81. Bölüm: LANETLİ YÜZLER

1K 56 195
                                    

                                         

🤍

Ben başkalaşım geçirdim ve sonra gerçekten bambaşka biri oldum. Herkes şaşırdı, yanımdaki insanlar benim nasıl böyle birine dönüştüğüme hayret ettiler. Bir şaşırmayan bendim. Sanki eninde sonunda böyle bir canavar olacağımı biliyordum, o his hep içimdeydi. Kendime bir doğru seçmiştim ve ondan ayrılmıyordum. Fakat herkesin kabullendiği bir şeyi ben neden kabullenmedim ki? Bu yüzden çok acılar çektim belki de. En başta kim olduğumu kabullenseydim,bir anda bambaşka birine dönüşmezdim.

Benim beyazı seçmem aptallıktı. Hayat zaten beni siyaha layık görmüş; benim sonumu çoktan yazmış. Ben neden farklı düşüncelere kapılıp gerçekten bu dünyadan uzaklaşabileceğimi düşündüm? Bana bunu düşündüren neydi ki?

Her zaman olacağım kişiyi inkar ettim, olmam gereken kişiyi hep ittim ve onu içimin en derinine gömdüm. O, içimde bir canavara dönüştü, o, içimde bir şeytana dönüştü... Tüm hücrelerime yavaş yavaş benden habersiz doldu ve en sonunda da beni yaktı.

Beni bir canavara çevirdi, beni bir şeytana çevirdi.

Güneş doğar doğmaz koşuya çıkmıştım. Her zamankinden uzun bir süredir koşuyordum. "Günaydın," yanıma yaklaşan ve benimle birlikte koşan Alex'e baktım.

"Sana da günaydın." Dedim.

"Nasılsın?" Hızla nefes alıp veriyordu.

"İyiyim yavrum sen nasılsın?" Dedim, ifadesizce.

Omuz silkti. "İyi. Seni kahvaltıya çıkarmaya geldim, hesap benden."

Yandan sırıttım. "En son benim evli olduğumu söyleyip şoka girdin. Bir daha yanıma yaklaşmazsın sanmıştım."

Boğazını temizledi ve önüne baktı. "Uzun bir süredir tanışıyoruz ve arkadaşız. Tabi sen istiyorsan uzak durayım senden."

Yavaşlayıp yürümeye başladım. O da aynı şekilde bana ayak uydurdu. "Alex, kimseye benim gerçek kimliğimi söyleme," sesim sertti. Söylemeyeceğini biliyordum ama uyarmaktan zarar gelmezdi. "Bir daha o kadın olmayacağım. Maraz'la halletmemiz gereken bir iş var ve onu hallettikten sonra yollarımız ayrılacak. Boşanma davasını da verdim zaten."

Gözleri parladı ama mimiklerini sağlam tuttu. "Yok, yani söylemem tabii ki. Bana neden açıklama yaptın? Normalde siklemezsin."

Motoruma yaklaştığımızda sudan büyük bir yudum içtim. "Açıklama yapmadım. Durumu özetledim sadece. Arkadaşımsın, bana karşı bir şeyler hissettiğini biliyorum fakat bunu siklediğimi söyleyemeyeceğim." Güldü. "Uzun zamandır birlikteyiz evet, hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun ki bilme de. En sağlıklısı bu."

Kafasını salladı. "Kafan karışık gibi..." kaskımı takıp diğer kaskı da ona verdim. "İyi bir dinleyiciyim bilirsin." Göz kırptı.

Kafamı salladım sadece. Kaskını taktı. "Eve geçelim, üzerimi değiştireyim sonra en pahalı restorana kuruluruz."

Motora bindiğimde arkama bindi ve izin alarak kollarını karnıma sardı. Motoru çalıştırdım. Alex, hislerini bana belli ederdi ama beni rahatsız etmeden yapardı bunu. Çoğu zaman benden hoşlanıyor gibi değil de arkadaşımmış gibi bana yaklaşırdı. Onun hislerinin umrumda olmadığını zaten biliyordu ama vazgeçmiyordu.

Evin önünde durup içeriye geçtik. Merdivenlerden inen Emir'in bakışları arkamdaki Alex'e takıldı. Bakışları sertleşmişti. "Geç otur, gelirim beş dakikaya." Dedim, Alex'e dönerek.

GEÇMİŞİN İZİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin