-23.bölüm-

228 25 8
                                    

Eda'dan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eda'dan...

Bir kaç gündür doktor ne yanıma geliyor, ne de eskisi gibi yakın davranıyordu görünmeyen bir duvar girmişti aramıza...

Televizyon da son dakika haberi çıktığında sesini biraz açtım Kırımlı İnşaat ile ilgiliydi.

Ege Kırımlı'nın bir fotoğrafı gözüktüğünde sinirle elimde ki bardağı sıktım ancak spiker'in sesi kulaklarıma dolduğunda elimde ki su bardağı çoktan yer ile buluşuvermişti...

"Son Dakika: Kırımlı İnşaat Şirketinin tek varisi Ege Kırımlı' dan bir kaç gündür haber alınamıyordu bugün İstanbul Denizinde boğazın dibinde siyah bir torbaya koyulmuş, Sol ilk 3 parmağında ki tırnaklar sökülmüş, ağır şekilde darp edilmiş cesedi bulundu, yakınlarına sabır diliyoruz..."

Doktor' un kalın sesi tam arkamda duyulduğunda irkildim ve arkamı dönüp gözlerine baktım.

"İyi olmuş şerefsize."

Kaşlarımı çatıp dikkatle yüzüne baktığımda gayet rahat tavırları ile koltuğa oturmuş ve kanal değiştirmişti.

"Nasıl bu kadar rahatsın Güney?"

Bakışları anında bana döndü ve kaşlarını çatıp konuşmaya başladı.

"Doktor'a ne oldu?"

Bir kaç adım geri gittiğimde keskin cam kırıkları ayaklarıma batmıştı, doktor yerinden hızla kalkıp yanıma geldiğinde beni kucağına alıp odama çıkarmıştı.

"BIRAK BENİ!"

Sert sesim karşısında bedeni kasılmıştı beni yavaşça yatağa bıraktığında ellerini cebine koyup beni dikkatle inceledi.

"Üzülüyor musun?"

"Hayır, haketmedi, tamam şerefsiz bir yapısı var ama böyle vahşice öldürülmesi berbat."

Doktor sabır dilenir gibi derin bir nefes aldığında bakışlarım hal ve hareketlerine odaklandı.

"Sen mi öldürdün onu?"

İfadesiz bir şekilde bana baktığında anlamıştım bu işin içinde bir parmağı olduğunu.

"Evet ben öldürdüm, hem sana yaptıkları için, hem de kadınları kızları tecavüz ettiği için, karşıma geçmiş o şerefsizi bana savunuyorsun bunu yapma!"

"Adalet denen birşey de var! hükümet denen birşeyler var bu dünyada!"

Gür bir kahkaha patlattığında şaşkınlıkla yüzüne baktım.

"Adalet mi? Bu dünyada mı? kendini kandırma Eda."

Odadan çıkıp gittiğinde ayaklarımı kendime doğru çektim ve komodinden bir cımbız çıkartıp cam parçalarını çıkartmaya çalıştım ancak canımı yaktığı için gözyaşlarım akıyor daha da yakıyordu.

En sonunda koca bir çığlık attığımda doktor çıktığı kapıdan geri girdi ve önümde diz çöküp ellerimi tutup gözlerine bakmamı sağladıve yatıştırıcı sesi ile talimat vermeye başladı;

"Sakin ol, şimdi cımbız'ı ver bana..."

Cımbızı verdiğimde, komodinin üzerine fırlattı ve banyoya ilerleyip, ilk yardım çantasını alıp yanıma geldi.

"Biraz canın acıyacak dayan."

Başımı onaylar gibi salladım ve yatağın çarşafını sıkmaya başladım.

Krem tarzı birşey sürdüğünde önce keskin bir acı oluştu ardından ise sürdüğü yerler yavaş yavaş uyuşmaya başladı.

Bir kaç dakika sonrasında ayaklarımı hissetmemeye başlamıştım, doktor ise beni yatağa sırt üstü yatırıp kesinlikle bakmamamı söylemişti.

"Her türlü başıma belasın Eda."

"Ben mi dedim gel benim doktorum ol diye!"

"Evet, bitti şimdi 1 hafta ayağa kalkamayacaksın ve hem ayağındaki hem de bağımlı olduğun ilaçta ki tedaviye başlayacağız."

"Onlar Kırımlı İnşaat şirketi Doktor ya sana bir şey olursa?"

"Şimdi bunları düşünme yat ve dinlen..."

BAĞIMLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin