~4

900 125 196
                                    

Oy ve yorum🧡
•••

1.5 yıl önce:

"KOMİK DEĞİL Mİ?"

Gür bir kahkaha attı genç adam. Bu sırada koşmaya devam etmiş ve çatının en üst yerine zıplamıştı. Arkasında deniz vardı artık. Uçuruma inşa edilen bu binanın en üstünde, en ucundaydı. Üstündeki beyaz giysiler ise kanla kaplıydı. Kendine ait değildi. Boğazını saran beyaz bol kazaktaki her kan, karşısındaki adamın ailesinin bir ferdini oluşturuyordu. Güldü tekrar. Ona şaşkınca ona nefretle bakan siyah giyinimli adamın karşısında bir kere daha güldü. Normal nazik gülüşünden farklıydı bu gülüşler. Acı doluydu ve an az onun kadar nefret doluydu.

"Her şeyim oldun. Bu nasıl oldu bilmiyordum o zamanlar ama sonradan fark ettim." Kendi etrafında bir balerin gibi döndü Seungmin. Beyaz kıyafetleri uçuşmuştu bu sırada. "Her şeyim olmak için benden her şeyimi aldın. Hey Christopher! Aptal adamın tekisin."

"Ben mi? Ha? Hahaha" elindeki silahı indirdi ve güldü büyük olan. Eliyle yüzünü ovaladı sonraysa tekrar silahı bir zamanlar canı olan kişiye doğrulttu. "BENDEN HER ŞEYİMİ ALAN SENSİN! KENDİNİ BENDEN ALAN SENSİN LEE SEUMİ!"

"Öyle mi?"

Bocaladı. Karşısında gülüp onunla dalga geçen kişinin gözleri doluydu artık. Bir an silahını indirmeyi düşünse bile aklına ailesinin gelmesiyle kendini durdu Chris ve duygularının onu yönetmesine izin vermedi. Haklıydı. Ne olursa olsun haklı olan oydu. "Öyle. Şimdi aşağı in Seumi. Yaptıklarının cezasını ödeme vaktin geldi."

"Eğer öyleyse neden canım yanıyor? Neden sana sarılmak istiyorum?" Gözünün dolmaması için dişlerini sıktı büyük olan. Derdi neydi anlayamıyordu. Abisini, ailesinin her ferdini yok eden oyken nasıl böyle bir ifade ile bunu söyleyebiliyordu?

"Bana sarılmak için yaklaştığın an. Seni öldürürüm. Pis ve iğrenç ellerinin bana değmesine izin vermem. Bir daha yapmam bunu."

O an fark etti Seungmin. O izin verse... o izin verse cidden sarılırdı ona. Kucağında ağlardı. O dinlese anlatırdı ona. Sıkılmadan gocunmadan anlatırdı ama onun buna ihtiyacı yoktu. Birini suçlamalıydı ve o kişi Seungmin'di. Gülümsedi çocuk. Ne kadarda aptaldı ama. Belki de duygusal. Resmen kendini mahveden adama sarılmak istemişti. İğrenç hissediyordu şu an.

"Haklısın. Hemde çok. Nasıl böyle bir şey söyleyebilirim... Hala sana karşı umut besleyen biri olduğum için iğrenç hissediyorum."

Şimdiye kadar yere doğrultulmuş silahı kaldırdı. Bu sırada chan tutuşunu hemen ayarlamıştı. Kendince hızlı olanın kazanacağını düşünüyordu. "Sen beni vuramadan ben seni vururum. Aşağı in Seumi! Son kez söylüyorum aşağı in he-"

Silah sesi.

Ona ait değildi. Büyük olanın silahından çıkmamıştı mermi. Beyaz giysinin son noktası da kırmızıya bürünürken bu sefer bu Seungmin'in kendi kanıydı. Kendi kafasına sıkmak için kaldırdığı tabancası yarıda kalmış ve ona gerek kalmadan biri onun bu istediğini halletmişti sanki.

Karlı ve rüzgarın delicesine esip denizde dalga oluşturduğu bir günde bedeni geriye gitti çocuğun. Düşerken gözü açıktı. Öyle ki Chris peşinden koşup kolumu tutmak istese de sadece güzel gözlerine bakabilmiş sadece oynatılan pembe dudakların ne demek istediğini anlayabilmişti.

Heist •Chanmin•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin