Uyku | 61

3.5K 336 329
                                    

🎼 Cannos - Loving You

...

Cara.

Tıklanan kapıyı gergin bir şekilde açtım. Bir an önce evden çıkıp ormanda yemiş toplamam ve kulübede kaldığım sürenin parasını kazanmam gerekiyordu. Ben ise iki gündür kendimi toparlamak için dışarıya adım atmamıştım.

"Günaydın Bayan Mirena."

Genç kadın ayaklarımdan başlayıp saçlarıma kadar, yargılayıcı bakışlarıyla beni süzdü. Parayı erken istemesinden korkuyordum, evden kaçarken yanıma hiçbir şey almamıştım.

"Bakın... Konuştuğumuz gibi bir hafta sonra size fazlasıyla geri ödeme yapacağım."

"Hayır, hayır. Bu sabah ödemeyi aldım." Kaşlarını iyice çattı, gözleri hala dikkatle beni inceliyordu. "Pelerininden yüzünü göremediğim ürkütücü bir adam bana yüklü bir miktarda ödeme yaptı."

"Öyle mi?" Sesimdeki şaşkınlığı gizleyememiştim. Elbette, Marvic.

"Bu döküntü için değil, ilerideki ev için ödeme yaptı." Eliyle kulübenin çürümüş tahta duvarlarını işaret ettikten sonra gözlerini tekrar üzerime getirdi. "Açıkçası bu da kafamda bir soru yarattı. Senin gibi beş kuruşsuz bir köylü kızı, gecenin bir vakti gelip benden kalacak bir yer almak için yalvarıyor. Hemen ardından gizemli bir adam, kimsenin kolay kolay ödeyemeyeceği yüklü bir parayı ellerime tutuşturuyor... Kimsin sen?"

Panik, bedenimi ele geçirdi. Yüzüme yansıtmamaya çalıştım, zaten tam olarak bu soruya ne cevap verebileceğimden emin değildim. Büyü güçlerim olması ayrı bir problemdi, Karanlığın Çocuğu'nun ben nereye gidiyorsam oraya geliyor olması, apayrı bir sorundu. Birinciyi dile getirirsem köyden kovulurdum, ikinciyi söylersem beni buracıkta öldürürlerdi.

"Dediğin gibi, sadece beş kuruşsuz bir köylü kızıyım."

Kadın söylediklerime inanmamıştı, yine de üstelemedi. Anlaşılan aldığı para sadece ev için değildi, çenesini kapatıp sorgulamaması için de teşvik edici bir miktardı.

Kapıyı kapattıktan sonra içime derin bir nefes çektim. Marvic'in bir ev için ödeme yapmış olması kendimi kötü hissetmeme sebep olmuştu. Mahçup olmuştum, bir yandan da kendimi rahatlatmaya çalışıyordum. Köyden meşalelerle kovalanmış olmamın sebebi de kendisiydi. Sanırım bunu kabullenebilirdim. Zaten... Çok seçeneğim yoktu.

Kadının bahsettiği diğer eve gittiğimde gülümsemeden edemedim. Değil o kulübe, kendi evimden bile daha güzeldi. Bütün eşyalar yerli yerindeydi, yatağın üzerinde yumuşak battaniyeler vardı. Tek sıkıntı, evin ormanı gören herhangi bir penceresi yoktu. Bu biraz garip hissetmeme sebep olmuştu, o geceden beri Marvic'i görmemiştim, eğer ormanın hemen yanında değilsem gelmeyeceğini düşünüyordum. Bu da kendimi biraz çıplak hissetmeme sebep oluyordu, korunmasız kalmışım gibi geliyordu.

Evin geniş salonundan bütün diğer odalara giriş vardı, bu köyde uzun süre kalacağımı düşünmüyordum. Eğer kendi köyüme yakın olmasaydı sadece bu ev için bile burada kalmayı düşünebilirdim. Minik şömineyi görünce yüzüme yayılan gülümsemeye engel olmadım, ateşin karşısında oturmak kadar huzur veren çok az şey vardı.

Neredeyse gün batmak üzereydi, dikkat çekmek istemediğim için evin iki penceresinin hemen önüne iki mum yakıp koydum. Tamamen karanlığa gömülmekle ilgili bir sorunum olmadığını anlamalarını istemiyordum. Kadın zaten benden şüphelenmişti, bu şüphesini kamçılamanın bir yararı olmayacaktı.

Sadece, gece uyuyacağım odada herhangi bir ışık yakmadım. Marvic'in beni yanlış anlayıp anlamaması umurumda olmamalıydı, Karanlığın Çocuğu'nun sırf mum yakıyorum diye bana kırılıp sinirleneceğini hiç sanmıyordum. Yine de bazı alışkanlıklarımdan ödün verme fikri hoş gelmiyordu.

Gök ve Gece Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin