Dürüst olmak zordu.
Çünkü insanlar dürüstlüğe değil, istedikleri cevaplara önem verirlerdi. İstenilen cevap verildiği sürece yalan söylemenin bir suçu yoktu. Çünkü insanların gerçeğe değil, duymak istediklerine ihtiyaçları vardı ve duymak istenilenler hep yanılsamalardan ibaret olurdu.
Hazan karşısındaki insanın dürüst olup olmayacağını kestiremiyordu.
Bugüne kadar hep dürüst olduğuna inanmıştı fakat yalan söylediyse de gerçeğini o söylemediği sürece bilemezdi. Karşısındaki kendisini tanıyordu ve belki de gerçekten de Hazan, karşısındaki insanı tanıyordu. Fakat bu sonucu değiştirmiyordu.
Hazan, dediğine göre karşısındaki insandan kaçmıştı ve gerçekler sadece karşısındaki adamda saklıydı.
Hazan Çevrimiçi yazısının Son Görülme 10:43 AM yazısına dönüşünü izledi. Kaçmıştı. Zaten Hazan karşısındaki kişiden cesur bir harekette beklememişti fakat omuzları yere düştüğünde telefonunu yavaşta yatağına bıraktı.
Kaçak bir kişiydi, Hazan'ın kaçtığını söylemesine rağmen.
Hazan'ın babası yakalanacağını fark ettiğinde sessizce kapıdan ayrıldı. Hazan'sa yatağından kalktı ve evin ortak olan banyosuna doğru ilerledi. Banyoya girmekte zorluk çekmemişti, çünkü rehabilitasyon merkezindeyken birçok kez girmesi gerekmişti.
Başta her ne kadar zor olsa da alışmıştı.
Aynalar artık onun yansımasını göstermiyordu.
Zaten farklı bir banyoydu.
Ilık bir duşun ardından kendini daha rahat hissettiğinde üzerine uzun kollu bir tişört ve tayt giydi. Saçları artık kısa olduğu için kurutmadan da kuruyabiliyordu. Yatağının üzerindeki telefona baktığında hiçbir mesaj bildirimi görmedi.
"Sanırım onu da kaybettim," dedi ve omuz silkti. "Zaten hiç de olmamıştı."
~~~~~
Bir hafta geçmişti.
O mesajın üzerinden bir hafta geçmişti ve karşı taraf ne mesajına cevap vermişti ne de son görülmesinin tarihi değişmişti. Uygulamaya girmeyi bırakmış ve Hazan'ı odasında bir başına bırakmıştı.
Hazan'ın okul kaydı ailesi tarafından dondurulduğu için bu dönem derslere gitmiyordu. Ki artık gidebileceğini de düşünmüyordu. Okuluyla evi arasındaki mesafe oldukça fazlaydı ve İstanbul trafiği yüzünden sadece gidiş üç saatte yakındı.
Ailesi onu yanından da ayırmayacağı için, Hazan artık okul hayatının bittiğinden pekâlâ emindi.
Zaten okuldan öğrenebileceği her şeyi de öğrenmişti.
Bilgisayarının başındaydı. Yatağında uzanmıştı ve eskiden araştırdığı makalelere göz gezdiriyor, kendi makalesini yazıyordu.
Evet, Hazan bu bir haftalık süre boyunca sürekli geçmiş intihar tecrübelerini yazmaya başlamıştı. Başta içinden kuruntuyu atmak için başlamıştı fakat yazmak ona iyi gelince devam etmişti. Ve bir hafta geçmesine rağmen yirmi altı tane belge vardı.
Yirmi altı teşebbüs ve daha da fazlası.
Hazan kendine bu kadar zarar verdiğinin farkında değildi.
"Yemek hazır," diye bir ses duydu Hazan, bu ince ses annesi Hazal Hanım'a aitti. Rehabilitasyon merkezine yatmadan önce ailecek oturup yemek yemezlerdi. Fakat Hazan'ın babası, artık duruma el atmıştı ve her gün akşam vakti hep beraber masaya oturuyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
XXOX | Texting
Teen FictionGizli Sapık: Beni arama, beni bulma. Sana demiştim. Beni öğrendiğin an bu biter. (11.56 PM) XXOX: Bitsin o zaman lanet olası, SEN KİMSİN (11.56 PM) XXOX: CEVAP VERSENE KİMSİN SEN (11.58 PM) Gizli Sapık: İntihar vesilen. :) (12.00 AM) Kurgu, olumsuzl...