Eda'dan...
Güney ile aramızda geçenlerden sonra hiçbir yere gitmeyip, işlerini evden halletmişti.
Akşam olmuş ikimiz de sıkıntıyla of'layıp puf'layıp oturuyorduk.
"Güney, hiç hoşlandığın birisi oldu mu?"
Aniden ortaya attığım bu soru ile başta gülümsedi sonra ise düşünmeye başladı.
"Oldu neden sordun ki?"
"Can sıkıntısı, ben bunaldım ya dışarı çıkalım yada birşeyler yapalım."
Doktor muzip bir şekilde gülümsediğinde gözlerimi devirdim.
"İçin fesat senin."
"Sadece gülümsedim ben bunu fesat algılayan sensin?"
Bıkkın bir nefes bıraktığımda, Güney yerinden kalkıp yanıma geldi ve elini uzattı tek kaşımı kaldırıp suratına baktığımda elini tutmamı söyledi.
Elini tutup ayağa kalktığımda gözlerimi kapatmamı ve kendisi aç diyene kadar açmamamı tembih etmişti.
Gözlerimi kapattım ve başımla onayladım dediği şeyleri.
"Şimdi dümdüz ilerle."
İlk başta tereddütle elini sıktım ve adım atmadım ancak baş parmağı ile elimi okşayıp destek verdiğinde dikkatle bir adım attım ve devam ettim.
"Eğer bir pislik varsa bu işin içinde doktor."
"Yok, şimdi sağa dön ve düz ilerle."
Dediğini yaptım ve ilerledim bir kaç adım sonra elleri belime dolandığında adımlarım durmuştu.
Ben durunca ellerini çekip yanımdan ayrıldı ve birşeyler yapıp ve geri yanıma geldi.
"Kucağıma alabilir miyim? müsaaden var mı?"
"A-al yani alabilir-..."
Güçlü kollar bedenimi kaldırdığında cümlem yarıda kesilmişti, kollarım iç güdüsel olarak boynuna dolandığında sıcak nefesini yüzümde hissedebiliyordum.
"Nereye gidiyoruz tam olarak?"
Bir süre sonra kucağından çok nadir bir biblo bırakır gibi bıraktığında çıplak ayaklarım soğuk çimler ve toprak ile temas etmişti.
"Gözlerimi açabilir miyim beyefendi?"
Etrafımda bir tur attıktan sonra tam arkamda durup kollarını belime doladı ve saçlarımın arasına karışan sıcak nefesi ile birlikte fısıldadı.
"Açabilirsin şimdi."
Gözlerimi açtığımda havuzun etrafında mumlar vardı çimenin üzerinde ise kareli bir piknik örtüsü ve bir kaç sandviç ile meyve suyu vardı.
"Bunlar ne?"
Şaşkınlıkla ağzımdan çıkan sözler ile Güney hızla benden ayrılmış ve önüme geçip çatık kaşlar ile yüzüme bakmıştı.
"Ne gibi duruyor sence?"
Kendimi toparladığımda Güney'in yanağına bir öpücük kondurdum ve teşekkür edip kareli piknik örtüsüne oturdum.
"Rica ederim hanımefendi."
O da karşıma geçip oturduğunda sandviçlerden birisini alıp streç'ini açıp yedim ve meyve suyunu bardağa koyup içtim.
"sandviç'i sen mi yaptın?"
"Hayır, hizmetli ablalar yaptı."
Gülümsedim ve sandviç ile meyve suyunu bitirdim ve sırt üstü uzanıp yıldızları seyrettim.
"Ben bağımlı değilim sadece çok fazla baskı hissedince ve ağrı olunca kaçış yöntemim o ilaçlar oluyor doktor, diğer insanların ki nasıl uyku yada müzik dinlemek ise benim ki de o ilaçlar."
"Ama o ilaçlar seni öldürüyor güzellik, iç organlarına büyük zarar veriyor ve sen bunun farkında değilsin."
"Ölsem bile kimsenin üzüleceğini zannetmiyorum, annem Handan Yardımcı ve nasıl birisi olduğunu biliyorsun, babam onu hiç görmedim, duymadım benim için var olmadı o."
"Babanı görmek ister miydin?"
"Nasıl olacak ki? Bu saatten sonra gelse bile bende açtığı o boşluğu nasıl dolduracak?"
"Sadece ister miydin Eda?"
"Öyle çok soru var ki aklımda onunla ilgili, galiba isterdim."
"Dileğinin gerçekleşmesi için bekle sadece elbet bir gün olacak."
Alayla güldüğümde doktor'da gülümsedi ve sırt üstü uzanıp benimle birlikte yıldızları seyretmeye başladı.
"Sence dünyadan başka bir yerde insanlar da var mıdır Doktor?"
"Olabilir, dünya da bile keşfedilmemiş yerler var daha."
Bir süre öylece kaldıktan sonra yerimden kalktım ve Güney'e iyi geceler dileyip odama çıkıp kendimi uykuya teslim ettim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAĞIMLI
Roman pour AdolescentsDünyaca ünlü, Türk sporcu olan Eda Yardımcı, kendini ilaç bağımlılığı batağında bulunca ailesi tarafından, alanında epey uzman bir doktor tutulduğunda başlar herşey... "Seni asla ama asla kabul etmeyeceğim doktor." ... EVEEEEETTTT SİYAH SEVERLERİM Y...