Eda'dan...
Ölücem bence bu doktor'un amacı beni kesinlikle öldürmek saat öğlen 13.45 olduğu için hava baya sıcaktı bir kaç saat önce spor denen eziyyete son vermişti şükürler olsun.
"Galiba kurt kadın olucam ben, ay doğunca tüm kemiklerim kırılacak."
"Abartma Eda, kalk öğle yemeği saatin geçiyor."
Yerimden kalkarken karnım, sırtım, bacaklarım ve kollarım kısacası her yerim ağrıyordu afedersin ama popomun üzerine bile oturamıyorum yaaa yaktın beni doktor.
Ağrıdan yüzümü buruşturup masaya yaklaştım ve masa da ki tepsiye uzanıp yemeye çalıştım ama çalıştım sadece çünkü ağrıdan geberiyorum.
"Arkana yaslan Eda."
Arkama yaslandım ve yaptıklarını izledim, tişörtümün yakasına bir peçete sıkıştırdı ve tepsiyi kucağıma koyup yemeği üfleyerek ağzıma doğru yaklaştırdı.
"Tüm DNA'larını bıraktın doktor, ben üflerim."
"Eda şuan buna mı takıldın? İnsanlık yaramıyor vallahi!"
Gülümsedim ve kaşıkta ki çorbayı yuttum, tadı çok hoşuma gitmişti ilk defa birisi bu şekilde benimle ilgileniyor.
Gözlerim dolduğunda elimi kaldırıp doktor'un kafasını televizyona doğru çevirdim ve akan gözyaşlarımı sildim.
"Eda, neden ağlıyorsun?"
"İlk defa birisi benimle bu şekilde ilgileniyor o yüzden."
Burnumu çektiğimde doktor kafasını çevirdi ve akan gözyaşlarımı silip sakinleştirdi.
"Ben doktor olarak hastalarım ile her zaman ilgilenirim ama Eda sen bir hastadan daha fazlasısın."
Şaşkınlıkla yüzüne baktığımda gülümsedi ve bir kaşık daha çorba üfleyip ağzıma tıkıştırdı.
"Çorba dökülecek kapat ağzını."
Hızla ağzımı kapattım ve çorbayı yutup bakışlarımı kaçırdım.
Bir hastadan daha fazlasısın mı dedi o? Yoksa ben mi yanlış duydum? Yok canım, yok yaaa, hadi lan ordan.
Kaşığı doktor'un elinden aldım ve çorbamı kendim içip boynumda asılı olan peçeteyi de çıkartıp ağzımı sildim ve tepsiye koyup geri arkama yaslandım, doktor gözlerime ilaçları içmem için baktığında of layıp içtim ve arkama yaslandım.
"Ellerine sağlık bu arada, çok güzel olmuş çorba nerden öğrendin yapmayı?"
"Annem yaptı, kavanoz ile yollar böyle menemen, çorba filan."
"Bizimki de zorla şirket için evlendirmeye kalkar, odalara kapatır, sevgisini bile mahrum eder..."
"Eda, yapma bunu kendine yavaş yavaş durumun iyiye gidiyor fiziksel olarak...ama psikolojik olarak sen duvar örüyorsun yapma bunu."
"Nasıl yapmayayım Güney? Küçükken öyle neşeli çocuklar vardı ki çevremde, aile içi olsun aile dışı olsun her yönden iyilerdi, ya onların sebebi sırf barbie alınmadı diye ağlamak olurken benim sebebim karanlık odaya kapatma anne diye ağlamaktı!"
Gözyaşlarım boncuk boncuk dökülürken Güneyin de gözleri doldu ve ellerimi tutup yere çöktü ardından gözlerime bakarak konuştu.
"Sen böyle yaptıkça seni düşünenleri de küçüklüğünü de, o karanlık odadan çıkaramıyorsun Eda, yalvarırım yapma bunu ben kimseye yalvarmadım kimse için ağlamadım ama sen olunca konu olmadığım bir insan oluyorum ben eda."
Şaşkınlıkla ellerimi çektim ve Güney'in yüzüne baktım ağlıyordu, bunca zamandır sarsılmaz hiçbirşeyden etkilenmeyen gözümde duygusuz olan adam önümde dizleri üstünde ağlayarak yalvarıyordu.
Yüzünü avuçlarımın içine aldım ve aramızda ki mesafeyi azaltıp gözlerine bakarak konuştum.
"Gerçekten senin için bu kadar değerli miyim Güney?"
"Evet, beni farkında olmadan değiştiriyorsun ama kendini bataklığa sürüklüyorsun Eda."
"O zaman o bataklığı lotuslar ile dolduralım Güney, iyileştir beni."
"Dolduralım, iyileştirmem için psikolojik olarak yanıt ver tedaviye Eda."
"Müsaade et bana söz veriyorum toparlanacağım Güney."
![](https://img.wattpad.com/cover/341893099-288-k158440.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAĞIMLI
Teen FictionDünyaca ünlü, Türk sporcu olan Eda Yardımcı, kendini ilaç bağımlılığı batağında bulunca ailesi tarafından, alanında epey uzman bir doktor tutulduğunda başlar herşey... "Seni asla ama asla kabul etmeyeceğim doktor." ... EVEEEEETTTT SİYAH SEVERLERİM Y...