-3.bölüm-

556 38 5
                                    

Eda'dan...

Sabah odama kapıyı sertçe açarak giren annem ile kaşlarımı çattım ve diğer tarafa dönüp uyumaya devam ettim ancak başımın altından çekilen yastık ile gözlerimi bayık bir şekilde açıp yüzüne baktım.

"Kalk."

Kalkıp oturduğumda sabırla nefes alıp vermişti yataktan kalktım ve karşısına dikilip diyeceği şeyi bekledim.

"Eşyaların toplandı herşey hazır kahvaltını aşağı da et İstanbul'a gidiyorsun."

"Ne?"

Beynimin duvarlarına çarpıp geri beyin merkezime gelen cümleler dumur'a uğratmıştı.

"Duydun."

Annem odadan ayrıldığında yatağa oturdum ve nasıl kaçabileceğimi düşünmeye başladım.

Plan kusursuzdu ancak ben kusurluydum.

Hız açısından topalladığım için kaçamayacaktım.

Tam ellerimi yumruk yapacakken avuç içlerim de ki dün oluşan kesikler sızısını göstermişti.

Sinirden gözlerim dolduğunda yastığı aldım ve koca bir çığlık attım ardından yastığı karşımda ki duvara fırlatıp yerimden kalktım ve dünden kalan lacivert eşofman takımım ile aşağı indim.

Saçlarım orman gibi birbirine girmişti ellerim ile düzeltmeye çalışsam da olmuyordu sweatshirt'üm ün şapkasını burnuma kadar çektim ve kafamı önüme eğerek evden kahvaltı bile etmeden ayrıldım.

Yanıma gelen korumam Kartal abi ile kafamı kaldırdım ve bana doğru gelişini izledim.

"Ne oldu Kartal abi?"

"Havaalanına ben bırakacağım."

Omuzlarımı silktim ve "Peki." diyip arabaya bindim ve kulaklığımı takıp telefonum ile ilgilendim.

Aile...

Bu kelime bana yabancı geliyor bazen dışarıdan gördüğümüz o mutlu hiç derdi tasası olmayan aileler var ya onların çocuklarına özeniyorum.

Dadılar ile katı eğitimler ile büyümek beni sadece robota çevirmişti.

Anne var ama göstermelik bir anne, babam onu hiç görmedim gerçi şu saatten sonra  olmasa da olur...

Kartal abi'nin sesi ile kendime geldim ve kulaklığı çıkartıp sakin ses tonum ile "efendim?" dedim.

"Geldik prenses."

"Özle beni, özlemeyip başkalarına abilik yaparsan bozuşuruz."

"oooo sakin şampiyon, yapmam."

"Aferin."

Dikiz aynasından çatık kaşlar ile bana baktığında gülümsedim ve araba'nın kapısını açıp indim.

Kartal abi bavullarımı arkada ki arabada bulunan başka bir korumaya uçağa götürmesi için verdikten sonra yanıma yaklaştı ve sıkıca sarıldı.

Bende karşılık olarak sarıldığımda omzumda hissettiğim ıslaklık ile Kartal abi'nin sırtını destek verircesine sıvazladım.

"Tamam iyiyim, kendine çok dikkat et prenses."

"Sende dikkat et abi ve benim yerime Rana ya sarıl."

Gülümseyip kızarmış burnunu çektiğinde gülümsedim ve elimi sallayıp ağır adımlar ile İstanbul'a kalkış için anons edilen uçağa doğru ilerledim...

BAĞIMLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin