"Sakin ol Hazan." Hazan kendine sık sık bu cümleyi söylüyordu.
Sokaktaydı, baharda olmalarına rağmen üzerine hırka almasını gerektirecek bir hava vardı dışarıda. Elinde sıkı sıkı tuttuğu kalemle ürkek adımlarla ilerliyordu.
Evet, ilerliyordu.
İki buçuk saat mesajla bakıştıktan sonra hiçbir şey yazmamış ve odasında saatlerce düşünmüştü. Gitmemek, aklına en çok yatan senaryoydu. Lakin son cümlesinden sonra en yüksek ihtimal kaybetmişti.
Hazan alıştığı bu insanın da gitmesini istemiyordu.
Evde bıçaklar, makaslar ve alet çantası Hazan'dan saklandığı için eline geçen tükenmez kalemle aylarca konuştuğu adamın yanına gidiyordu.
Yanlış bir harekette bulunursa ona kalemi saplayacaktı.
Korkuyor muydu, evet.
Korkmalı mıydı, kesinlikle.
"Sakin ol Hazan, kalem de iş görür." Bir keresinde bir filmde görmüştü, adamın boğazına dolma kalem saplıyorlardı ve adam birkaç dakika sonra ölüyordu. Hazan o kadar gücü olacak mı emin değildi, çünkü karşısındaki adamı daha önce hiç görmemişti. Kalıplıysa Hazan'ın gücü yetmezdi, değilse de yetmeyebilirdi.
Hazan derin bir nefes verdiğinde adımları aksadı.
"O evden bir karar vererek çıktın Hazan," dedi Hazan kendi kendine. Artık kendi kendine bile Türkçe konuşacak kadar aklı Türkçeye kayıyordu, Hazan bunun farkına bile değildi. "Arkasında dur, korkak olma."
Sokağın başına neredeyse gelmek üzereydi ve sokak lambasının altında bankta oturan kişiyi görüyordu. Uzaktan simsiyah bir siluet olarak duruyordu.
Hazan nefesini tuttuğunda adımları durdu.
Şaşkınlıkla adama baktı. Yüzü görünmüyordu, üzerini simsiyah giyinmişti. Kim olduğunu bilmese -ki hâlâ bilmiyordu- kesinlikle gecenin bir vakti görmek istemeyeceği birisiydi.
Onun hâlâ burada oturuyor olması da Hazan'ı korkutuyordu.
Saatler sonra gider sanmıştı, belki de bir nebze ona cesaret veren bu ihtimaldi.
Hiç olmazsa denedim diyebilmek içindi.
Gizli Sapık, sanki hissetmiş gibi Hazan'a doğru baktığında Hazan ışık arkasında kaldığı için yüzünü göremedi. Bir ayağı geriye doğru hareket ettiğinde adamın da bunu gördüğünü biliyordu.
Sık sık nefes aldı Hazan.
Korkuyordu, korkusunu karşısındaki adama da gösteriyordu ve geriye dönüp kaçmak aklından geçiyordu.
Lakin bunu yapmadı, içindeki bütün kasveti yok sayarak geriye attığı adımı ilerletti ve banka doğru yürüdü. Banka doğru her yaklaştığında göğsünde hissettiği yangın arttı, karşısındaki adam sadece Hazan'a baktı.
Ayağa kalkarsa Hazan'ın kaçmasında korktuğu için hareket bile etmedi.
"Geldin," dedi adam en sonunda. Hazan kısık duyduğu ses karşısında şaşkınlıkla donakaldı. Öyle ki adım atan ayağa havada kaldı.
Çünkü ses tanıdıktı.
Ses çok tanıdıktı.
"Sen," dedi Hazan kısık bir sesle. "Seni tanıyorum."
Hazan banka yaklaştığında adam kapüşonunu kaldırdı ve Hazan karşısındaki adamın yüzünü ilk defa o an gördü.
Yüzünü gerçekten de ilk defa görüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
XXOX | Texting
Teen FictionGizli Sapık: Beni arama, beni bulma. Sana demiştim. Beni öğrendiğin an bu biter. (11.56 PM) XXOX: Bitsin o zaman lanet olası, SEN KİMSİN (11.56 PM) XXOX: CEVAP VERSENE KİMSİN SEN (11.58 PM) Gizli Sapık: İntihar vesilen. :) (12.00 AM) Kurgu, olumsuzl...