2 Haziran 2020, Türkiye
"Zaman ileriye doğru akıp gittiği sürece, büyülendiğimiz gelecek el değmemiş geçmişten başka bir şey değildir."
Hazan okuduğu kitapta gördüğü cümleyle büyülendiğini hissetti. Kitap Serdar Özkan'ın 'Kayıp Gül' adlı eseriydi.
Hazan kitap okumayı hiç sevmezdi lakin Gizli Sapık'ı gördüğünden bu yana ona verdiği zarfı açmamak, içinde yazılan mektubu okumamak için kitap okumaya başlamıştı.
Başka boş uğraş olarak gördüğü kitapları sevmişti.
Çoğu zaman psikolojik gerilim ya da polisiye okuyordu lakin Hazan'ın annesi Hazal Hanım, kızının ne tarz kitaplar okuduğunu gördüğünde kendi seçtiği kitaplar dışında kitap okumasına izin vermemişti.
Böylece Hazan, Genç Werther'in Acıları'ndan Kayıp Gül'e geçiş yapmıştı. Pişman değildi Kayıp Gül'ü okuduğundan, sadece kitabın yarım kalması içinin buruklaşmasına neden olmuştu.
Aradan kaç gün geçmişti, saymamıştı. Lakin çok uzunca bir süre geçtiğini biliyordu. O günden sonra günleri takip etmeyi bırakmıştı, bugün hangi tarihtelerdi Hazan bilmiyordu.
Tek bildiği onu son gördüğünden bu yana bitirdiği altmış kitap ve bir daha ondan hiç mesaj gelmemesi.
Onun eline zarfı verdikten sonra çekip gitmişti.
Hazan o sokakta şaşkınlıkla, elinde sıkı sıkı zarfla dakikalarca donup kalmış. En sonunda da üşüdüğü için eve geri dönmüştü.
Zarfı aradan aylar geçmesine rağmen açamamıştı.
Açmaya korkuyordu.
Lakin bugün açabilirmiş gibi hissediyordu.
Nedenini bilmiyordu, tarihten de bihaberdi ama sanki bugün açabilirdi.
O doğru zaman gelmişti.
Hazan masasından ayırmadığı sarı zarfa uzandı. Ailesi elbette zarfı görmüştü ama Hazan açtırmamıştı, mühürlü olduğu için de ailesi gizliden açamamıştı. Hazan kalem yardımıyla mühürden kurtulduğunda ensesinde hissettiği soğukluk ürpermesine neden oldu.
Ama durmadı.
Durursa yapamazdı biliyordu.
Zarfın içinden bir flash disk bir de iç içe katlanmış katlanmış iki kâğıt bulduğunda nefesini tuttu. Eli mektuba gitmedi, çünkü mektubun ondan olduğunu kendisi söylemişti. Flash diski aldı ve halihazırda açık olan bilgisayarına taktı.
Karşısında bir dosya çıktığında birkaç video gördü. Hiç düşünmeden en üstteki videoya tıkladı ve açtı.
Beyaz bir oda canlandı. Hazan beyaz hastane önlüğüyle odanın ortasında ayaklı sedye de uzanıyordu. Bütün bedenine kablolar bağlanmıştı. Yanında bir doktor vardı, bir de dehşetle bakmasına neden olan bir kişi daha vardı.
Gizli Sapık'ta o videodaydı.
Hemşire önlüğüyle o videodaydı.
Videonun sağ üst köşesinde 03.06.2016 12:13 yazıyordu.
"Hasta 1, tedaviye hazır." Doktorun konuştuğu Hazan değildi, kameraya bakıp konuşuyordu. Hasta diye bahsettikleri kendisiydi. Hazan irice açılan gözlerle ekrana baktı, konuşamadı. Nutku tutulmuştu.
"Gün bir, tedavi bir." Videodaki Hazan oldukça sakin bir şekilde duruyordu. Sanki kablolara bağlandığından haberdar değilmiş gibi. Hazan o an, videodaki halinin uyuşturulduğunu anladı ve bu, buz kesmesine neden oldu. "Bize 5 Şubat günü ne olduğunu lütfen anlatın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
XXOX | Texting
Teen FictionGizli Sapık: Beni arama, beni bulma. Sana demiştim. Beni öğrendiğin an bu biter. (11.56 PM) XXOX: Bitsin o zaman lanet olası, SEN KİMSİN (11.56 PM) XXOX: CEVAP VERSENE KİMSİN SEN (11.58 PM) Gizli Sapık: İntihar vesilen. :) (12.00 AM) Kurgu, olumsuzl...