12. Bölüm

694 96 6
                                    

Keyifli okumalar!

***

Genç kız sabah erkenden kalktığında kardeşini uyandırmamak için oldukça sessiz hareket ediyordu. Kol değneğinden güç alarak mutfağa gitmeyi başarmıştı. Tek eliyle çaydanlığa su doldurarak ocağa bırakırken haline şükretti. Ameliyat olan ayağı hala sızlıyordu ama üzerine basamayacak kadar değildi. Alçılı ayağı ise ona göre iyileşmişti. Ama alçının ağırlığı ile dengesini sağlayamıyordu. Çay suyu koymakla bile yorula genç kız derin bir nefes alarak salona geçtiğinde gördüğü manzara karşısında şaşırmıştı. Arya salonda ki koltuğu açarak ne zaman geldiğini bilmediği kocasıyla birlikte uyuyordu. Üstelik ortalarında uyuyan küçük kızla çok güzel bir tablo gibi görünüyorlardı. Masanın üzerinde ki telefonu görünce sessizce telefonu alıp minik ailenin fotoğrafını çekerek aynı sessizlikle salondan çıkıp kapıyı kapatmıştı.

İkizi için çok mutluydu. Başta onun için endişelense de Arya'nın mutlu olduğunu biliyordu. Derin bir iç çekerek balkona doğru ilerledi. Saat daha yediye yeni geliyordu. İlaçları olmasaydı kesinlikle kendisi de kalkmazdı yataktan. Bu gün cumartesiydi ve birçok çocuğun birkaç saat içinde mahallede oynamaya çıkacağını biliyordu.

"Alya?" Alya kendisine bakan ikizine dönerek gülümsedi.

"Senin ki gelmiş," derken Arya hafif gülümsemişti. Gülümsemesinde yakalanmanın verdiği bir utangaçlıkta vardı.

"Evet, dün sen uyuduktan sonra geldi." Alya başını anladığını belirtircesine sallamıştı. Alya'nın yanına giderek onun gibi balkondan bakmaya başlamıştı. Kardeşi yine kendinden beklendiği gibi garip çiçeklerle doldurmuştu etrafı. Renk renk sardunyalar, begonyalar, çuha çiçekleri, lale ve daha önce görmediği bir çiçek vardı.

"Bu nedir?" Alya ikizinin baktığı çiçeği görünce hafif gülümsemişti.

"Kalonşo çiçeği, bakımı kolaydır ama soğuğu pek sevmez." Arya başını sallayarak kardeşini onaylamıştı.

"Bu kadar çiçeğe nasıl bakıyorsun anlamıyorum." Alya ikizinin sözlerine gülmeden edememişti.

"Sen Ecem'e nasıl bakıyorsun?" Arya aldığı cevapla şaşırırken Alya omzunu silkelemişti. Tekrar sokağa başını çevirdiğinde gördüğü kişiyle gerilmişti. Cenk mahallenin fırınına doğru ilerliyordu. Arya kardeşindeki değişimi fark ederek onun baktığı yere gözlerini çevirdi.

"Onu suçlamamalısın, bir açıklaması olduğuna eminim."

"Güven zor kazanılır ve çabuk kaybedilir Arya, bunu benden iyi biliyorsun. Sen avukatsın ve..." Alya'nın sözlerini içerden gelen ağlama sesi kesmişti. Arya küçük kızın ağladığını duyunca hemen içeriye koşmuştu. Aras kızıyla mutfağa girdiğinde ise Alya adama gülümseyerek "Hoş geldin enişte," dediğinde Aras'ta genç kıza gülümsemişti.

"Hoş bulduk baldız, iyi görünüyorsun."

"Çok şükür," diyerek yorulan ayağını dinlendirmek için sandalyeye çökmüştü. Aras kızını Arya'ya vererek balkona kızın yanına çıkarken etrafa kısa bir göz attı.

"Evin güzelmiş, güle güle otur," dediğinde Alya sanki evi almış gibi davranan adama gülmüştü.

"Teşekkür ederim, eminim senin evin daha güzeldir," diyerek dalga geçmişti. Aras kızın iğneleyici sözlerine aldırmayarak mahalleye bakmaya başlamıştı.

"Şu gelen Cenk değil mi?" Alya adamın adını duyunca gerilmişti. Bakmasına gerek yoktu. Az önce fırına giden adamın geri döndüğüne emindi.

"Evet," derken önünde ki çiçeği hafif kenara çekti.

"Yanında ki kadın kim?" Aras'ın sorusu ile Alya bakışlarını Cenk'in olduğu tarafa çevirmişti. Gördüğü kişilerle başını iki yana sallarken Deniz teyzenin haklı olduğunu bir kez daha anlamıştı.

GELİNCİK ÇİÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin