Keyifli okumalar.
***
Genç kız arkadaşlarıyla sınıftan ayrılırken kimsenin ne dediğini umursamıyordu. İçinde işini layıkıyla yaptığına dair oluşan his mutlu olmasına yetiyordu.
"Harikaydın Alya, keşke tüm derslerimize sen girsen." Akasya'nın sözleriyle Ahmet gülmüştü. Her öğrencinin ders anlatmasını sevdiği ya da anlatımından haz alıp kolaylıkla kavradığı bir öğretmeni vardı.
"Saçmalama Akasya, oldukça iyi anlatıcı hocalarımız var. Söylediklerini duyarlarsa ayıp olur." Akasya omzunu silkerken binadan çıktıklarında genç kız şaşkınlıkla olduğu yerde durmuştu. Ahmet ve Akasya kızın durmasıyla onun baktığı yere bakarken gördükleri karşısında gülümsemeden edemediler.
"Bunlar senin öğrenciler değil mi?" Alya başını sallarken bir adım öne çıkmıştı. Genelde öğrencileri üst sınıflar oluşturuyordu.
"Hayırdır arkadaşlar ne işiniz var burada?" Alya sorarken grubun ortasından çıkan sınıf başkanları elinde çiçekle Alya'nın önüne gelmişti. Ahmet Alya'nın şaşkınlığına gülerken Akasya ve binadan çıkan diğer öğrenciler merakla kalabalığa bakıyordu.
"Hocam size teşekkür etmek için gelmiştik. Sayenizde alttan aldığımız dersi geçtik." Alya tek kaşını kaldırırken öğrencilere kısa bir bakış atmıştı.
"Ben bir şey yapmadım, siz iyi çalıştınız." Öğrenciler hep bir ağızdan konuşacağı sırada başkan onları susturmuştu.
"Hocam iki yıldır Ayfer hocanın dersinden geçmeye çalışıyoruz." Öğrencilerden biri araya girip "Ben sayenizde artık mezunum," dediğinde Alya gülümsemişti.
"Tebrik ederim, senin adına sevindim."
"Teşekkür ederiz hocam, kabul ederseniz size sınıf adına bunu taktim etmek istiyorum." Alya kendisine uzatılan çiçeği alırken duygulanmıştı. İlk kez çiçek almıyordu ama ilk kez güzel bir olay karşısında kendisine çiçek veriliyordu.
"Hocam bu arada örtü çok yakışmış," diyerek duygusal ortamı dağıtan sınıfın şakacı öğrencisi araya girerken Alya başını sallayarak "Teşekkür ederim," dedi.
"Hocam size kahve ısmarlayabilir miyiz?" diğer öğrencinin sorusuyla Alya arkadaşlarına bakmıştı.
"Olur tabi hadi gidelim." Ahmet araya girip öğrencilere cevap vermişti. Alya'nın aklına Cenk ile olan randevusu gelince telefonu eline alarak onu aramak istemiş ama karşıdan kendisine gülümseyerek bakan adamı görünce yutkunmadan edememişti.
"Anlaşılan biraz daha oyalanacağız." Cenk yanlarına gelirken öğrenciler birkaç adım geri çekilmişti.
"Hocam sizde bize katılır mısınız?" Cenk öğrencisini sorusuyla gülümseyerek Alya'ya göz kırpmıştı. Alya adama onaylamaz bir bakış atarken Cenk'in sözleri ile utanarak kızaran yüzünü elindeki çiçek buketine eğilerek sakladı.
"Hanım kabul ederse elbette," Öğrenciler şaşkınlıkla ikiliye bakarken Alya'nın parmağında ki tek taşı fark eden kız öğrenci ellerini çırparak sevinçle şakımıştı.
"Ay evlendiniz mi?" Alya kızın çığırtkan sesi karşısında derin bir nefes verirken Cenk Alya'nın yanına giderek kızı kolunun altına almıştı.
"Evlendik ama düğün daha olmadı," dediğinde Alya dirseğiyle genç adamı dürtmüştü.
"Cenk hocam arkadaşların önünde ayıp oluyor," diye araya giren Alya öğrencileri kırmamak için devam etmişti. "Öğle arası bitmeden kahvemizi içelim ama bahçede oturalım," dedi. Öğrenciler keyifle ikiliyi aralarına alarak yürürken türlü muziplikle eğlenmeye başlamıştı. Ahmet ve Akasya da onlara katılırken kalabalık grup dikkatleri üzerine çekmişti. Kantinin bahçesine yerleştirilen boncuk koltukların üzerine oturan ikili etrafını saran öğrencilere kısa bir bakış atmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GELİNCİK ÇİÇEĞİ
General FictionTATLI HATA hikayesinde ki İkizlerden Alya'nın hikayesi. Keyifli okumlar!