🎼 Kalandra - Brave New World...
Kurtardığımız ilk köyden sonra iki hafta daha geçmişti. Bu iki hafta içinde tam dört köyde daha benzer olaylar yaşamıştık. Her yerde herkesi ikna edememiş olsak da şu an kalenin çevresindeki ormanda çok ciddi bir kalabalığa sahiptik.
Artık köylere Loren ile birlikte gidiyorduk. Loren, muhafızların arasından vazgeçirebileceği kişiler olabileceğini söylediği için bizimle geliyor, insanlarla konuşurken de yanımızda duruyordu. Muhafızlar konusunda şansı pek iyi gitmemişti, yalnızca üç muhafızı ikna edebilmişti.
Ancak bizim yanımızda oluşu insanlara garip bir şekilde güven vermişti. Yıllardır korktukları Karanlığın Çocuğu ve yüzünü gizleyen bir kadının yanında bir Şehir Muhafızı olması, insanların bizi dinlemesi açısından motive edici olmuştu.
İnsanlar ormanın içerisinde hergün büyük bir azimle çalışıyor, kendilerine yeni evler inşa ediyordu. Marvic ağaçlar konusunda hassastı, yalnızca belli yerlerde bazı ağaçların kesilmesine izin vermişti. Kaleyi çevreleyen orman o kadar büyüktü ki, bu, insanlar için bir problem yaratmayacaktı.
İletişim konusunda biraz sıkıntı vardı. İnsanların problemlerini dinleyip onlarla konuşan kişi ben oluyordum. Marvic özellikle uzak duruyordu, problemleri ona getirdiğimde her şeyi bırakıp bir çözüm bulana kadar yerinde durmuyor olsa da, diğerleriyle birebir diyalog kurmaktan kaçıyordu.
Neden böyle yaptığını anlayabiliyordum. Ondan hala korkuyorlardı. Zaman geçtikçe tek sorunun bu olmadığını fark etmiştim. İnsanlar ondan kaçmayacak olsa bile Marvic onların yanında rahat olmayacaktı. Kalabalık onu geriyordu, bunu onunla defalarca konuşmaya çalışmıştım, her seferinde konunun üzerini kapatmıştı.
Yine de bunun olumlu bazı sonuçlarının olduğunu reddedemezdim. Karanlığın Çocuğu gizemli kaldıkça, insanlar sorun çıkarmaktan o kadar uzak duruyordu. Yeni gelen her gruba bir kez aynı etkileyici uyarıyı yapıyordu.
'Sorun çıkaranın sonu olurum.'
Kısa, öz ve... İnsanlar için yeterli bir uyarıydı. Şu ana kadar hiçbir sorun çıkmamıştı. Yarattığı bütün o etkiye rağmen, korkusunun üstesinden gelebilmiş insanların sayısı da az değildi.
Bazen çocuklar ormanın içinden çıkıp kalenin çevresindeki çimenlik alanda oyunlar oynuyordu; Marvic'in buna öfkeleneceğini sanmıştım ancak o, çocukların oynadığı oyunu ilgi çekici bulduğu için izlemeye karar vermişti. Çocuklar oynadıkları oyuna o kadar dalmıştı ki, kalenin çevresini kaplayan kalkana yaklaştıklarında ne olacağının merakıyla dikkatle izlemeye başlamıştım. Marvic, çocukların kalkanı geçmesine izin vermişti. Hiçbiri Karanlığın Çocuğu'nun görünmez koruma duvarını geçtiğinin farkında bile olmamıştı. Çok kısa sürede, çok fazla değişim olmuştu.
"Çok uykusuz kaldın, Carissima. Biraz mola vermenin bir zararı yok, güneş henüz doğdu."
Arkamdan gelip belime sarılınca kafamı omzuna doğru yasladım. Kalenin hemen dışında durmuş, ilerideki ağaçlık alanda kendilerine ev inşa eden insanları seyrediyordum.
"Benimle birlikte uyuyacaksan bunu düşünebilirim."
Saçlarımın tepesini öpüp belimdeki kollarını iyice sıkılaştırdı.
"Önce seni biraz daha yorsam, sorun olur mu?" Sesindeki imalı tondan gülümsediğini anlayabiliyordum."Nasıl bir yorgunluk?" Arkamı dönüp kollarımı boynuna doladığımda yüzünde gördüğüm çarpık gülümsemenin aynısı benim suratımda da vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gök ve Gece
FantasyCara'nın elinden alınan hayatı için intikam yemini ettiği adam, yaşadığı büyülü toprakların en büyük kabusuydu. Karanlığın Çocuğu. Kaderlerinin daha onlar doğmadan önce bir kehanetle birbirine bağlandığını bilmiyordu. Geçmişinin gölgesi olan bu ad...