🎼 Skillet - Whispers In The Dark
Hayır, asla yalnız olmayacaksın.
Karanlık geldiğinde,
Geceyi yıldızlarla aydınlatacağım. Karanlıktaki fısıltıları duy.
Hayır, asla yalnız olmayacaksın.
Karanlık geldiğinde,
Asla uzakta olmadığımı biliyorsun. Karanlıktaki fısıltıları duy.
Kendini çok yalnız ve perişan hissediyorsun.
Burada kırık ve çıplak yatıyorsun.
Aşkım sadece bekliyor,
Sana kızıl güller giydirmek için.
Seni bulacak kişi ben olacağım.
Sana rehberlik edecek (yolu gösterecek) kişi ben olacağım....
Hançerin sadece varlığı bile kendimi daha güvende hissetmeme sebep olmuştu. Acıyla yanan morarmış bileklerime rağmen saatlerdir elimde sıkıca tutuyordum.
Planım şu ana kadar yaptığım bütün diğer planlar gibi doğaçlama hareket etmekti. İçeri giren kim olursa saldıracaktım. Helena'nın hançer konusunda anlattıklarına güvenmek zorundaydım. Eğer dediği gibiyse işim çok zor olmayacaktı. Hançerin sahibi Marvic'ti ve burada onun ölmesini istemediği birine denk geleceğimi hiç sanmıyordum.
Ardından zindandan çıkacaktım, kapının önünde beni bekleyen muhafızların olduğuna emindim. Her birini tek tek etkisiz hale getirmem çok mümkün gözükmese de denemekten başka çarem yoktu. Tek umudum birden fazla muhafızın aynı noktada bulunmamasıydı.
Zindanların çıkışının nereye açıldığını bilmiyordum. Planımın bu kısmı da doğaçlama ilerlemek zorundaydı. Bir şekilde şehir sınırlarından dışarı çıktığım an işim çok daha kolaylaşacaktı.
Kapının önündeki seslerden birinin geldiğini anladım. Nöbet tutan muhafızla konuşuyorlardı ancak kapı, sesi çok engelliyordu, kelimeleri seçebilecek kadar net duyamıyordum.
Sonunda beklediğim an gelmişti, fazla düşünmeden ve tereddüt etmeden hareket edecektim. Hızlı olacaktım, duygusuz olacaktım. Tereddüt etmeyecektim. Bunu yapabilirdim.
Zindan kapısı gıcırdayarak açıldığında oturduğum yerden kalkıp duvara sırtımı verdim. Arkamda tuttuğum elimde hançerim vardı.
Astor ve elinde yine bir kase ile Helena içeri girdi. Helena burada olmamalıydı.
"Tam da seninle ne kadar güzel eğleneceğimizi düşünüyorken şifacı fıstıkla karşılaştım. Teninde ateşimi keşfe çıkaracağım, ne kadarına dayanabileceksin merak ediyorum... Ancak anlaşılan çok ziyaretçin var Cara."
Helena zindanın kapısını kapattı. Astor kollarımın duvara bağlı olmadığını ancak fark etmiş, çatık kaşlarıyla bana bakakalmıştı.
Aradığım fırsat buydu. Ya şimdi, ya hiç.
İleriye doğru atılıp hançeri Astor'un boynuna sapladım. Her şey çok hızlı olmuştu. Astor bir eliyle beni kendinden uzağa, duvara fırlattı. Sırtımı sertçe vurduğum taş duvar yüzünden bütün nefesim ciğerlerimden dışarıya savrulmuştu.
Astor'un alevleri bütün vücudunu bir zırh gibi kapladı. Bir eli az önce hançeri saplayarak açtığım yaranın üzerini kapatıyordu, parmaklarının arasından şiddetle akan kan şimdiden yerde minik bir birikinti oluşturmuştu.
Helena bizden en uzak köşede kendini tamamen duvara yapıştırmış, kocaman açtığı gözleri ve iki eliyle kapattığı ağzıyla bizi izliyordu. Dehşete düşmüştü. Bağırıp kapının önündeki muhafızın dikkatini çekmemesi için Tanrılara yalvarıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gök ve Gece
FantasiCara'nın elinden alınan hayatı için intikam yemini ettiği adam, yaşadığı büyülü toprakların en büyük kabusuydu. Karanlığın Çocuğu. Kaderlerinin daha onlar doğmadan önce bir kehanetle birbirine bağlandığını bilmiyordu. Geçmişinin gölgesi olan bu ad...