🎼 Radiohead - Exit Music (For a Film)
...
Cara.
"Marvic!"
Kalenin dışında ilerlediği ormana doğru koşmuş, çoktan gittiklerini anlayınca öfke ve endişeyle dolup taşmıştım. Pekala, yeni bir bilgi edinmiştik; biz evliydik. Aklımı kaçırmak üzereydim.
Bağlılık yemini etmeyi hep korkunç bir şey olarak karşılaşmıştım. İki kişinin ruhunu birbirine bağlayan çok güçlü, geri dönüşü olmayan bir ritüeldi bu. Kişiler vücudunun bir bölgesini seçerdi, bağlılık izleri hayatları boyunca onlarla olacak şekilde seçtiği bölgede belirirdi. Benim vücudumda böyle bir iz yoktu.
Büyük sorumluluklar getirdiği için evlilikler çok nadir gerçekleşirdi. Herkes olmak istediği kişiyle ömrünü geçirirdi, hiç kimse bağlılık yemini edip böyle bir sorumluluğun altına girmezdi. Bu yemini etmiş olan insanlar duysam da hiç denk gelmemiştim.
Koştuğum yolu yürüyerek geri dönerken kulağıma dolan kuş seslerini fark ettiğim için duraksadım. Çevremdeki ağaçlara göz attım, birkaç tane kuş ve sincap gördüğümde şaşkınlıkla ağzım açıldı. Dikkatimi iyice verdiğimde ormanın içinde uçuşan rengarenk kelebekleri fark ettim. Bütün orman hayat doluydu.
Marvic neden böyle bir şey yapmıştı anlayamıyordum. Aniden içimi büyük bir korku kapladı, geri gelmeyecek miydi? Kendi düşüncelerime öfkelenerek kafamı sağa sola salladım. Tutunabileceğim en paranoyak düşünce bu olmalıydı, elbette geri gelecekti.
Kraliçenin ona çok uzun zamandır hiç ulaşmadığını söylemişti; tıpkı Konsey gibi onun da bir süre yakasına yapıştığını biliyordum. Şimdi ne değişmişti?
Lanetli topraklar hakkında hiçbir bilgim yoktu. Bir süre öncesine kadar bir kraliçenin varlığından dahi haberdar değildim. Neye benziyordu, nasıl biriydi, o topraklarda nasıl bir düzen kuruluydu bilmiyordum.
Kalenin içine girdiğimde içimde büyüyen öfkeyi tam olarak söndürememiştim. Sakince bekleyecektim, gün bitmeden geri gelecekti. Yapmam gereken tek şey beklemekti, yapabilirdim.
Şömineli odaya girip koltuğun üzerine uzandım. Uyuyabilmek için fazla endişeliydim; uyandığımda Marvic'i karşımda görme fikrime sarılarak kendimi gözlerimi kapatmaya zorladım.
...
4 koca gün geçmişti. Onu çağırdım, üç kez adını bağırdım. Gelmedi. Başına kötü bir şey gelmiş olma ihtimalini aklımdan atamıyordum. Çağrımı umursamıyor olması, düşünmek istemediğim ikinci ihtimaldi.
Bazı saatlerim öfkemi çıkarmak için herhangi bir şey ararcasına evi kurcalayıp altını üstüne getirmekle geçiyordu. Bazı saatlerde ise sürekli karıştırıp yeni bir şeyler bulma umudum olan defterlere ve kitaplara gömülüyordum. Bazen sadece içimdeki korku geçene kadar duvarı izliyordum. Gözlerim sürekli bir acaba ile vücudumda bağlılık izi arıyordu, bulamıyordum.
Bir an kendime kızdım. Hatırlamadığım bir geçmiş, üzerime şu an bu kadar şiddetli yapışmamalıydı. İçimde ona karşı derin duygular beslediğimin farkındaydım. Ama evlilik... Marvic'e bağlılık yemini edecek kadar yoğun duygulara sahip olmuş olmam şu an için sadece beni dehşete düşürüyordu, aklıma yatmıyordu.
Sonu olmamı bile bu kadar dert etmemiş gibi ifade etmesi beni çıldırtmıştı. Ona zarar vermezdim, yine de içimden bir ses iş gerçekten bu noktaya gelirse Marvic'in kollarını açıp ölümünü beklemeyeceğini söylüyordu. Kimse beklemezdi. Marvic hayatta kalmak için öldüren biriydi, bu şekilde iki asırdan fazla süre geçirmişti; bazı şeyler değişmezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gök ve Gece
FantasiaCara'nın elinden alınan hayatı için intikam yemini ettiği adam, yaşadığı büyülü toprakların en büyük kabusuydu. Karanlığın Çocuğu. Kaderlerinin daha onlar doğmadan önce bir kehanetle birbirine bağlandığını bilmiyordu. Geçmişinin gölgesi olan bu ad...