-14.bölüm-

271 25 3
                                    


"Süt dökmüş kedi gibisin..."

Eda'dan...

Havuz'da yaşanan öpüşme'den sonra köşe bucak doktordan kaçıyor yada konu açılacak olursa acele ile değiştiriyordum.

Kahvaltı tabağımda ki zeytinler ile bakışıyordum doktor ise hiçbişey olmamış gibi öylece yemek yiyor hayatına devam ediyordu...

Lanet olası erkekler nasıl bu kadar rahatlar?!

Çatalımı bıraktım ve yerimden kalkıp içeri geçecekken doktor'un delici bakışları ile olduğum yerde kalakaldım.

"Tabağındakileri bitir."

Tek kaşımı kaldırıp yüzüne baktığımda oda aynı şekilde karşılık vermiş ve gözleri ile tabağımı işaret etmişti.

Bıkkın bir nefes bıraktım ve kendimi sandalyeye bırakıp sinirle tabağımda bulunan herşeyi yedim.

Ağzım doluyken ayağa kalktım ve yemek odasından ayrılıp kendi odama çıktım ardından kapıyı kilitleyip ağzımdakilerin ve midemdekilerin hepsini lavaboya boşalttım.

Ağlıyordum, her kustuğumda ağlardım.

İşim bittiğinde elimi yüzümü yıkadım ve lavabodan çıkıp üzerime yazlık, sarı bir elbise giyindim.

Saçlarımı ise kendi halinde bıraktım makyaj masama ilerledim ve puf'a oturup aynadan yüzümü inceledim.

Gözlerimin altı mosmordu dudaklarım ise kuru ve çatlaktı tenim hafif sararmış gibiydi.

Çekmeceyi açtım ve fondöten, allık ne var ise hepsinden yüzümü düzene sokacak kadar sürdüm.

Kendimi incelediğimde biraz daha sağlıklı görünüyordum.

Ayağa kalktım ve odanın kapısının kilidini açtım ardından boy aynasından kendimi süzdüm bacağımda ki morluk gözüme çarptığında masadan güçlü bir kapatıcı bulup sünger yardımı ile morluğu kapatmaya başladım...

Oda'nın kapısı açıldığında hızla duruşumu düzelttim ve sünger ile kapatıcıyı arkama saklayıp gelene baktım.

Doktor gelmişti yüzüne bakmaya devam ettiğimde gülümsemişti yavaş yavaş gözleri aşağılara indiğinde gülüşü solmuş, kaşları çatılmıştı.

"Ne işin var burada? aniden giremezsin benim odama?"

"Bacağında ki morluk nerde?"

Gözlerimi devirdim ve bıkkınlıkla nefesimi bırakıp konuştum.

"Seni ilgilendirmez sana bunu kaç kere daha söyleyeceğim?!"

Gözleri arkamda bulunan aynaya takıldığında hafif gülümsemişti ardından ciddi bir tavır takınıp 2 adımda dibimde bitmişti.

Bu hareketine karşı gözlerim kocaman açılmış kalakalmıştım.

"Uzaklaşsana ç-çok yakın mesafe bu r-rahats-..."

Üzerime doğru eğildiğinde cümlelerim havada asılı kalmıştı.

Eli sol boşluğumdan ilerleyip belimi bulduğunda kalbim hızlanmıştı sanki nefes almayı unutmuştum.

Kulağıma eğilip fısıldadı ;

"Utanınca, süt dökmüş kedi gibisin Eda ve bu halin o kadar güzel ki sonsuza kadar böyle durabilirim sırf bu hâlini izleyebilmek için..."

Vücudum gevşediğinde hızla benden uzaklaşmıştı eline baktığımda sünger ile kapatıcı ellerindeydi.

"Çok fenasın doktor. "

"Yatağa oturur musun?"

Dediğini yaptım ve yatağa oturdum makyaj masasında bulunan ıslak mendil paketini aldı ve önümde diz çöküp baldırımda ki kapatıcıyı silmeye başladı.

"Acıyor mu?"

"H-hayır."

Bacağıma her dokunduğunda hem huylanıyor hem de aşırı heyecanlanıyordum ellerim elinin üzerinde durduğunda bakışlarını gözlerime sabitlemişti.

"Yeterli, bırakır mısın?"

Bunu dedikten sonra hızla ellerini çekmiş ve ayağa kalkıp kendisini toparlamıştı.

"Özür dilerim ancak kusur olarak gördüğün şeyler bana hayranlık uyandırıcı geliyor Eda onları kapatma."

BAĞIMLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin