25 Şubat 2020
Beyaz loş ışık, yaşlı gözler, sessiz dil ve uykusuz geceler. Hazan'ın klinikteki ilk gecesinde hissettiği duygu tam olarak buydu. Doktor kontrolünde hastaneye yatırıldı ve yatağına geçtiğinden bu yana suskun kaldı.
Hazan hiç konuşmadı.
26 Şubat 2020
Hazan konuşmadı. Öyle ki sabah gelen stajyer hemşire onunla iletişime geçmeye çalışmış ama Hazan sadece bakmış ve denileni yapmış. Hemşire odasından geçtiğinde yatmaya devam etti.
Hazan hiç konuşmadı.
28 Şubat 2020
Hemşire onu ortak salona götürdü ve konuşması için çabaladı. Hazan salonun en uç köşesindeki beyaz koltuğa gitti ve yanındaki yabancıyı umursamadan oturdu. Yabancı şikâyet etmedi, ikisi de sessizce vakitlerinin dolmasını bekledi.
Hazan hiç konuşmadı.
2 Mart 2020
Çığlık sesleri duydu Hazan. Bu seslerin zihninden gelmediğini biliyordu, aldığı ilaçlar ona adını bile unutturacak kadar dingin yapıyordu. Lakin yine de kadın çığlıkları duydu.
Delirdiğini düşündü Hazan.
Hazan hiç konuşmadı.
04 Mart 2020
Hazan'ın odasının kapısı bir gece vakti aralandı. Gelen hemşire değildi, Hazan karanlıkta olduğu için gözlerini açmadı. Odasına gelen kişi, dakikalarca karanlıkta onu izlemiş ve ardından gitmişti. Hazan'ın odasında onun kokusu yayıldı.
Hazan hiç konuşmadı.
5 Mart 2020
Hazan'ın bir haftası beyaz kirli duvarları izlemekle ve gürültüden kendini uzaklaştırmakla geçti. Hemşire gelmiş, her gün ilaçlarını içirmiş ve üçüncü günden itibaren her gün onu ortak salonu götürmüştü. Hazan aynı koltukta, bir yabancıyla yan yana oturdu.
Zihnindeki çığlıkları susturdu.
Hazan hiç konuşmadı.
6 Mart 2020
Psikolog geldi Hazan'ın odasına. Hazan'la konuşmaya çalıştı. Onun dilini açmak istedi lakin ne psikolog ne de başka biri Hazal'ın kelimelerini geri getiremedi. Sadece yattı Hazan, tavanı izledi ve oradan bir daha çıkmayacağını düşündü.
Çığlıkları özledi.
Hazan hiç konuşmadı.
9 Mart 2020
Beyaz cızırdayan loş ışık.
Beyaz kirli duvarlar.
Ve hiçlik.
İki haftadır Hazan'ın hissettiği tam olarak buydu. Gördükleri de öyle. Zihni uyuşmuştu, sesler yok olmuştu ve Hazan artık boş bir ifadeye bürünmüştü.
Hazan beyaz koltuğa gitti ve bir yabancıyla sessizce oturdu.
Ateşi izledi.
Hazan hiç konuşmadı.
11 Mart 2020
Parmağındaki kesik izi geçmişti, boğazındaki de öyle. Sadece küçük bir iz kalmıştı. İrdelenmediği sürece gözükmeyecek fakat irdelendiğinde her şeyin ayan beyan ortaya serileceği bir izdi. Hazan'ın saçları artık uzun değildi, boğazını gizleyemiyordu.
Bu yüzden hemşire Hazan'a baktığında her defasında izini görüyordu.
İnsan bir süre sonra gördüğüne alışırdı lakin Hazan'ın hemşiresi alışamamıştı.
Hazan hiç konuşmadı.
13 Mart 2020
Hazan'ın babası kliniğe geldi kızını görmek için. Hazan babasına gitmedi, babası Hazan'ın odasına geldi lakin Hazan yüzüne bile bakmadı. Turuncu saçlarını okşadı babası, parmaklarının alev aldığını hissetti.
