~32

569 118 196
                                    

Oy ve yorum 🐝🐢
•••

Elimdeki şişeyi içindeki ses kesilene kadar sıktım. O tilt edici ses kesildiğinde ise son kez baktım aynadaki halime.

Üstümde sadece siyah atlet ve siyah özel pantolon vardı. Evim sessizdi. Etrafta kimse yoktu. Sadece ben vardım. Ben ve geçmişim.

Ellerimi lavabonun iki yanına koyup dişlerimi sıktım. Bedenim içimdeki stres ve siniri kontrol edemiyor gibiydi.

Öldürmek istiyordum. Onların kanlarında yıkanmak, acı dolu çığlıklarını duyup tatmin olmak için can atıyordum.

Kendimi geri çektim ve siyah saç spreyini çöp kutusuna sertçe attım. Sadece bir saç rengi bile insanın ruhunu şekillendirebilirdi. Eski dinginliğim yerine bir buçuk yıl geçmemiş gibi içimde bir intikam ateşi vardı şimdi. Siyah saçlarım ve ben Seumi'ydik artık. Hakkı yenilip ihanetle acı çeken en sonunda ise öldü sanılandım.

Gözlerimi kapadım ve derin bir nefes aldım.

"Başlayalım bakalım."

Kenara çıkardığım alet çantası görünümlü çantayı açtım ve içinden siyah tabancamı çıkardım. Mermileri tek tek kendi ellerimle dizdim. Susturucuyu da girdirip sıkıca döndürdüm. Ehliyetin gereği yoktu. Beklemeden güvenceyi kaldırdım ve tetiği çekip aynadan kendime doğrulttum. Bu görünüş... Beş dakikaya kadar gözleri parlayıp sevdiği adam ve çocuklarıyla vakit geçiren kişiydim.

Şimdi ise sevdiği adamında kendiminde boşu boşuna üzüldüğünü fark eden kaybettiği oğlunun yaşadığını daha yeni öğrenen bir babaydım. O evden çıkmadan önce ikisini de öpmüştüm. Tam bir baba olarak yapmıştım bunu. Bir buçuk yıl boyunca benden bu hissi almışlardı.

Kabul edilemez.

Çantadaki gümüş renkli bıçakları pantolonunun kısımlarına koydum ve fazladan iki tane şarjör daha koyup  dayanıklı eldivenleri giyindim. Üstüme çelik yelekle ayı malzemeden oluşan ama daha hafif ve şık olan ceketi giydiğimde hazırdım işte.

Sayıyı tamamlamaya gidiyordum.

Kameraları Hyunjin'in halledeceğini bildiğimden hiç kasmadan banyodan çıktım ve merdivenlerden inip son kez eldivenlerini kontrol ettim. Bu sırada telefonum çalışmıştı. Ablamın zil sesi olduğundan bekletmeden ceketin cebine koyduğum telefonu çıkardım ve aramayı yanıtladım. Acaba hisset-

"Seungmin."

Duyduğum ses tonuyla kapıya yürümeyi kesip durdum. İyi bir ton değildi bu. Kötü haberi nasıl diyeceğini bilmeyen bir kişinin hissiyatını yayıyordu. "Abla. Direk söyle."

"Sen iyi misin? Sesin... Yoksa çoktan biliyor musun?'

"Neyi?"

Seslice nefes aldığında gözlerimi kıstım. Büyük bir şeydi. "Çatışma çıkmış daha doğrusu silahlı saldırı. Felix..."

"Ona bir şey olmamıştır." Net bir şekilde sözünü kestim ve kapıyı açıp devam ettim. "Cesedi varsa bile kesin kendi kalbini kendi durdurmuştur kaçmak için. Elektro şok uygula kalbine."

"Hayır. Hayır o zaten iyi. Hem zaten hedef o değilmiş." Dondum o an. Bedenim kaskatı kesildi. Nefes alamadım. Felix'in olduğu yerde silahlı saldırı olduysa ve hedef o değilse geriye sadece bir kişi kalıyordu. Onunla yılbaşı gecesi gezme planları olan öldürülmesi istenilebilecek tek kişi. "Minho. Üvey abin..." Parmak uçlarımdan gelen bir soğukluk vardı bedenimde. "Kurşunları çıkardım elimden geleni yaptım ama... Durumu kritik kardeşim. Lee ailesinden olduğunu öğrenince seni aradım hemen. Felix şu an yanında. Sende-"

Heist •Chanmin•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin