Keyifli okumalar arkadaşlar.
****
Genç kız yorgun bir şekilde sınıftan çıkarken oldukça rahatlamıştı. Son sınavı da verdikten sonra sınav kağıtlarını hızla okuyarak sisteme girecekti. Düğüne birkaç hafta kalmıştı ve zaman çok çabuk geçiyordu. Ertesi gün Cenk ile oda takımı bakmaya gideceklerdi. Son zamanlarda oldukça yoğun bir dönem geçiren ikili eve kendilerini zor atıyorlardı.
“Bitti çok şükür, kurtuldum.” Akasya’nın sözleriyle genç kız gülümsemişti.
“Nasıl geçti sınavın?”
“Sayende çok iyiydi, bu seneyi atlattık. Seneye nasip işler…” Alya başını sallarken Ahmet’te yanlarına gelmişti. O da oldukça yorgundu. Ahmet’in yorgunluğuysa daha çok gönül yorgunluğuydu.
“Nasılsın Ahmet?” Akasya üzgün bir şekilde arkadaşına sorarken genç adam umursamaz görünerek omzunu silkmişti.
“Daha iyiyim, hayat devam ediyor.” Alya kaşlarını çatarak arkadaşına bakmıştı.
“O ne demek? Vazmı geçiyorsun?” Ahmet üzgün gözlerle genç kıza bakarak cevap vermişti.
“Elimden geleni yaptım, Aslı kabul etmiyorsa bir şey diyemem.”
“Saçmalama Ahmet, sen onu seviyorsun.”
“Doğru, Aslı’yı seviyorum. Ancak tek taraflı sevmekle bu işler olmaz Alya, Aslı benden vazgeçecek kadar sevmiyor.” Akasya üzgün bir şekilde genç adama bakarken ne söyleyeceğini bilememişti.
“Emin misin Ahmet, belki son kez konuşsan ikna olur ha, ne dersin?”
“İki gün sonra sözü varmış hanımefendinin.” Alya’nın gözleri büyürken Akasya kendini tutamayarak “Çüş yani,” dediğinde Ahmet gülmeden edememişti. Ne kadar sevse de kimseye zorla bir şeyleri kabul ettiremeyeceğinin farkındaydı. Aslı ailesinin kendisi için uygun gördüğü zengin bir gençle evlenmeyi kabul etmişti. Ahmet kız arkadaşının bir derdi olduğunu düşünerek üzülürken onun başka bir adamla yaz tatilinde nişanlanacağını öğrenmişti. Bunu da Han sayesinde öğrenmişlerdi. Genç adam büyük bir şok yaşamıştı. Dört yıldır birlikte olduğu, ailesinin içine kadar soktuğu sevdiği kız sırf ailesi kendisini uygun görmediği için başka bir adamla evlenmeyi kabul etmişti. Hiç çekinmeden de Ahmet’in yüzüne “Ailem seninle evlenmeme razı değil. Memur ailesine kız vermek istemiyorlar,” diyebilmişti. Ahmet bir hafta evden çıkmamıştı ve iki arkadaş onun için elinden geleni yapmıştı. Bir ara Akasya Aslı’nın saçını başını yolacağım diyerek kızın kaldığı eve giderken Alya tarafından güçlükle durdurulmuştu.
“Bırak Allah’ından bulsun,” diyerek kızı eve götürürken yolda vazgeçip Ahmet’in evine doğru ilerlemişlerdi. Ahmet’in annesi Gülay Hanım üzgün bir şekilde onları ağırlamış ama Aslı hakkında tek kötü söz söylemeyerek Alya’nın hayranlığını yeniden kazanmıştı. Kadının dediği tek şey “Kısmet değilmiş demek ki” olmuştu.
“Yaz tatilinde ne yapacaksın?” Alya’nın sorusuyla genç adam derin bir iç çekmişti.
“Amcamın yanına gideceğim. Biliyorsun büyük bir ilaç firması var, ilaç için yetiştirilen bitkiler üzerinde çalışmalar yapacağız. Yani tatil yapmayacağım çalışacağım.”
“Çok güzel, keşke bende çalışabilsem…” Akasya’nın sözleriyle Ahmet gülmüştü. Başını sallarken Alya kıza dönmüştü.
“Burada da çalışabilirsin Akasya, yeter ki istekli ol. Bildiğim kadarıyla burada da ilaç firmaları var.”
“Öyle de aynı şey değil. Ahmet daha önce söylemişti. Amcasının ilaç firması Türkiye’nin ileri gelen firmalarından. Orada kariyer yapmak çok güzel olurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GELİNCİK ÇİÇEĞİ
General FictionTATLI HATA hikayesinde ki İkizlerden Alya'nın hikayesi. Keyifli okumlar!