"Arkadaşlar," dedim sakin olun der gibi. "Emir Karahan'la ilişkimizin olduğu doğru."
"Ne zaman başladı Sena hanım?" Bakışlarım soruyu soran kişi buldu.
"Bir haftadır," dedim, düşünmeden. Düşünmemiştin çünkü! "İlişkimizi gizli tutmak yerine sakin yaşamaya düşünüyorduk ama sosyal medyada yapılan abartılara bir açıklama yapma gereği duydum."
"Abartıdan kastınız nedir?" Bu soruya cevap vermek yerine alayla gülümsemiştim.
"İşinizin Emir Karahan'la bir bağlantısı var mı?"
"İşimin Emir Karahan'la nasıl bir bağlantısı olabilir?" Diye sordum, çatılan kaşlarımla. "Normal bir iş adamından konuştuğumuz yeterince aşikar değil mi?" Aşikar Sena!
"İlişkinizi neden birlikte açıklamadınız?" Bakışlarım soruyu soran adama çevrildi.
"Bildiğiniz gibi kendisi kameraların önüne geçmeyi pek seven biri değil. Benim açıklama yapmamın yeterli olacağını düşündüm." Umarım böyle birisindir Emir Karahan!
"Peki, işinize neden son ve-"
"Bu konu hakkında açıklama yapmayacağım, beni dinlediğiniz için teşekkür ederim." Dedim, kadının sözünü keserek. Üst üste gelen sorularla tekrar arabaya binip iki sokak aşağıya indim. Telefonumun melodisiyle bakışlarım ekrana kaydı. Selçuk Saygıner. Yüzümde oluşan sırıtmaya telefonu kapatıp binadan içeriye girdim. Kapı ben çalmadan açılınca Demet sırıtarak bana bakıyordu.
"Ne oldu?" Dedim, ceketimi askıya asarak.
"Yemek hazır, sen gez ben sana yemek hazırlayayım!" Dedi, sahte sitemle.
"Eminim sen hazırlamışsındır." Dedim, göz devirerek. İçeriye geçip masaya oturdum.
"Hoş geldin kuzum." Teyzem elinde salata tabağıyla mutfaktan çıktı.
"Hoş buldum teyzoş." Dedim, sarmadan bir tane ağzıma atarak.
"Ne diyormuş Selçuk Saygıner?" Bakışlarım karşıma oturan Demet'e çevrildi.
"Zırvalıyordu bir şeyler, hatırlamıyorum." Dedim, kestirip atar gibi.
Kafasını olumlu anlamda salladı. Demet'in telefon bildirimiyle bakışları telefona gömülürken teyzem yanıma oturdu. Ağzına bir sarma atınca şaşkınlıkla ona bakıyordum.
"Hani diyetteydin sen?" Dedim, kısılan gözlerimle.
"Yaprakla kilo almam ya!" Dedi, sitemle.
Bu söylediğiyle küçük bir kahkaha attım."Emir Karahan'la ilişkimizin olduğu doğru." Bakışlarım sesin geldiği tarafa çevrilince Demet öksürmeye başlamıştı. Öksürerek sudan bir yudum alıp kıpkırmızı suratıyla bana döndü. Ara ara öksürürken suratındaki şaşkınlık gözle görülür şekildeydi.
"Senin sesin değil mi o?" Bakışlarım teyzeme çevrildi.
"Kalın çıkmış değil mi biraz?" Dedim, salatadan ağzıma atarak. Demet hala öksürünce göz devirip ayağa kalktım ve arkasına geçip sırtına vurmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN İZİ
Novela JuvenilHer gün ölür mü bir insan? Her gün ölüyordum. Peki öldüğü gibi dirilir mi bir insan? Öldüğüm gibi diriliyordum... ... BU HİKAYEDEKİ OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR. GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA BİR İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR! Yayınlama Tarihi: 26 Nisan...