46. Bölüm

590 84 11
                                    

Keyifli okumalar. Yorum yapmayı unutmayın. 🙂❤️🙂

****
Genç adam elindeki poşetlerle evin bahçesinden içeriye girerken derin bir iç çekip tüm pencereleri açık olan eve bakmıştı. Anlaşılan annesi ile ablası temizlik işine girişmişti çoktan. Bahçe kapısını arkasından kapatarak evin ziline basmıştı. Annesinin kapıyı açmasıyla selam veren genç adam annesinin yorgun bir şekilde “Oğlum nerede kaldın, temizlik malzemelerini aldın mı?” dediğinde Cenk başını iki yana sallayarak annesine cevap vermişti.

“Hemen temizliğe başlamak zorunda mısın anne? Zaten yol yorgunusunuz.”

“Ay oğlum ev perişan halde öylece nasıl oturalım? Salonla kalacağımız odaları temizledik. Mutfağı yarın dip köşe temizleyeceğiz. Kullanacağımız kadar kap yıkadık.”

“Ne gerek vardı anne, dışarıdan alırdım bir şeyler.”

“Geç hadi içeri kaldın kapıda. Alya kızım nasıl?” Cenk genç kızla yaptığı kahvaltıyı hatırlayınca gülümsemişti.

“Gayet iyi anne, düğün için hazırlık yapıyorlar.”

“Adnan beyin evlenmesine çok mutlu olmuş olmalılar.” Cenk başını sallayarak salona geçerken ablasını odalardan birinden dışarıya çıkarken görmüştü. Elinde vilada ile dalgın bir şekilde banyoya geçiyordu.

“Abla sen iyi misin?” Cenk kendisini duymayan ablasına şaşkınlıkla bakarken annesine dönmüştü.

“Ablamın nesi var?” Deniz Hanım oğlunun sorusuyla üzüntüyle yüzünü asmıştı.

“Yok bir şey evladım, zamanı gelince sana anlatacakmış?” Cenk merak etse de annesinin üzerine gitmemişti.

“Anne ben odama çekiliyorum biraz dinleneceğim. Akşama da Adnan hocaya yardıma giderim.”

“Hayırdır oğlum?”

“Eve yeni eşyalar gelecekmiş, onları yerleştirmeye yardım edeceğim.”

“Bizde gelelim mi oğlum?”

“Gerek yok anne, birçok kişi olacak. Siz evde kalıp dinlenin.” Genç adam odasına giderken Deniz Hanım kızının yanına giderek onu uyarmıştı. Kardeşinin dikkatini çektiğini söyleyen kadın ev temizliğine devam etmişti.

***

Akşam ezanı okunmaya başladığında genç adam güçlükle kendini evden dışarıya atabilmişti. Peşinden ağlayan ufaklığın içlenmeye başlamasına dayanamayarak sıkıntıyla gözlerini kapatmıştı. Dış kapıdan birkaç adım atmıştı ki ufaklığın ağlamasının daha da şiddetlendiğini duyunca dayanamayarak geriye dönerek kapıyı tıklatmıştı. Daha fazla çocuğun ağlamasına dayanamamıştı.

“Neden geriye döndün?” kapı açıldığında kardeşi üzgün bir şekilde sormuştu.

“Ne yapayım çok ağlıyor.”

“Dayı…” diye ağlayarak Serdar’a uzanan Ecem Arya’nın da ağlamasına neden olmuştu.

“Sen niye ağlıyorsun?” Serdar şaşkınlıkla kardeşine bakarken Arya omzunu silkeleyerek cevap vermişti.

“Benim ikizlerde en çok seni sevecek,” dediğinde genç adam şaşkınlıkla kız kardeşine bakmıştı. Ecem genç adamın kucağına geçer geçmez boynuna sarılarak başını omzuna yaslamıştı.

“Şuna bak abi, beni istemiyor artık.”

“Saçmalama Arya, Ecem sen olmadan yapamaz bilmiyor musun?”

“Ama senin peşinden ağladı.” Arya düğün olana kadar ailesine yardım etmek için baba evinde kalıyordu. Eski odasına çift kişilik yatak alınmış hemen yanına da küçük bir beşik koyulmuştu. Ecem beşik için büyümüş olsa da Ecem’in beşikte uyuması Arya’ya daha güvenli geliyordu.

GELİNCİK ÇİÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin