~36

674 125 253
                                    

Uzun bir aradan sonra miniklerimiz için oy ve yorum lütfen 🐝🐢
•••

Çok.

Bu... Bu çok...

BU ÇOK TATLI AAAAAAAA

İçimdeki sevince engel olamayıp küçük bir çığlık attım ve gülerek kucağımdaki miniğime sarıldım. O da gülmüştü. Minik minik kıkırdamış ona böyle sevgi gösteri yapmamla mutlu olmuştu. Bu zamana kadar Hae hep bana baksada, bir noktada gerçek oğlum olduğunu bilmediğim için böyle Bae'yi severkenki gibi sevememiştim onu. Evet kişiliği sakin daha naifti ama olsun. Sıkıp sıkıp öpe öpe sevmek istiyordum onu.

İlk kelimesini demişti ve ilk kelimesi bana baba demesiydi?!

Sağa sola sallanarak sırtını sıvazladım ve yumuşak yanağa birkaç öpücük kondurdum. Asla bitmiyordu kalbimdeki mutluluk. O kadar tatlı demişti ki o dört harfi. Böyle, böyle gözümün içine bakarak ne dediğini biliyormuş gibi söylemişti. Miniğimin beni kabulü gibi hissetmiştim bunu.

Sarılmayı bıraktım ve geri çekilip yüzüne baktım. Ardından dayanamayıp geri sarılmıştım.

AŞIRI AŞIRI AAAA TARİF EDEMEYECEĞİM BİR ŞEYDİ BU!

Gülerek karşımda bizi şaşkınlıkla izleyen iki sarışına baktım. Bae Chan'ın boynuna kollarını sarmış olmasına rağmen benim tepkimi izliyordu. Güldüm. Bıcır bıcır konuşup herkese laf anlatan oyken resmen kardeşi ondan önce ilk kelimesini söylemişti. Yerim ki. İkisini de yerim.

"Bir şey mi oldu Seungmin?" Chan Bae'nin elini kaldırıp minik avucun içini öptü. Anlaşılan küçüğümün sesi kısık olduğundan duymamıştı. Gururla göğsümü kabarttım. İlk bana demişti ve sadece ben duymuştum. Şu an aşırı önemli biri gibi hissediyordum kendimi.

"Evet oldu." Dedim kucağımdaki Hae'yi ortamıza oturtturup arkasına yastık koyarken. Saçlarını da düzeltmiş yumuşak yanakları ise dayanamayıp tekrar öpmüştüm.  "Hae?" İstemsizce güldüm. Kendime engel olamıyordum resmen. "Ben kimim babacım?"

Yanımdaki Chan'a, bak dercesine kafamla Hae'yi gösterdim. Ki o da gerçek oğlu olduğunu öğrendiği oğluna bakarken gözündeki yıldızları parlatmış büyükçe gülmüştü miniğimize.

"Kimim ben? Kimim ben babacım?"

"Hmm"

Utanır gibi yaptığında tatlılık komasına girmemek için kendini zorda olsa tuttum. Tanrım. Yicem. "Bebeğim? Benim tatlı oğlum." Chan kucağındaki Bae'yi Hae'nin yanına koyup oğlumuzun yanağından öptü. Kokusunu da içine çekmişti bu sırada. "Sen benim için her zaman benim oğlumdun. Baba seni hep sevdi. Hiçbir şey değişmedi benim için miniğim. Çünkü baba her zaman MoonHae'sini kendinden gördü."

Saçlarını düzeltip alnından öptüğünde badem gözler kapanıp minik bir gülümseme verdi bize. Huzurla gülümsedim. Chan'a bana dedi diye nispet yapmayı çok istiyordum ama olsun. Bebeğimi zorlayacak değilim.

Bu düşünce doğrultusunda Bae'ye döndüm. Seni zorlayabilirim. Sen tombik bir arı olarak bana ilk baba demelisin. Aksi kabul edilemez. İlk. Bana.

Bae ne demek istediğimi anlamış gibi gözlerini kıstı. Bende gözlerimi kısıp onunla yarışa girdim. En sonunda dudaklarını ördek gibi yapıp pes etmiş ve bana bakmayı kesmişti. Güldüm. Güzel kızım benim.

"Baaa" duyduğumla hemen Hae'ye baktım. Son harfi uzatmış ve bana bakmıştı. "Baa"

"N-ne? Bir dakika. Seungmin. Sanırım az önce Hae bana baba dedi?!" Chan doğrulup heyecanla bana baktığında güldüm. Heyecanı çok tatlıydı ama hayır. Bu konuda taviz vermiyorum. Hatta direk çocuklarım hakkında vermiyorum.

Heist •Chanmin•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin