~17

734 121 185
                                    

Oy ve yorum🧡
•••

"Haaaayır hayır bu bitecek yok hmp hmp hadi aç bakalım ağzını."

Ühü ühü yapsa da bir şey yapmayıp durdum. Yalancıktan ağlıyorsun ben doğurdum kızım seni anlayabiliyorum. "Uçak geliyoo şstt konacak konacak dökülecek aaaa"

Ellerini hızlı hızlı hareket ettirip ağladığında elimdeki kaşığı tekrar kaseye koydum. Gerçekten inat etmişti yememek için. İşte. Her zaman akıllı duran kızımın arka yüzü buydu. Yemek istemezse yemez zorla uyur, ki onda da erkenden uyanır, benden ayrı kalmaya dayanamaz hatta bazen banyo yapamazdım. İnek. Chan'ın kucağında gayette duruyordun. Niye başkalarına sıkıntı çıkarıyorsun ki? Gerçi o da baban. Doğru.

Agh.

"Tamam yeme ama en azından uyur musun bebeğim? Hm?" Elimdeki kaseyi sehbayı bırakıp saçlarını okşadım. Elimdeki tavşanı kemiriyordu. Şey... Aslında o örgü tavşanın amacı o değildi ama neyse. "Ah doğru ya senin için diş kaşıma oyuncağı almalıyız! Tanrım diğeri kötü olmuştu doğru doğru. Hm. Bugün gidelim mi? Köprünün ilerisindeki yerde güzel bir bebek mağazası açılmış diye duydum. Çok yoğun oluyor diyorlar ama..." Kafamı kaldırıp duvarda ki saate baktım. Sabahın yedisiydi. Dokuzda açılsa bile sabah sporu yapmış olurduk. Bence güzel olurdu. "Kalk gidelim hadi hadi hop gel bakalım~ pufpuf giysilerimizi giyip dışarı çıkalım."

Pufpuf giysi eşittir mont. Neden böyle dediğimi bilmesemde tatlı olduğu inkar edilmezdi. Kızımı kucağıma aldım ve merdivenlerden yukarı çıkmaya başladım. Neredeyse kışa girmiştik kalınca giyinmeliydi. Hasta olmaması gerekiyordu bebeğimin. "Pembe kazağını giydirelim. Siyah kalın pantolon. Tabi alttan beyaz tişörtte olmalı. Hmm siyah atkımı da sana sararım. Ay ay büyüdün de babanın eşyalarını mi kullanacaksın sen?"

Yanaklarını öpüp yatağa koydum küçüğümü. Aklımda kurduğum kombini çıkardığımda pembe kazağını o da sevmişti. Yumuşacıktı sonuçta. Koca kafalı kızımı hızlıca giydirip geri çekildim. Çok şirin olmuştu. Pembe cidden çok yakışıyordu. Sanırım daha çok bu rengi kullanmalıydım. Aklıma gelen şeyle gülümseyerek gardırobumu açtım, benimde pembe kazağım vardı!

"Baba kız aynı renk olacağız. Her ne kadar montlarımız farklı renk olsa da. Bu aradaa ilk defa minibüse bineceğiz seninlee. Arabayı kullanabiliriz ama biraz baba kız aksiyon yaşayalım demi? Hep başkaları aksiyon yaşatıyor bugün biz kendimiz aksiyon yapalım."

"Hmmmhmmm."

"Bence de."

Kazağımı ve siyah pantolonumu giyindim, çantama da ne olur ne olmaz diyerek Bae'ye yedek kıyafet koydum. Biberonunu ve emziğini koyduğumda tamamdık. Çantamı boynuma kızımı kucağıma alarak odadan çıktım. Beklemek istemiyorsak ilk minibüse yetişmeliydik. Bu yüzden bebeğimi vestiyere oturtarak giydirdim sarı montunu. İlk defa böyle bir şey yaptığımdan kocaman gözleriyle bana baktı. Güldüm. Böyle şeyler yaparak bu bakışı yakalamayı seviyordum. "Bende giyindim~ siyah atkımı da sarayım sana. Aha." Durdum ve biraz geri çekilip Bae'me baktım yoksa arım mı demeliyim? "Cidden tombik arı oldun. Tamam minibüste yerim seni ilk önce yetişelim."

Kucağıma aldım, kapıyı açarak dışarı çıktım. Güzel. Hava soğuktu ama öyle üşütmüyordu. Terlemesi de sıkıntı olurdu bu yüzden sevinmiştim. "Hadi bakalım. Aha! Çoktan gelmiş!"

Kapıyı hızlıca kapatıp elimi yukarı kaldırarak koştum. Kucağımda zıplayan Bae gülerken kıkırdadım. Koşmam hoşuna gitmişti demek. Beni görüp duran hatta geri geri gidip bana imkan tanıyan minibüs şoförüne teşekkürlerimi sunarak araca bindim. İlk minibüs olduğundan çoğunlukla çocuk vardı. Oturacak yer olmadığından boş yere çekip demire tutundum. Bir oraya bir buraya bakan Bae beni gülümsetirken alnından bir öpücük kondurdum bebeğimin. Diğer durakta durduğunda yüzü diğerlerine bakacak şekilde döndürsem iyi olurdu. İyice etrafı görsün istiyordum.

Heist •Chanmin•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin