2.6

179 16 1
                                    

"Bir kadın kendinden vazgeçtiğinde ilk saçlarını keser," demişti Hazan'ın annesi bir keresinde Hazan'a.

Hazan'ın annesi alımlı bir kadındı ve tıpkı Hazan'ın gibi uzun kıvırcık turuncu saçları vardı. Bu cümleyi, Hazan saçlarını kesmeye karar verdiğinde söylemişti ve saçlarını kesmesine izin vermemişti.

Sadece iki ayda bir kırıklarını aldırmasına izin vermişti. O da saçları daha rahat uzayabilmesi içindi.

Hazan uzun saçı uzun zamandır sevmiyordu. Öyle ki saçları zar zor uyuyabildiği günlerde terden boğazına yapışıyor ve onu uykusunda boğuyordu. Çoğu zaman kâbus yüzünden uykusundan uyanırdı, kâbus görmediğindeyse saçları boğazına yapıştığı için uyanırdı. 

Saçlarını topladığında başı ağrıdığı için uyuyamıyordu ve salıkken de saçları onu boğuyordu. Bu yüzden banyoda elinde bir makasla aynaya karşı durduğunda ikileme bile düşmüyordu. Saçlarını kesecekti.

Elinde bir makas vardı.

Sadece saçlarını kesmeyecekti.

"Sadece acı," diye mırıldandı Hazan makası aralarken. Loş ışık altında çelik makastan kendi yansımasını görebiliyordu. Yorgundu. Uzun süredir uyuyamadığı için gözaltları şişmiş ve morarmıştı. Sarı cildi daha da solmuştu, kül rengine dönmüştü.

Bir ölü gibi bakıyordu Hazan.

Sanki hiçbir zaman neşeli değilmiş gibi.

Hazan sol elinin işaret parmağını gözlerinin önüne getirdiğinde makası tereddüt bile etmeden parmağına bastırdı. Saniyesinde parmağında başlayan sızıya kanın sıcaklığı eşlik ettiğinde alt dudağını dişlerinin arasına aldı.

"Sadece acı," diye mırıldandı bir kez daha. "Sadece kan."

Bedeninde başka bir yeri kesemezdi, bilekleri ve baldırı zaten kesik izleriyle doluydu. Annesi, orada açılan yeni kesik izini hemen fark ederdi ve Hazan'ı bir kere daha rehabilitasyon merkezine götürürdü.

Makası biraz daha bastırdığında Hazan'ın bedeninde bir zevk dalgası peyda oldu. Öyle ki kafası geriye doğru düşerken tüyleri diken gibi kalktı ve kesik bir nefes verdi. 

Sızıyı çekti, yaşadığını hissetti.

Kanı kokladı, nefes aldığını hissetti.

Genzi yandı, sıcaklığı hisseti.

Makası parmağından çektiğinde parmağını dudağına götürdü ve kanı dudaklarında hissetti. Sıcaklığı tattı, öyle ki karıncalanmaya başlayan dudakları bedenin kasılmasına neden oldu. 

Alev aldı.

Dilini uzattı kana doğru. Dili karıncalandı kanın sıcaklığı karşısında. Dili uyuştu kanın metalik tadının karşısında. Genzi yandı kanın kokusu karşısında. Kesik kesik nefes aldı. Tıpkı o adamı öldürmeyi arzuladığı gibi miskince parmağındaki kanı yaladı.

Onun kanı olduğunu hayal etti.

Ekşi, bağımlılık yapacak kadar mayhoş.

Asla bırakmak istemeyeceği bir uyuşturucu gibi.

"Hissediyorum," diye mırıldandı Hazan zevkle. 

Gözleri karardı Hazan'ın. Zevkle kararmaya başladı fakat ardından tansiyonu düştüğünde bacaklarındaki mecal çekildi ve ayakta durduğu yerde sendeledi. Dudaklarından cılız bir inilti koptuğunda elini buz gibi fayans zemine yasladı ve ayakta durdu.

Aralı gözleri açılırken terli yüzüne baktı. Koyu kahve gözleri siyaha yakın bir renge dönmüştü. Saçları terden yüzüne ve boğazına yaklaşmıştı. Dudağında hâlâ ıslak olan kan vardı ve çenesine doğru süzülüyordu.

XXOX | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin