Dünyaca ünlü, Türk sporcu olan Eda Yardımcı, kendini ilaç bağımlılığı batağında bulunca ailesi tarafından, alanında epey uzman bir doktor tutulduğunda başlar herşey...
"Seni asla ama asla kabul etmeyeceğim doktor."
...
EVEEEEETTTT SİYAH SEVERLERİM Y...
Eve geldiğimde odama çıktım ve kapısını sertçe çarpıp kilitledim ardından komodinlerin üzerinde ve makyaj masasının üzerinde duran tüm eşyaları yere fırlattım.
"neden?!" diyerek çığlık çığlığa bağırıyor heryeri dağıtıyordum doktor ise kapının öbür tarafından kapıyı yumruklayıp merak dolu titreyen sesi ile bana sesleniyordu.
En sonunda yatağın dibinde yere çöktüm ve gözyaşlarımı serbest bıraktım doktor ise çoktan hizmetli bir kadından anahtar alıp odaya girmiş camlara basmadan dikkatle yanıma gelmişti.
"Neden böyleyim doktor? Şu halime bak!"
Sesim çatlamış ve titrek nefesler ile çıkıyordu.
Tüm vücudum zangır zangır titriyordu tırnaklarımı ise bacaklarıma geçirmiş sayıklıyordum.
Doktor dona kalmış öylece bakıyordu en sonunda kafamı yerden kaldırdım ve ağlamaktan kızarmış olan gözlerim ile doktor'un orman gibi ıssız ama huzur veren gözlerine baktım.
"Beni o karanlık odaya kapatmayacaksın değil mi?"
Gözyaşlarım benden bağımsız durmadan akıyordu doktor elini kaldırıp yüzüme düşen yaşları sildi ve her zaman ki yatıştırıcı sesi ile konuşmaya başladı.
"Hayır Eda, ben var olduğum sürece o odaya seni kimse hapsedemez beni duyuyor musun?"
Küçük 7 yaşında ki Eda, tam Doktor'un arkasında durmuş bana onaylamaz anlamda kafasını iki yana sallayarak, çatık kaşlar ile bakıyordu.
Doktor pür dikkat arkasına baktığımı anlayınca kafasını çevirip oda aynı yere baktı.
"Neye bakıyorsun Eda?"
"O orada, küçüklüğüm orada, o bana sinirli doktor."
"Neden sinirli?"
"Çünkü küçüklüğüm o odada karanlıktan korkup çığlık atarken herkes kulaklarını tıkayıp odanın önünden hiçbirşey olmamış gibi geçip gitti."
"Eda, geçmişte ki Eda'yı o odadan çıkartmak istiyorsan eğer, bir yıldız gibi parlaman gerekli, mum gibi sönersen eğer, sende ona kulağını tıkayacaksın."
"Çok yorgun hissediyorum, eklemlerim ağrıyor, sanki üzerimden tüm dünya dozerle geçmiş gibi..."
Hafif kıkırtısı duyulduğunda dudaklarıma silik bir gülümseme yerleşti.
"İyi ki varsın doktor."
"Şimdi güzelce dinlenmen için odadan çıkıyorum hiçbirşeyi elleme ve sadece uyu."
Kafamı onaylar anlamda salladım ve doktor'un odadan çıkışını izledim odadan çıkıp gittiğinde yerimden kalktım ve banyoya ilerleyip soğuk su ile yüzümü yıkadım.
Ayna da kendime baktığımda göz altlarım iyice çökmüştü...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saçlarımı ensemden hafif bir şekilde topladım ve dolaptan ilaç kutusunu çıkartıp bir kaç tane ağzıma attım ve susuz bir şekilde yuttum.
Hafif kulak çınlaması oluştuğunda ağır adımlar ile duvara tutunarak yatağıma ilerledim ve yatağa uzanıp dönen tavanı seyrederek uykuya dalmayı bekledim.
İlaç, kanıma karışıyor ve etkisini gösteriyordu, en sevdiğim hissi de dünya bir pamuk diyarı gibi oluveriyordu tüm dertlerim bir anda gidiveriyor yerini hayalimde ki benim dünya'm alıyordu...