Hazan babasına küskündü.
Hazan babasıyla hiç konuşmadı.
14 Mart 2020
Çığlıklar geri döndü.
Hazan bir gece vakti uykusundan çığlıklarla uyandı. Hareket etmedi, sadece karanlığı izledi ve çığlıkların susmasını bekledi.
Çığlıklar susmadı, Hazan sustu.
Hazan hiç konuşmadı.
15 Mart 2020
Hazan'ın odasının kapısı aralandı. Saat gece yarısını çoktan geçmişti, hemşire bu saatte gelmezdi. Hazan kapının gıcırtısını duydu fakat gözlerini açmadı. Nefesini kontrol etti ve onu izleyen kişiyi görmedi.
Kokusunu tanıdı, kim olduğunu bildi fakat dile getirmedi.
Hazan hiç konuşmadı.
16 Mart 2020
"Your daughter is not responding to treatment." Doktorun sesini duydu Hazan, özlediği ingilizceyi dinledi fakat tepki vermedi.
(Kızınız tedaviye yanıt vermiyor.)
"Heal her, Mr. Güngör."
(Onu iyileştirin, bay Güngör.)
Hazan iyileşmişti, sadece sesini çıkarmayı bırakmıştı. Çünkü kimse onun dilinden dökülenlere inanmıyordu. Yalan ya da gerçeğin bir önemi yoktu, Hazan onlara inanmayanlara bir daha dudaklarını aralamayacaktı.
Hazan hiç konuşmadı.
18 Mart 2020
Hazan'ın odası bir kez daha açıldı. Uyku vaktiydi, hemşireler koridorda dolaşmıyordu ve Hazan odasına giren kişinin kim olduğunu iyi biliyordu. O kokuya artık alışmıştı. Baktığı beyaz tavandan gözlerini ayırmadı fakat gelen kişinin ona yaklaştığını da bildi.
Tak, tak, tak.
Adım sesleri.
Gelen kişi konuşmadı, o hiç konuşmazdı tıpkı hazan gibi fakat ikisi de kim olduğunu bildiğini bildiler. Hazan'ın hastane masasına bir metal bırakıldı. Hazan bunu sesinden anladı. Gözlerini yumdu.
Karşısındaki dakikalarca onu izledi. Kesik kesik nefesler aldı fakat konuşmadı. Onların iletişimleri sessizlikten gelirdi, Hazan'da bunu biliyordu.
Tak, tak, tak.
Adım sesleri.
Odaya gelen kişi uzaklaştı, kapıya doğru yöneldi. Kapı aralandı, gıcırtı sesi korkunç bir şekilde odada yankılandı. Bu sefer sessiz olmak için çabalamadı, aksine gidişini belli etti.
Kapı kapanmak için bir kez daha gıcırdadığında haftalardır gördüğü yüzün ilk defa sesini duydu.
Duyduklarıysa gözlerini aralamasına neden oldu.
18 Mart 2020.
Hazan'ın zihninde döndü tarih, saat kaçtı bilmiyordu fakat tarihi artık biliyordu.
O an hiç yapmadığı bir şey yaptı ve karanlık olmasına rağmen masaya baktı. Masadakinin ne olduğunu gördü ve ne için bırakıldığını anladı.
Bir neşter.
Bir kesik.
Vazgeçiş.
"Doğum günün kutlu olsun hayat sömüren."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
XXOX | Texting
Teen FictionGizli Sapık: Beni arama, beni bulma. Sana demiştim. Beni öğrendiğin an bu biter. (11.56 PM) XXOX: Bitsin o zaman lanet olası, SEN KİMSİN (11.56 PM) XXOX: CEVAP VERSENE KİMSİN SEN (11.58 PM) Gizli Sapık: İntihar vesilen. :) (12.00 AM) Kurgu, olumsuzl...