16. Bölüm

652 96 4
                                    

Keyifli okumalar!

---

Genç kız sınıftan içeriye girdiğinde oldukça sakin görünüyordu. Kendisine yardım eden öğrencilere teşekkür ederek masanın kenarına otururken öğrenciler pür dikkat genç kıza bakıyordu.

"Alya hocam, Cenk hoca nasıl oldu? Derslerimize ne zaman girecek?" dediğinde Alya hastanede olan adamı düşününce derin bir nefes almıştı.

"Cenk hoca gece biraz fenalaşınca hastaneye kaldırdık. Belki aranızda bileniniz vardır, aynı apartmanda oturuyoruz. Şimdilik iyi, birkaç gün hastanede kalacak."

"Geçmiş olsun hocam, okuldan sonra ziyaretine gidebilir miyiz?"

"Elbette, gitmek isteyenler gidebilir ancak fazla kalabalık olmayın. Aranızdan birkaç arkadaşınızı temsilci olarak gönderebilirsiniz. Biliyorsunuz hastaneler steril olmalı, fazla kalabalık Cenk hoca için iyi olmayacaktır." Öğrenciler başını sallarken Alya ellerini çırparak devam etmişti.

"Evet arkadaşlar, size söylediğim konuya bakabildiniz mi?" dediğinde sınıfın kapısı tıklatılarak açılmıştı. Alya kapıya döndüğünde kapının önündeki öğrencileri görünce duraksamıştı.

"Bir şey mi oldu çocuklar?"

"Hocam, dersi sizin sınıfınızda işleyecekmişiz, Ayfer hoca sınıf temsilcisine öyle bilgi vermiş." Alya dişlerini sıksa da öğrencilere belli etmemeye çalışmıştı. Anlaşılan Ayfer hoca hastanede kalabilmek için kendi öğrencilerini başından savmıştı.

"Peki arkadaşlar, geçin içeriye..." dediğinde sınıftakilere dönmüştü.

"Anlaşılan bu gün kalabalık olacağız. Lütfen ders sırasında sessiz olarak diğer arkadaşlarımızın konuyu dinlemesine engel olmayalım." Büyük bir gürültüyle öğrenciler sıralara geçerken Alya sıkıntıyla onlara bakmıştı. Herkes yerine oturduğunda bazı kişilerin ayakta kaldığını görünce başını iki yana salladı.

"Hocam, arkadaşlar nereye oturacak?" Alya öndeki öğrencilerden iki kişiyi kaldırarak "Siz diğer boş sınıftan iki takım masa sandalye alıp gelin," dediğinde ikili hemen sınıftan çıkmıştı.

"Şimdi arkadaşlar, ikinci şubenin işledikleri konuları bilmediğimden sormak zorundayım. Siz Ayfer hocayla hangi konuda kalmıştınız?" diye diğer şubedeki öğrencilere baktığında aralarında temsilci olduğunu düşündüğü öğrenci genç kıza cevap vermişti. Sınıf oldukça kalabalık olduğu için Alya içeriyi havalandırmak için pencerelerden bir kaçını açmıştı.

"Arkadaşlar, iki ünite geriden geliyorsunuz. Onları öğrenmeden bu gün anlatacağım konuları anlayamayabilirsiniz."

"Hocam, arkadaşların konularını işleyelim, bizim içinde tekrar olur," dediğinde Alya sınava kadar yetiştirmeleri gereken üniteler olduğu için kararsız kalmıştı.

"Bu gün iki saatlik dersimiz var, bu iki saati hızlandırmış olarak konuları anlatmaya çalışacağım. Ama bu gün sizlerle işlememiz gereken konuyu mutlaka ele almamız gerek. Bu yüzden saat beşten sonra ek ders yapalım, tabi sizin içinde uygunsa?" diye soran kıza öğrenciler hevesle karşılık vermişti. Dün işledikleri dersleri aralarında ki bazıları önceki yıllarda çıkmış olan sorularla karşılaştırdıklarında Alya'nın altını özellikle çizdirdiği konulardan çıkan soruları görünce kıza hemen onay vermişti.

"Olur hocam, son dersimiz üçte bitiyor aslında. Dört gibi de ders işleyebiliriz," diyen öğrenciyi diğer arkadaşları da onaylamıştı.

"O zaman derse girelim. Öncelikle yeni gelen arkadaşlara dersi nasıl işlediğimize dair açıklama yapalım. Yarım saat konu anlatımı, yarım saatte soru cevap olarak işleyiş yapıyoruz arkadaşlar. Özellikle not tutarken size önemli dediğim yerleri yıldızlarla işaretleyin," dediğinde öğrenciler "Hocanın dediğini yapmayı unutmayın sakın," diye Alya'ya gülerek bakmıştı. Alya başını iki yana sallarken kalabalık olmasına rağmen ders anlatımında sorun yaşamamıştı. Arada anlamadıkları konuları soran öğrencilere örnekler vererek daha iyi anlamasında yardımcı olmuştu. Ayfer hocanın öğrencileri gözleri parlayarak Ayla'ya bakarken aralarından biri yanında ki arkadaşına dönerek "İlk kez bölümümü sevdiğimi hissediyorum," dediğinde arkadaki arkadaşı onu dürterek sessiz olmasını işaret etmişti.

GELİNCİK ÇİÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin