-22.bölüm-

217 20 4
                                    


"Güney Bulut Sancaktar..."

Güney'den...

Eda'nın Kırımlıların varisi ile ilgili söylediklerinden sonra iyice araştırmıştım, bir çok suç'a karıştığını öğrendiğimde adamlardan bir kaçını yollayıp izlemelerini ve uygun bir anda paketleyip mezbahaya götürmelerini istemiştim...

"Abi, biz hallettik şuan baygın kaç gibi gelirsin sen?"

"Geliyorum, siz uyandırın o şerefsizi."

Aramayı sonlandırdığımda gaza bastım ve mezbaha'nın önünde durup arabadan indim ardından korumalara bir baş selamı verip içeri girdim.

Ege Kırımlı mezbaha'nın ortasında elleri ve gözleri bağlı bir şekilde boş tehditler savurarak bağırırken ayak seslerim mezbaha da yankılandı.

"Kimsin lan sen?! benim kim olduğumu biliyor musun?!"

"Ege Kırımlı, 30 Ağustos 1998 doğumlu, Kırımlı İnşaat şirketinin tek varisi, Sözde şirketlerin iyiliği için Eda Yardımcı ile evlendirilecek olan, kadınları bir köle gibi kullanan şerefsizsin, eee biliyor muymuşum?"

Sesi soluğu çıkmadığında gözünde ki bağı çıkarttım ve yüz hizasına eğilip gözlerinin içine bakarak konuştum;

"Şimdi de ben kendimi Tanıtayım sana..."

Yanımda bulunan masa'dan kerpeten aldım ve sandalyeye oturdum.

"Şimdi sakince tek seferde soruyorum, Eda'ya hangi elin ile dokundun? bir daha sordurtma."

"Kimsin oğlum sen?! Bırak lan beni!"

Sol baş parmağında ki tırnağı kerpeten ile tuttuğumda sesi soluğu kesilmişti.

"Ben Güney."

Gözlerinin içine bakarak sol baş parmağında ki tırnağı çektiğimde çığlığı yankılanmıştı.

"Bulut."

Sol İşaret parmağında ki tırnağı da çektiğimde gözlerinden yaşlar akmış ve yalvarmaya başlamıştı.

"Sancaktar."

Sol orta parmağında ki tırnağı da çektiğimde tüm kanlar üzerime akmıştı.

"Eee şimdi tanıdın mı beni?"

Korkmuş gözler ile hızla başını salladı ve yalvarmaya başladı.

"Bırak ne olur yalvarırım evlenmeyeceğim, bir daha Yardımcı ailesine yanaşmayacağım."

"Güzel ama ben sadece Yardımcı ailesi için değil, kaçırdığın kadınların ve kızların namusu ile oynadığın için de yapıyorum bunu, kaç kadına ve kıza tecavüz ettin?"

"H-hatırlamıyorum."

Yerimden kalkıp korumalara seslendiğimde tüm korumalar karşıma geçip saygı ile düğmelerini iliklemişlerdi.

"Hafızasını kaybedecek duruma gelene kadar dövün, bayılırsa ayıltın yine dövün, en sonunda yorulursanız kafasına sıkın ve atın denize."

Korumalar hep bir ağızdan "emriniz olur efendim." dediğinde mezbaha'dan ayrıldım ve arabaya ilerleyip bagajdan temiz olan yedek gömleğimi çıkartıp giyindim üzerim de ki kanlı gömleği ise çıkartıp bagaj'a koydum...

BAĞIMLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin