BİTİK

19-Beklenmedik

Sebepsiz yere uyandığımda etrafıma puslu gözlerle bakmaya başladım. Odaya ne zaman geldiğim, en son neler olduğu zihnime yavaşça süzülmeye başlamıştı. Olanlar aklıma geldikçe yüreğim daha çok acımaya başladı. Yine ve yeniden.

Üzerimdeki sersemliği biraz atmayı başardığımda yatağımda doğruldum. Hareket etmemle hissettiğim şey karşısında şaşırmıştım. Hasta olmuştum. Ne zaman olacağımı tarih tutmadığım için bilmiyordum. Semih beni dövdükten sonra olurum diye düşünmüştüm çünkü karnım çok ağrımıştı. Ama o zaman olmamıştım ve şimdi oluyordum. O tekmeden dolayı bir süre olmamam normaldi. Şimdi olmuştum ve bu ağrılı günlerin olduğu anlamına geliyordu. Çok ağrılı günler. Bir hastalığım olmamasına rağmen çok karnım ağrırdı ve çok fazla olurdum. Bu dönemleri sevmiyordum. Hem de hiç.

Sol kolumu acıtmamaya özen göstererek baş ucumda bulunana komidine uzandım. O komidinin ikinci bölmesinde pedlerim dururdu. Çekmeceyi açtım ve elimle içini yokladım ama boştu. Karanlıkta bulamadığımı düşünerek yatağımdan kalktım ve odamın ışığını yaktım. Perdenin açık olmasını önemsemedim. Şu an cama doğru yürüyüp perdeyi çekemezdim. Birinin burayı görmeside önemli değildi. Işığı yaktıktan sonra çekmeceye tekrar baktım. Boştu. Çekmecenin ardından saate baktığımda saatin gece yarısına gelmek üzere olduğunu gördüm. Birkaç saniye boyunca ayakta öylece dikildim ve evi dinledim.

Hiç ses yoktu. Herkes yatmış olmalıydı. Bu saatte evdekilerden ped isteyemeyeceğime göre ne yapacağımı düşünmem lazımdı. Peçete ile sabaha kadar idare etmem imkansızdı saat başı değiştirmem gerekirdi bununla da uğraşmayacağım için çıkıp ped almam lazımdı. Aşağı sokakta bir market vardı ve gece yarısına kadar açık oluyordu, hala öyleyse tabi.

Bu saatte evden çıkmayı hiç istemesemde yapacak başka bir şeyim yoktu. Banyoya ilerledim ped alana kadar peçete ile idare etmem gerekiyordu. Banyoda işlerimi halledince ellerimi yıkadım, kabaran saçlarımı düzelttim ve odama doğru ilerledim. Dolabımdan kalın bir hırka aldım, ardından çalışma masamdaki siyah kutudan para aldım ve odamdan çıktım.

Merdivenleri hızlıca ama ses çıkarmadan indim. Kapıyı kilitlemiş olmaları lazımdı bu yüzden kapının kilidi ile uğraşmaktansa mutfak kapısından çıkabilirdim. Hem çelik kapı ses çıkartabilirdi. Mutfak kapısının da anahtarı vardı onu alabilir evden çıktığım gibi gidebilirdim.

Adımlarımı mutfağa doğru çevirdim. Ev karanlıktı ama geçmem gereken yerler aklıma kazındığı için yürümekte hiç zorlanmıyordum.

Mutafağın bahçeye açılan kapısının önünde durduğumda yavaşça kilidi çevirdim. Ardından anahtarı kilitten çıkarttım. Kapıyı açmam ile birlikte içeriye dondurucu bir soğuk dolmaya başlamıştı. Gece olduğu için hava oldukça soğumuştu.

Mutfaktan çıkar çıkmaz kapıyı yavaşça örttüm ve bir kere kilitledim. Ardından elimde tuttuğum para ile birlikte küçük anahtarıda tutmaya başladım. Soğuk her bir hücreme nüfuz ederken başlarda hiçbir tepki vermedim ardından hırkama sıkıca sarındım ve yürümeye başladım.

Havanın soğuk olacağını düşünmüştüm ama bu kadar soğuk olacağını hiç düşünmemiştim. Elimden geldiği kadar hızlı olmam gerekiyordu zaten market 5 dakikalık mesafedeydi. Eve gelmem ile bir 15 dakikayı bulurdu. Gece geç saatlerde ortalığa pislikler saçılırdı. Çok pis yaratıklar.

Hızlıca evin bahçesinden çıktığımda adımlarımı biraz daha hızlandırdım ve Yiğit'in villasını da geçtim. Villaların bulunduğu özel sitelerden çıktığımda adımlarımı aşağıya doğru çevirdim çok az kalmıştı. Biraz sonra yaşayacağım utancı düşünmeye başladım. Hayatımda ilk defa ped almıyordum ama diğerlerinde kasiyer kadındı ve şimdi büyük ihtimalle kasiyer erkek olacaktı. Bunu düşünmek bile yanaklarımın ısındığını hissettirdi bana.