"yapacağın şeyin, beni
senden koparacağını biliyordun
ve beni riske attın,
herşeyi affetsem
beni kaybetmeyi göze alışını
affedemem güney."Eda'dan...
Dün yaşananları unutmuş gibi hiç konusunu açmadan geçirmiştik günümüzü, doktor ise bana birşey söyleyecek gibi aşırı heyecanlı görünüyordu çok merak etsem de sormamakta kararlıyım elbet kendisi anlatacaktır.
"Eda dedim ya hani lunapark'a gidelim diye?"
"Evet?"
"bugün müsaitsen eğer gidelim."
"Keyfim yok, kalabalık ve herkes beni tanıyor ayrıca onların bakış-.."
"Eda, saçmalama akşam hazır ol."
"İstemiyorum dedim neyini anlamadın bunun doktor?"
"Baban ile konuşmak istemiyor musun?"
Yediğim et parçası genzime kaçtığında şiddetli bir öksürük tutmuştu doktor ise telaşla yerinden kalkıp yanıma yaklaştığında elimi kaldırıp bana yaklaşmasını engelledim ve masada ki suyumu alıp bir yudum içtim ardından arkama yaslandım ve derin bir nefes alıp sulanmış gözlerim ve çatık kaşlarım ile Doktor'a baktım.
Sesimi bulabildiğimde konuştum sesimde ki hayal kırıklığını ben bile duymuştum.
"Ne dedin sen?"
"Baban ile konuşmak istemiyor musun dedim Eda o gece eğer onu görseydim soru sormak isterim demiştin."
"SANANE! Ya benim ailemden, benim annemden, benim babamdan, benim özelimden sanane!"
"Haklısın, özür dilerim."
Doktor yemek odasından çıkıp gittiğinde öfkeli adımları yeri dövercesine uzaklaştı en sonunda ise evin kapısı'nın sertçe açılıp kapanma sesi dolmuştu kulaklarıma.
Yerimden kalkıp bende kendimi zorladım ve hızlı olmaya çalışarak dışarı çıktım ancak doktor arabaya çoktan binmiş dış kapıdan çıkmak için korumalardan biri ile konuşuyordu.
Sol baldırımın ağrısını umursamadan kendimi zorladım ancak kapı çoktan açılmıştı ve doktor gaza basıp yalı'yı çoktan terk etmişti...
Yere çöktüm ve sessizce ağlamaya başladım korumalardan bir kaç kişi gelip yerden kaldırdı ve evin içine sokup geri yerlerine dönmüşlerdi...
Koltukta öylece oturmuş düşünüyordum, şömine' nin yanan ateşi ve odunların çıtırtı sesleri ile iyice mayışmıştım saate baktığımda epeyce zaman geçmişti ve gece ikiye doğru geliyordu.
Yerimden kalktım ve mutfağa gidip bir beyaz şarap şişesi aldım ve tıpasını açıp kafama dikerek geri salonda ki koltuğa oturup yanan ateşi izleyerek düşünmeye devam ettim.
Ne kadar zaman geçtiğini hatırlamıyorum ancak kapıdan sesler geldiğinde ağlamaktan bir de uykusuzluktan dolayı bayık gözler ile gelen kişiye baktım.
Güney'i gördüğümde hafifçe gülümsedim ve geri eski yüz ifademe dönüp şarabımı içmeye devam ettim.
Elimden çekilen şişe ile kafamı kaldırıp Güney'e baktım, ay ışığı ile cildi bem beyaz duruyordu şarap şişesini benden uzağa koyup önümde ki masaya oturdu ve dirseklerini dizlerine yaslayıp göz göze gelmemizi sağladı.
"Neden uyumadın?"
"Neden uyuyayım?"
"Soruya soruyla cevap verme, neden uyumadın Eda?"
"Uyku tutmadı."
"Tamam hadi odana götüreyim seni."
Yerinden kalkacakken bileğini tuttum ve geri oturtup bana bakmasını sağladım.
"Babamı nereden tanıyorsun Güney?"
"Babam ile ortaklarmış, tanımıyordum o gece konuştuktan sonra bir adamımdan babanı araştırmasını istedim."
"Neden istedin bunu?"
Hem uykusuzluktan hem de şaraptaki alkolden dolayı bazı kelimeler ağzımdan yuvarlanıp gidiveriyordu.
"Yarın konuşalım olur mu Eda?"
"Hayır, şimdi konuşucaz."
"Peki, iş başa düştü."
Yerinden kalkıp beni kucağına aldığında anlaşılmayan birşeyler mırıldansam da umursamadan odama doğru ilerlemişti.
Sırtım soğuk çarşaf ile buluştuğunda kaşlarımı çattım ve gözlerimi açıp Güney'e seslendim.
"Canın mı acıdı? Özür dile-..."
"yapacağın şeyin, beni senden koparacağını biliyordun ve beni riske attın, herşeyi affetsem beni kaybetmeyi göze alışını affedemem güney."
Uzun bir sessizlik sonrası Güney odadan ayrılmıştı ben ise tatlı uykuya bıraktım kendimi...
![](https://img.wattpad.com/cover/341893099-288-k158440.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAĞIMLI
Fiksi RemajaDünyaca ünlü, Türk sporcu olan Eda Yardımcı, kendini ilaç bağımlılığı batağında bulunca ailesi tarafından, alanında epey uzman bir doktor tutulduğunda başlar herşey... "Seni asla ama asla kabul etmeyeceğim doktor." ... EVEEEEETTTT SİYAH SEVERLERİM Y...