Hayatım boyunca bir şeyler için cabaladım. İyi bir evlat, iyi bir ogrenci, iyi bir arkadaş, iyi bir kız, bir bir insan. Ama hiç yeterli gelmedi. İnsanlar her saman elstirecek şeyler buluyor. Asla takdir edilmemek, her zaman yetersiz ve değersiz hiseettirilmem belki de beni böyle biri yaptı. Hep eksiklerim, hataların yüzüme vurulunca bende kendime böyle davrandım! Bunu fark etmeden yaptım üstelik, kendimi her zaman her durumda her küçük ayrintimla elestirmeye alıştım. Ne kadar saçma! Kim mükemmel ki? Mükemmel olmak zorunda mıyım ki?
Kafamın içinde bana her zaman ne kadar ise yaramaz, aptal, değersiz olduğumu sürekli hata yaptığımı söyleyen o ses asla susmuyor. Çokça kulaklıklarımı takıp onu duymamaya calişam bile bu da bir yere kadar ise yarıyor. Keşke bunu değiştirebilsem.
Herkesden uzaklaştım. Kimseyle konuşmuyorum. Kimseye derdimi anlatmıyorum. Suana kadar ki tecrübelerime bakacak olursam böylesi daha iyi. İnsanların beni yargılamasından yoruldum çünkü. Bana karamsar olduğumu, sikyet ettiğimi ima etmişti arkadaşım. O an hic tepki vermedim. Böyle düşünmesi normal aslında onun hayatı ve bebim hayatımı düşününce o beni nasıl anlasın ki? Bu noktaya kadar tamamım? Ama beni kiran şey böyle düşünmesi değil. Beni anlamaya calismayıp böyle dusundugunu rahatça söylemesi galiba. Kimse kimseyi tam olarak anlayamazmış bunu fark ettim. Sonuçta kimse bir başkası olup onun hayatını yaşamadı nasıl anlasın ki? Değil mi? Ama yine de bazen içimdekileri anlatmak istiyorum. Yani nasıl desem. Bazı şeyler vardır. Sesli söyleyince gozleriniz dolar. Bu tür şeyleri anlatabilecegim biri olsun isterdim. Yargılamadan dinleyecek biri!
Size bir tavsiye, yazmak iyi geliyor! Bir insana anlatmaktansa hisleirnizi dusuncelerinizi kağıda yazıp sonra da yakın! Hepsi kül olsun! Bir insana aglamaktansa bir kagida goz yasit dökmeyi, birine sarilmaktansa yastığımla kucaklaşmayı tercih ederim. Yaralarınızı gösterdiğiniz kişiler sonrasında canınızı nerden yakacağını cok iyi bilen düşmanlar olabiliyor. Gülesim geldi yaaa! İsin çok cok daha garip kısmı! Canımı yakmaya çalıştığını fark ettigim, hatta canımı yakan insanlara verdiğim tek tepki susmak! Evet evet şaka değil! Böyle bildiğiniz susuyorum. İyi bir sey mi kotu bir sey mi bilmiyorum. Karşılık vermek bana göre değil. Çünkü biliyorum ki karsimdakinin kalbini kırarsam dönüştüğüm kişi için gecmeyen vicdan azabını taşıyacağım. Bir ara bir arkadaşım ile aram bozulmuştu. Daha doğrusu bu ara bozulma meselesi soyelrsme oldu. Onun hayattaki odak noktasi ile benim odak noktam farklıydı bu yüzden eylemlerimiz de farklıydı ve uzaklaştık ister istemez. Vakit gecirememeye başladık. O da işte kıskandı mı ne yaptıysa ( ay bu da cok saçma!) Bana sinir opmaya başladı. Ben bunu fwrk ediyorum. Cunku sürekli laf sokuyor. Ahhhh! Laf sokmak, laf atmak en nefret ettiğim ve en ama en sacma bulduğum davranış. İşte bu böyle devam etti. İşte, zayıf noktalarimi bildiği için sürekli bana laf soktu falan hatta basa bir arkadaşımda vardı. O da fark etti. Sana bir seyler ima edip duruyor gibi bir şeyler dedi. Ben de farkında olduğumu söyledim. Yani aptal degilim. Anlayabiliyorum! Bana bir sey ima edildiğinde laf sokuldugunda falan anlıyorum! Ama ne gerek var ki? İstediğini söylesin! Kimseyle laf dalaşına girecek kadar seviyesizlesmek istemiyorum. Bu durum tabi beni aptal ya da ne bilim işte biraz zavallı gösteriyor olabilir ama hayır! Bence zavallıca olan şey, biyel cirkin davranışları kendine yakıştırmak.Ayyh! Dolmuşum! ( YOK OTOBÜS) NSJSJSJSJS
Espri yeteneksizligim ile kanatttigim mizacınızdan özür diliyorum.Kısacası benim derdim hep kendimle! Başkaları ile değil! Böyle olması gerekmiyor mu ? Sonuçta bu benim hayatım ve başkalarının ne yaptığı hakkında bos konusmalar yapmak yerine ne yaptığım, ne yapmam gerektiği ne yapacağım, nasıl yapacağım bunun hakkında enerji harcamam gerekmez mi?
Kendine odaklanmak en iyi yoldur. Sürekli gelişim ve değişim içinde olamk için çabalamak, inanın bana kendinize katabileceginiz en güzel sey! Başkalarının ne yaptığıyla ilgilenmeyi bırakıp kendine dönmek ve neler yapabileceğini düşünmek, kendinle zaman geçirmek, kendinle oturup sohbet etmek, kahve içmek, kitap oumak, yürümek, music dinlemek, dans etmek, yazmak, çizmek, hayal kurmak, film izlemek, kendinle yaoabilecegin bir çok şey var. Yalnızlığa özendirmek istemiyorum. İnsanlar sosyal varlıklardır. Ama bir noktada kendinle en ama en yakın arkadaş olmanın, ve kendinle kaliteli vakit gecirmenin önemli olduğunu düşünüyorum.
Konudan konuya geçtim. Düşüncelerim gökyüzü kafar ucsuz bucaksız!
Kendinizle en çok ne yapmayı seviyorsunuz?
Cevaplarınızı bekliyorum.
Sağlıklı ve mutlu kalın