli okumalar!

***

Genç kız dersi bittikten sonra Ahmet'in yardımı ile sınıftan çıkmıştı. Bir tarafında Ahmet diğer tarafında Akasya onu gelebilecek darbelere karşı onu koruma altına tutmaya çalışıyordu. Birinin genç kıza yanlışlıkla bile olsa çarpmasını istemiyorlardı. Kantine gittiklerinde oturmasıyla telefonu çalması bir olmuştu. Arayanı görünce yüzünde kocaman bir gülümsemeyle telefona cevap verdi.

"Dayıcım," dediğinde bir süre adamın karşı taraftan konuşmasını dinledi. Alya acil olanın ne olduğunu merak ediyordu. Dayısına nerede olduğunu söyleyerek beklemeye başlamıştı. Ahmet elindeki tost ve çayı önüne bıraktığında oldukça düşünceliydi.

"Ne oldu Alya, Adnan hoca bir şey mi söyledi sana?"

"Önemli bir şey konuşacakmış, yanıma geliyor şuanda."

"Öyle mi? Ne konuşacak acaba?" derken Alya omzunu silkeleyerek tostundan bir ısırık aldı. Akasya önündeki notları düzenleyeme çalışıyordu. Alya başını iki yana sallayarak kızının çalışma azmine gülümsedi.

"Akasya, bu kadar kendini yorma. Akşam birlikte bakarız notlara."

"Akşam mı? Ama akşama kardeşin ve enişten sizde olmayacak mı?" dedi. Ahmet'te merak etmişti.

"Sanmıyorum, bu gün eniştem Arya'yı ikna edip götürür. İşleri var orada, daha fazla burada kalamazlar."

"Üzüldüm senin adına, Arya'yı görmek sana iyi geliyordu." Ahmet'te kızı onaylarken Alya hafif gülümsemişti.

"Merak etme biz bir şekilde görüşürüz nasıl olsa. Şuanda gerçekten önemli işleri var ve benim için burada kalmasını istemiyorum. Hem bu gün alçıyı aldıracağım inşallah."

"İnşallah canım, neyse sen yemeğini ye bende kısa da olsa şunlara göz atayım," dedi. Ahmet sıkıntıyla iç çekerken başını kapıya çevirdiğinde Adnan hoca ile Aslı'nın aynı anda içeri girdiğini görmüştü. Aslı'yı gören Ahmet hızla yerinden kalkarak "Ben kaçtım, size iyi sohbetler," dedi. Alya bir şey söyleyemeden Ahmet'in gittiği yöne bakınca dayısının kendisine doğru geldiğini görmüştü. Adnan hocayı gören öğrenciler şaşkınlıkla ona bakıyordu. Daha önce onu kantinde gören olmamıştı. Yaşından genç gösterdiği için oldukça dikkat çekiciydi. Üstelik ünü kısa sürede okulda yayılmıştı. Kendi öğrencisi olmasa bile çoğu öğrenci onu tanıyordu. Alya bakışların farkına varınca elini yüzüne kapatmıştı.

"Şimdi yandık işte," dediğinde Akasya arkadaşına baktı.

"Ne oldu Alya?"

"Dayım geldi," dediğinde Akasya anlamaz bir şekilde ona bakmıştı.

"Ne var bunda anlamadım. Sanki ilk kez dayını görüyorsun."

"Etrafına bak anlarsın!" diyen kızın sözleri ile Akasya etrafına baktığında abartısız kantinin yarısı Adnan hocayı göz hapsine almıştı.

"Afiyet olsun gençler, müsait miydiniz?" Adnan yüzünde gülümseme ile iki kıza bakmıştı. Alya dayısına bakarak sormuştu.

"Hayırdır hocam siz kantine uğrar mıydınız?" Adnan etrafına bakarak ortamı incelemişti. Kendisini izleyen bakışları görse de önemsememişti.

"Neden gelmeyeyim Alya, bizde öğrenci olduk zamanında."

"Ah, özür dilerim efendim lütfen affedin," diyen Alya dayısı ile dalga geçiyordu. Adnan onun bu haline gülerken herkes onlara şaşkınlıkla bakıyordu. Uzaktakiler bile kendi aralarında fısıldaşmaya başlamıştı. Alya sesini alçaltarak adama doğru eğilmişti.

GELİNCİK ÇİÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin